Güzel bir yaz günü. Türkiye'nin dört bir köşesinden gelen hemşerilerimiz ve rentaşlarımız Trabzon'da. İstanbul, Ankara, Bursa, Erzurum, İzmir ve diğer şehirlerden gelen arkadaşlarımız maç öncesi Trazon'un her köşesine dağılmış, heyecanla maçı bekliyorlar.

Bizler yani o gün Trabzon'da olamayanlar ise bu renktaşlarımızın, sosyal medyada paylaştığı fotoğraflara bakarak, hem kendimizi memlekette gibi hissediyoruz, hem de şehirde yaşanan o heyecana ortak oluyoruz.

Paylaşılan fotoğraflar ben de çok farklı hisler uyandırdı. Siyasiler müdahil olmadığında, koltuk, makam ve imaj derdi olanlar suyu bulandırmadığında biz Trazonsporlular aslında büyük bir aile gibiyiz duygum bir kere daha pekişti...

Bakıyorum İstanbul'dan gelen arkadaşlar, Of'a gitmişler, bir otobüs dolusu insan birlikte kahvaltı yapıyorlar. Hiçbir siyasi görüş ve sosyal aidiyet ayrımı yapılmadan, müthiş keyifli bir muhabbet eşliğinde, aynı heyecana ortak olmanın tadını paylaşıyorlar.

Meydan da çekilmiş bir fotoğraf ilişiyor gözüme. Ülkücü olduğunu bildiğim bir ağabeyimiz, kolunu yanında duran devrimci bir gencin omuzuna atmış, bir ağabey kardeş samimiyeti içerisinde gülümsüyorlar. İkisinin de üstünde bordo mavi çubuklu forma. Ortak nokta, Trabzon ve Trabzonspor sevgisi...

Meydanda hemen heykelinin önünde çekilmiş bir fotoğraf ilişiyor gözüme. Koyu Ak Partili bir renktaşımız ile aileden sosyal demokrat CHP'li olduğunu bildiğim bir kardeşim, ellerinde " Bize Her Yer Trabzon" atkısı, fotoğraf makinesine gülümsüyorlar. Mecliste ve meydanlarda bir birini yiyen siyasilere hiç benzemiyorlar. Aynı sevgiye gönül vermek, aradaki tüm siyasi farkları siliyor ve yok ediyor. Bu şehre ve onun değerlerine inanmış olmak, onları aynı karede gülümseyen iki dost yapıyor.

Gözüme çarpan bir fotoğraf daha oluyor. Deplasman otobüslerinde, kara kışta yolların kapandığı dönemde bile kar üstünde de olsa namaz kıldığına şahit olduğum bir kardeşimiz, meyhane müdavimi olduğunu bildiğim bir renktaşımız ile aynı fotoğraf karesinde tebessüm ediyorlar.

Kemalist olduğunu bildiğim bir renktaşımı, Milil Görüşçü olduğunu bildiğim bir renktaşım ile, tarikat ehli olduğunu bildiğim bir kardeşimizi devrimci olduğunu bildiğim bir dostumuz ile aynı karede görüyorum.

Samsun'dan gelmiş renktaşlarımız Erzurum'dan gelen renktaşlarımız ile aynı masada çay içerken, İzmir'den gelen renktaşlarımız Trabzon'daki arkadaşlarımız ile koyu bir sohbetin fotografını paylaşıyorlar.

Tüm bu renkli tablonun içine Doğu ve Güney Doğu'dan gelen Kürt renktaşlarımız da ekleniyor. Ülkücü kimliği ile bilinen bir hemşerimiz, Kürt renktaşımız ile birlikte aynı yemek masasından bir fotoğraf paylaşıyor.

Trabzon'un mahallelerinde, sokak aralarında, kahvelerinde, şehir dışından gelen kardeşlerini ağırlayan hemşerilerimizin fotoğrafları birbiri ardına düşüyor internet ortamına.

Bir kere daha gördük ki, siyasiler suyu bulandırmadığı ve gençlerin arasına pimi çekilmiş bir el bombası gibi gereksiz gündemler atmadığı müddetçe Trabzonsporlular arasında hiç bir siyasi görüş giremez.

Devrimcisi, Ülkücüsü, Milli Görüşcüsü, Demokratı, Kemalisti, Ulusalcısı, Tarikatçısı, Alevisi Sünnisi, Kürdü Türk'ü ile biz Trabzonsporlular büyük bir aileyiz.

Bu birliği ve beraberliği kimse bozamadı ve bozamayacak...

Siz hangi oyunu kurarsanız kurun, bu gençler, Meydan Park'ta üzerlerinde çubuklu Trabzonspor formaları ile gülümseyen fotoğraflar vermeye devam edecek.

Sizden tek ricamız, lütfen biraz ilerde oynayın !!!