Öncelikle bu kadar devasa paraların döndüğü bir piyasaya yakışmayan böyle zeminde futbolunu oynama ve sunma gayretinde olan her iki takımın futbolcularını canı gönülden tebrik ediyorum.

Olimpiyatlara talip olduğumuz bu çağda böyle zeminler ne bize ne futbolumuza nede hayallerimize yakışmakta!

Karşılaşma aslında Trabzonspor’un istediği şekilde başladı.

Akhisar, tek adama yani Gekas’ın ayaklarına oynama devrinden uzaklaşmakla kalmayıp, oyunu daha geniş ve daha üretkenleştirme yolunda bir hayli yol almış!

Nitekim daha onuncu dakikada Bruno ile Trabzonspor’un hızına aldırmayıp golü erken bulmasını bildi.

Giray’ın mecburi değişimine kadar Trabzonspor açıkçası bu erken yediği golü kendine dert etmedi.

Volkan’ın düzelen morali ve futbolu, Olcan’ın bekte yer almasına rağmen, o alışık olduğumuz bindirmeleri gol ve golleri bulmasını sağlayabilirdi aslında

Trabzonspor’un ilk devre itibariyle…

Fakat ev sahibi ekibinde oyuna asılması oyun kalitesi olarak olmasa da, tempo ve mücadele anlamında izleyenlere seyir zevki verdi aslında.

Malouda’nın oyun zekası ne kadar kendisini belli ediyorken, Adrian’ın sağ ileriye hapsedilmesi ise sanki onun yeteneklerinin zaten kötü olan bu zeminde kaybolmasına neden oluyordu…

Nihayetinde de birazda bu dizilişin kurbanı olarak yerini Colman’a bıraktı Adiran!

Yine bir doksan dakikayı şöyle bir ağız tadıyla tüketemeden…

Tabi Akhisar mütevazi bir Ege kasaba olsa da her ne kadar, fakat Akhisarspor bir Kukesi değildi…

Herkes Bruno’ya kenetlenmişken Niasse unutulmuştu!

Attığı gol ile Avrupalı Trabzonspor’u kendi liginde derin dehlizler içinde karanlık buhranlara atıyordu…

Hızı ile Trabzonspor ikinci ve üçüncü bölgesini hallaç pamuğu gibi atan bu adamı izlerken Batuhan Karadeniz’in Trabzonspor’u ipten alacak adam olarak düşünülmesi bu akşamın futbol adına düşünülmesi en elzem fantezisi olsa gerek!

Trabzonspor’un dengi olmayan Avrupalı rakiplerini bir bir akarte ederek tarihinde ilk defa Avrupa Ligi Gruplarına kalması sanırım kendi gerçekleriyle yüzleşmesini unutturdu, lakin Hamza Hamzaoğlu’nun  mütevazi Akhisarspor’u bir çok şeyi gözler önüne serdi bu akşam…

Kalesinde üç gol gören Trabzonspor’u garabet dolu günlere iten Akhisaspor aslında Trabzonspor’a futbol dersi de verdi, büyüğümsün demeden!

Sonuç itibariyle önce zeminin azizliği, sonra Akhisarspor’un büyüyen oyunu karşısında Avrupalı Trabzonspor’un erimesine tanık olduk!