ADAMIN birinin karşısına bir başka adam dikiliyor. Başlıyor küfür etmeye.

Ne annesi kalıyor, ne sülalesi, ne hanımı... Ettiği küfürler iğrenç. Küfürlerin sonunda bir an duruyor ve karşısındakine diyor ki; “Dur. Sakın hemen kızma. Bu küfürlerin hiçbirisi yatağa yansımadı.”
Bunu bana geçen gün fıkra diye anlattılar. Ben de size aktarıyorum.
Bakın, “Türk insanı akıllı” derler, “Zeki” derler, “Çevik” derler. Ama, kusura bakmayın ben kendimi gerizekalı ve aptal hissediyorum. Tam bir yıl önce bir şike olayı patlıyor. Aradan bir yıl geçiyor ve bir yerlere geliyoruz. Bu yere gelirken iki Futbol Federasyonu yapması gerekeni yapmıyor. Topu hep taca atıyor, yan top yapıyor, dört adım kuralı falan da yok. Maçı uzattıkça uzatıp sonunda her şeyi deterjanlarla ve çamaşır sularıyla temizliyorlar. 
Bir yılda tıkır tıkır işledi
Öbür tarafta yargı... Hangi yargı? Türkiye’de çok ağır işlediğini eleştirdiğimiz, hantal dediğimiz yargı, bir yıl gibi bir sürede tıkır tıkır tıkır işliyor. Çıtır çıtır da cezaları yapıştırıyor. Federasyonun temiz dediğine yargı, “Pis” diyor. “Temizlenmesi gerekir” diyor. Federasyonun sahaya yansıtamadı dediğine yargı “Yansıdı” diyor...

Polisin yaptığı iş mükemmeldi

Bakın beyler. Yıllardır bu alemin çeşitli kademelerinde içinde oldum ve içindeyim de. Çok söyledim, yazdım. Bir daha yazıyorum. Organize polisin yaptığı iş mükemmeldi. Çok çalıştılar. Canla, başla... Görevlerini layıkıyla yaptılar. Savcının mütaalası da çok doğruydu. O da doğru hareket etti. Mahkeme heyeti de işi çok başarılı şekilde yürüttü. Bence az hatayla bitirdiler. Yine bence, yapılan hataların hepsi sanıkların lehineydi. Ama, yine yaranamadılar. 
Saldırılar başlamış
Şahsi hakaretler başlamış sanal alemde. Çok kolay. Adamsanız çıkıp cephelerden hakimin, savcının karşısına çıksanız.... Ama çıkamazsınız. Neden? Çünkü, sizi yönlendirenler de hep perdenin arkasındalar. Hiçbir gün çıkmadılar. Ama yanıldılar. Bir gün böyle ortaya çıkacaklarını ve ortaya düşeceklerini hiç düşünmediler. 
Ama hala utanmadan laga luga yapıyorlar. Normal. Onlar bazı gruplara layıklar. Çünkü Türkiye’de oyundan atılıp takımını 10 kişi bırakan futbolcuyu taraftarlar alkışlarla uğurlarlar. Ama o oyuncu, 10 kişi bırakarak takımını satmıştır.
Türkiye’de yıllarca şike yapanlar da alkışlandılar, omuzlara alındılar. Bir gün gerçeği tam göreceksiniz ama o gün geçmiş olacak.

Heykeli dikilecek adam! 

BEŞİKTAŞ eski Asbaşkanı Serdal Adalı, şike nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Eski teknik direktörü Tayfur Havutçu da yine şikeden 1 yıl 3 ay ceza aldı. Peki, Beşiktaş da bu iki önemli futbol adamı ceza alırken ve bu işleri yaparken, o dönem kulüp başkanı kim? Yıldırım Demirören. Yani Yıldırım Demirören’in hiçbir şekilde bu işlerden haberi yoktu. Veya kulüpten haberi yoktu. 
Ama aynı Yıldırım Demirören şimdi nerede? TFF Başkanı. UEFA’nın deve dişi gibi görevlisi onun için ne dedi? “Heykeli dikilmeli” dedi. Kim bu UEFA’cı? Eşittir Levent Bıçakçı!

