Oynadığı futbolla kısa zamanda Türkiye'nin ve Avrupa'nın gündemine oturan ve bir çok Türk kulübünün hayallerini süsleyen Emre Mor'u keşfederek Türk milli takımına kazandıran Ümit Milli Takımı'nın teknik direktörü Abdullah Ercan yıldız futbolcunun dünü ve bugünü ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in başta ümit milli takım olmak üzere alt yaş milli takımlarda başlattığı yeniden yapılanma hamlesiyle birlikte Danimarka'da radara takılan Emre Mor'u ay-yıldızlı milli takıma kazandıran Abdullah Ercan, ailesi ve menajerini de yakından tanıdığı Emre'nin Türkiye'ye gelmek gibi bir düşüncesi olmadığını belirterek, "Emre Mor Türkiye'ye gelmez ve gelmemeli de" açıklamasını yaptı.
Genç futbolcunun çok özel yetenekleri olduğunun altını çizen Ercan, "Ancak tüm bunlara rağmen Emre'nin ciddi de eksikleri var bunu da kendisiyle konuşuyoruz. Dortmund onun için iyi bir okul. O okulda eğitimini tamamlamalı. Emre, kolektif oyun ve sinirlerine hakim olma konusunda eksiklerini gidermeli ve bunun için de yerini değiştirmemeli. Bu konuda menajerinin de kendisinin de bu düşüncede olduğunu biliyorum" dedi.
EMRE YÜREKTEN BAĞLI
Teknik direktör Abdullah Ercan genç futbolcunun Türk milli takıma kazandırılma sürecinin de filmleri aratmayacak türden olduğunu belirterek, "Emre Danimarka'da oynarken iki kez seyrettik. O sırada Danimarka u 19 takımında forma giyiyordu. Danimarka milli takımı da gelecek için bu çocuğun A Milli Takım'da oynayacağına yani tercihinin kendilerinden yana kullanacağı konusunda bir endişesi yoktu. Türk'tü ve Türkçe bilmiyordu. Neyse ben bu oyuncuyu izledikten sonra gelip Fatih hocamızla görüştüm. Hocamız bu konuda bize gidin bu çocuğa imza attırın dedi. Biz tekrar Danimarka'ya gittik ve oyuncuyu izledik sonra da kendisiyle kulübüne sorarak görüşmek istedik. Kulübün sportif direktörü bizim oyuncuyla görüşmemize izin vermedi. O akşamı televizyonla bizi tribünde çekmiş ve Türk casuslar Emre için Danimarka'ya geldi diye söylemişler. Gazetelerde böyle haberler yapmışlar. Bunun üzerine Biz Emre'nin menajerine "Hocamız bu konuda çok ısrarlı mutlaka görüşmemiz lazım" deyince menajeri, ailesi Almanya'ya geldi. Kerem Yavaş hocamızla birlikte Emre ile ancak Hamburg'da bir araya geldik. Ben Emre'ye hocamızın düşüncelerini projelerini anlattım. Kendisine önce ümit milli takımda oynayacağını daha sonra iyi performans elde etmemiz halinde A mili takıma alınacağını anlattım. Çok sürmedi ve hiç birşey sormadan hemen kalemi isteyip kağıdı imzaladı. Bu açıkça beni duygulandırdı. Bu şekilde bir de Hakan Çalhanoğlu olmuştu o da hiç düşünmeden pazarlık vs yapmadan tercihini Türk milli takımı için kullandı. Tek kelime Türkçe bilmeyen Emre'nin bizi zorlar diye düşündüğümüz noktada imzayı atması çok güzeldi. Bir de bu görüşmeleri Türkçe bilmediği için İngilizce lisan kullanarak yaptık. Tabii menajeri Muzzi'nin bu konuda hakkını da teslim etmemiz lazım. Keza annesi de. Zaten annesi Makedon Türk'ü. İlk evine gittiğimizde nefis böreklerini yemiştik" dedi.
