(A) Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, ''Milli takımda çok büyük değişim olmaz ama yeni yüzler olacaktır'' dedi.


1912 Karşıyaka Derneği tarafından düzenlenen, ''Geçmişten Geleceğe Futbol'' konulu söyleşide, dernek başkanı Sait Gürsoy'un sorularını yanıtlayan Avcı, hayatında hep samimi olmaya çalıştığını söyledi.

 

Avcı, ''Ben sokaktan geldim, hala sokaktayım. Doğru iletişim kurduğuma inanıyorum. Saygı, sevgiyi doğuruyor. Hepsi örtüştüğü için de destek alıyorum, bu da beni mutlu ediyor'' diye konuştu.

 

Futbolculuk döneminde doğru gözlemler yaptığına inandığını vurgulayan Avcı, şöyle devam etti:

 

''Teknik direktörlük mesleğine başladığımda bazen hayal kırıklıkları yaşamama rağmen doğru çalışıp, kamuoyunun desteğiyle bulunduğum konuma geldim. Her aşamada kendimi kanıtlamakla geçti hayatım. 10 sene önce bu noktayı hayal etmiyordum. Bugün geldiğim nokta gurur verici.''

 

Türk futbolunda özellikle antrenör eğitim programlarıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını ifade eden Avcı, antrenör eğitimlerine belli bir standart getirmeye çalıştıklarını söyledi.

 

Avcı, futbolun keyif veren bir oyun olduğunu ve bunun da seyirciyle sağlanabildiğini belirterek, ''İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da Olimpiyat Stadı'nda büyük maçlarda 30-40 bin kişiye oynadıktan sonra 300 kişiye karşı oynadığımız maçlarda hedef koymak, futbolcuları dinamik hale getirmek zordu. Bu dalgalanmaları yaşadık. Benim üzerimde seyirci baskısı yok denirken, 70 milyonun sorumluluğunu aldık, bu sorumluluğumuzu biliyoruz. Boz baykuşlar grubu oluşmaya başladı ve olumlu mesajlar verdi, bizi mutlu etti'' diye konuştu.

 

-Lider futbolcu-

Türkiye'de lider futbolcuların bulunduğuna işaret eden Avcı, ''Eskiden bu sayı daha fazlaydı. Lider futbolcuya saygı gösteriliyordu. Belki son dönemlerde azalmış olabilir'' dedi.

 

Avcı, medyada futbolu doğru yorumlayan insanlardan yararlandığını ancak özel yaşamla ilgili eleştirilere üzüldüğünü dile getirdi ve şunları söyledi:

 

''Bu tür eleştirilere tepkili olabiliyorum. Biz antrenörler olarak eğitimlerden geçiyoruz ve bunları futbolculara aktarmaya çalışıyoruz. Merkez Hakem Kurulu da bu tür eğitimlerden geçiyor. Eğitimden geçmeyen iki kurum var. Yöneticiler ve medya... Bu anlamda biraz değişime ve gelişime katkısı olabilir. Ben daha maça çıkmadan eleştirilebiliyorum.''

 

Yorumcu olarak görev yapan teknik direktörlerin bir çizgiyle ayrılması gerektiğini belirten Avcı, ''Yorumculuk yapmak isteyen varsa, saygı gösteririz. Ama 3 ay orada, 6 ay burada şeklindeki sirkülasyonun doğru olmadığını düşünüyorum'' diye konuştu.

 

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) olarak Riva'da tesis projelerini sürdürdüklerini belirten Avcı, burada sporcu performans merkezi oluşturup, futbolcuların fiziksel durumlarının yanı sıra kişilik eğitimleriyle ilgili çalışmalar yapıp, bunu kulüplere de yayma düşüncesinde olduklarını ifade etti.