Yasaklardan fayda gelmez

NEYİ yasaklarsanız yasaklayın; o, yeraltına girer. Kumar yasaklandı (Türkiye’ye çok da güzel para geliyordu). Ama gerektiği gibi yasaklar uygulanmadığı için iptal edildi. Kumar yeraltına girdi. Seksi yasaklarsanız eğer, Türkiye’den seks yapılan yerlere, seks turizmi patlar. Kürtajı yasaklarsanız eğer, Türkiye’den kürtajın serbest olduğu ülkelere kürtaj gruplarını götüren seks turizmi patlar. 
Onun için yasaklarla bir yere varamadığımızı iyi düşünün. Bana bir mesaj geldi. Bir başkası adına. Yazarsam beni mahkemeye verir ve kazanır. Ama ben onu kendime uyarlayarak değiştirip, yazıyorum.
Erman Toroğlu doğmuş, büyümüş. Bu saatten sonra kürtajı yasaklasan ne olur, yasaklamasan ne olur.
Siz bunu istediğinize uyarlayabilirsiniz...

Şenes Erzik’e soruyorum 

FUTBOL Federasyonu Genel Kurulu’nda Şenes Erzik’e soruyorum. 
“Şike olayı, UEFA’da bitmiştir dediniz mi demediniz mi?”
Erzik’ten inanılmaz bir tepki. “Öyle bir şey demedim arkadaş” diyor.
“Yalanladım” diye ekliyor.
Ama aynı Şenes Erzik’in Abdullah Kiğılı ile telefon konuşmaları kamuoyunda geziyor.
Peki ben Erzik’e soruyorum. Yürürken değil, bir gün uçakta 4 kişinin yanında “Fenerbahçe’yi bu aşamadan sonra artık küme düşürmekten başka çareniz kalmadı” dedi mi demedi mi? Merak ediyorum.
Açıklarsa bu sütunlarda yazarım.
NOT: Fenerbahçe 5 maçta şike, 3 maçta teşvikten dolayı başkanı dahil idarecileri ceza aldılar. Aykut Kocaman, Rıdvan Dilmen en ufak bir şike olayı varsa ve de mahkemeden bir karar çıkarsa biz yokuz demişlerdi....

Ya Yargıtay onaylarsa?

FENERBAHÇE yönetimi, Futbol Federasyonu’na, “Mahkeme karar vermeden karar vermeyin” dedi. Şimdi ceza mahkemesi kararı açıkladı. Bu sefer de “Yargıtay onaylamadan, masumiyet karinemiz devam ediyor” diyorlar. Yargıtay da onaylarlarsa, İnsan Hakları Mahkemesi’ni ciklet yapacaklar. 
O da olmazsa, ilahi adalet diyip topu cennet veya cehenneme atacaklar. 

Çöldeki buzlu su

TÜRK futbolu, bu kadar rezilliğin içinde hakem Cüneyt Çakır’ın Avrupa Futbol Şampiyonası’nda düdük çalması çölde bir bardak buzlu su gibi geldi. Neredeyse herkes Cüneyt Çakır’a yapışıp, onun Türk futbolunu kurtarmasını bekler hale geldiler. Cüneyt’in böyle bir turnuvada yarı final idare etmesi önemli bir olay. Bundan sonraki Avrupa ve Dünya Şampiyona’larında bu çıtayı daha yukarı taşıması lazım. Bunun için de neler yapması lazım? 
1-Daha az düdük çalması ve avantaj kuralına dikkat 
etmesi lazım. 
2-Mümkün olduğu kadar daha az sarı kart kullanması lazım. 
3-Maçın topuyla hiç çarpışmaması lazım. 
4-Vücudunu biraz adele ile doldurması lazım. 
Son idare ettiği Portekiz-İspanya maçında futbolculara kendisini hissettiremedi. Zaman zaman futbolcular maçı idare et-meye kalktılar.