Öncelikle nezaket icabı rakipten başlamam gerekirse, Akhisar spor kendisini, kendi ilçe sınırlarından aşmış bir takım olmuş bu senede…
Şu belediye isminden de cisminden de bir kurtulsa, daha doğrusu kurtulabileceği bir projeye kavuşabilse, inanıyorum ki şu anki konumlarından çok başka daha yerlerde olacaklar…

Bu akşam ki Trabzonspor önünde izlediğim Cihat Aslan’ın takımı gerçekten taş gibi takım olmuş…

Bu akşam yine Trabzonspor’a ters gelecek bir skora attılar oynadıkları futbolla…
Umarım bu başarıları diğer büyükler karşısında da eskiden olduğu gibi sürer…
Futbol güzelliği burada diyor ve;…
Kendilerine başarı ve mutlu bir futbol sezonu geçirmelerini diliyorum…

Trabzonspor bu akşam üçte üç yapmak için kendi seyircisinin önüne haklı olarak bu umutvari duygularıyla çıkıyordu hiç kuşku yok ki!
Gerçi seyircisine derken, Bursaspor karşılaşmasında oluşan olayların müsebbibi taraftarların bu akşam puan kaybında ne derece katkıları olmuştur, tartışılabilinir…

Şota hoca öncelikle Beşiktaş zaferini yaşatan kadroyu bozmamış.
Hoca Akhisarspor karşısında kendi kariyer zaafını da göz önüne almış olacak ki, rakip galibiyet golünü bulana kadar ki bölümler boyunca dengeli bir oyunu benimsedi.
Öyle ki N’Doye ileri uçtan ziyade bir ön libero gibi oynadı. Ki Oscar Cardoza’nın bu bağlamda oyuna son otuz dakikalar civarı dahli gerekirdi diye düşünüyorum…

Şunu demeye getiriyorum: Dengeli oyuna eyvallah saygım var, lakin kendi evindesin ve rakip zor açık veriyor…
O halde oyuna müdahale biraz daha erken olmalıydı (?)

Bana göre rakibin penaltısı doğru, Trabzonspor’un kazandığı penaltının penaltılıkla uzaktan yakından alakası yoktu…
Ve bana göre geçen haftaki Beşiktaş’tan çok daha diri ve hazır takımdı, Akhisaspor…
İşte böyle bir rakip karşısında Trabzonspor Yusuf ile ilk golü bulmasına rağmen istediği net pozisyonlara sıklıkla giremiyor, girse de net sonuçlar alamıyordu.

Bütün bunlardan dolayı,  bu akşam Trabzonspor vasatın altında bir futbol performansı sergilediğini düşündüğümüzün ortaya çıkmasını istemiyorum.
Sadece rakibin adam adama ve alan savunmasını mükemmel yerine getirdiği bir ortamda Cardozo gibi onsekizin içine hakim birinin oyuna daha erken alınması gerekliliğini hocanın daha önce düşünmesi gerektiğini vurgulamak isterim naçizane..

Mehmet Ekici, Marin ve Cardozo’nun oyuna getirmiş oldukları hareketlilik en azından yenemiyorsan bari yenilme mantalitesini hayata  geçirmiş oldu…
Yeri gelmişken söyleyeyim Cardozo’nun golü şapka çıkarılacak cinstendi ve hem Roben Van Persie’ye hemde Mario Gomez’ e bir selam oldu: Bende buradayım der gibi….


Sonuç  itibariyle; Milli takım maçları arasının Trabzonspor’a olumlu yönden çok faideler sağlayacağını düşünüyorum…
Gönül isterdi ki üçte üç yapmak, lakin bazen her şey istemekle ve dilemekle olmuyor…
N’Doye kaçırdığı penaltıya rağmen sahanın her yerinde gezer bir misyonda görevini bana göre yerine getirenlerin başındaydı.

Aykut’un bana göre rakibin kaydettiği beraber golündeki hatası Trabzonspor’un neden ince eleyip sık dokuyarak stoper aradığının bir vesilesi olsa gerek…

Büyük Türk Milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramını en kalbi duygularımla kutlarım…