İhanet demekten kastım, futbola dair Trabzonspor’un arkadan hançerlenmesinedir!
Oysa her şey güzel başlamıştı, Bursa Timsah Arena Stadının bu ilk ev sahipliğinde…
Söz yerini bulmuşken, ben stada ısrarla ‘ Bursa Timsah Arena ‘ demek istiyorum ve Bursa Büyükşehir Stadyumu isminin iticiliğini defaatle belirtmeye devam edeceğim.

Yazımın başlığı ve giriş bölümünde bugün Trabzonspor’un futbol ölçütleri içinde bir ihanete uğradığından bahsettik.
Öncelikle teknik kadronun başta Sadi hocanın da bugün geçen zamana oranla oldukça formsuz olduğunu gözlemledik.
Daha maçın başında ve üstelik rakibin yeni stadında ve yine rakibin şiddetle puan ya da puanlara ihtiyacının çok elzem olduğunun görüldüğünü sanırım Sadi hoca Ziraat Türkiye Kupası performansında yakaladığı havanında etkisiyle görmedi, göremedi…

Kaptan Onur ve M’Bia nın dışında, gol atmalarına rağmen Musa ve Cardozo  dahil ve de oyuna sonradan dahil olanların ne yaptıklarını, ne oynadıklarını ben anlamadım, anlayan varsa beri gelsin ve bana da anlatsın dilerim.

Muharrem Usta ile mali anlamda hamlelerle idari anlamda atılımları gerçekleştiren Trabzonspor’un maalesef sportif anlamda dibe vurmak için elinden geleni yapmaya gayret ettiğini bugün bir kere daha görme fırsatı bulduk.

Sahi bugün Bursaspor’un o sahanın her yerini parselleyen ve dalga dalga hem kanatlardan hem göbekten Trabzonspor’u hallaç pamuğu gibi atan oyun sistemi karşısında hiçbir oyun stratejisi geliştirmeyen, geliştiremeyen Sadi hoca ve hadi o dondu kaldı yağan yağmur altında, Onur ve arkadaşları da mı uyanamadı!

Bunun adı ihanet değil de nedir a dostlar?

Hayret ki ne hayret!...