 

Avcı, Hermesbet son dönemde Türkiye liglerinde atılan gol sayısının düştüğünü, ancak bunun dünya futbolunda da böyle olduğunu ifade ederek, ''Türkiye'de ideal santrfor tiplemesinde sıkıntı var. Artık dünya futbolunda 5-0, 4-0 gibi sonuçlar olmuyor. Küçük detaylar ya maç kazandırıyor ya da kaybettiriyor'' dedi.

 

-''Futbolun marka değeri düşmez''-

 

Futbolda sıkıntılı bir süreç yaşandığını belirten Avcı, ''Ancak bu oyunu çok seviyoruz. Bu durum umarım bu sene itibarıyla son bulur. Marka değerinin düşmeyeceğini düşünüyorum. Futbola yatırım yapılması, statların fiziki şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor'' diye konuştu.

 

Avcı, Türkiye'de bazı oyuncuların ''yıldız'' olmadan yıldız diye nitelendirildiğini, Türkiye'deki futbolcunun eğitimi ve rahat olmaması nedeniyle Avrupa'ya gitmediğini söyledi.

 

8 sene İspanya'da forma giyen Nihat Kahveci'nin, hala orada oynama isteği içinde olduğunu kaydeden Avcı, ''Eğitimimizi doğru yerleştirirsek, dışarıya futbolcu gönderebiliriz'' dedi.

 

-''Herkesi tek renk görmek istiyorum''-

Avcı, bundan sonra milli maçlarda taraftarları birlik içinde görmek istediğini dile getirerek, şöyle konuştu:


''Herkesi tek renk görmek istiyorum. Bir destek ortamı var, bunun devam etmesini temenni ediyorum. Bu, herkesin milli takımı. Herkesin kırmızı- beyaz formasıyla gelmesini istiyorum. Milli Takım ülkenin mili takımı, büyük takımların takımı değil. Herkes destek verecek, sabırlı ve sakin olacak. Biz de bunun karşılığını vereceğiz.''

 

(A) Milli Takım için oyuncu tercihlerinin olacağına dikkati çeken Avcı, şöyle dedi:

''Tabii ki mevkisel bir takım sıkıntılarımız vardı. Bazı oyuncuların genç yaşlarda oynaması bizi heveslendiriyor. Çok büyük değişim olmaz ama yeni yüzler olacaktır. Mayıs ayı çok önemli, hazırlık maçları oynayacağız. Geniş bir kadroyla çalışacağız. Mayıs ayı nasıl bir resim ortaya koyacağımızı gösterecek. Türk Milli Takımı'nın eşik atlama zamanı geldi. Play-off oynamak hedefse, birincilik gerçekçi bir hedefti. Dünya kupası elemelerinde ilk maçı çekerken, deplasmanda Hollanda çıksın istiyordum. Kurayı da ben çektim ve öyle çıktı. Avrupa ve dünya şampiyonalarına katılan istikrarlı bir takım olmamız lazım. Bunu yapabilmemiz için Türk futbolunun temel ve genel eğitimini doğru yapmamaz lazım.''

 

Avcı, İzmir'de bir milli maç oynamak istediklerini ancak Atatürk Stadı'nın sıkıntılı olması nedeniyle müsabakanın Bursa'ya alındığını belirterek, ''Stat iyi hale gelirse İzmir'i tercih ederim. İzmir, çok sevdiğim bir şehir. Burada oynamak bize keyif verir. İmkanım olursa, İzmir derbisi olan Karşıyaka-Göztepe maçına gelmek istiyorum'' dedi.

 

İzmir takımlarından Bucaspor'un tesisleşme ve altyapı konusunda diğer ekipleri geride bıraktığını ifade eden Avcı, diğer kulüplerinde bu tür yatırımlar yapması gerektiğini söyledi.

 

Avcı, yabancı oyuncu sayısıyla ilgili TFF'nin de sürdürdüğü çalışmaların olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Biz İngiltere, Almanya veya İspanya değiliz ama bazı kriterleri yerleştirmemiz gerekiyor. Yabancı oyuncu sayısının değişmesi Türk Milli Takımı'na da katkı getirebilir.''