Galatasaray, Fenerbahçe karşısında çok güzel bir futbol oynadı.

İlk 20 dakika yüreğimiz ağzımıza geldi, “Bir 6 faciası daha mı geliyor” diye. Ama Fenerbahçe20. dakikada durdu ve Galatasaray oynamaya başladı.

70 dakika boyunca ezici bir üstünlükle oynadı.

Tanrı ise sık sık olduğu gibi Fenerbahçe’nin yanındaydı.

Allah korudu.

Sonuç olarak iki takım berabere kaldı.

Sonra da benim için utanç başladı. Galatasaraylılar, beraberliğe çılgın gibi sevindiler.

Sanki Avrupa Şampiyonu olmuşuz gibi Florya’ya akın ettiler. Futbolcular, yöneticiler tesislerin balkonuna çıktı.

Tezahüratlar yapıldı.

Emin olun utandım.

Yıllar önce Fenerbahçe, Galatasaray’ın o Avrupa’yı titrettiği dönemlerde Ali Sami Yen’de Galatasaray’la beraber kalmış ve beraberlik üzerine çılgın gibi sevinmişti.

Biz de dalga geçmiştik, “Bizimle berabere kaldıklarına bile seviniyorlar” diye.

Şimdi aynı duruma biz düştük. Bir an “Görmemişin beraberliği olmuş” diye düşündüm.

Vallahi utandım, billahi utandım.



Aykut Kocaman’ın bu dönemde Fenerbahçe’ye büyük katkısı olduğu açık. 

Dağılmış camiayı toparlayan en önemli isimlerin başında geliyor Aykut.

Çok önemli ve çok iyi bir Fenerbahçeli.

Ama maçtan önce söylediğim, kayıtlara geçmiş yerlerde ne kadar haklı olduğumu maçta bir kez daha gördüm.

Maçtan hemen önce Habertürk televizyonundan arayıp sordular, “Fatih Terim mi daha iyi hoca, Aykut mu?” diye.

“Terim elbette ki daha büyük hoca. Geçmişi ortada. Galatasaray’la Avrupa Kupası, Milli Takım’la Avrupa’da yaptıkları ortada. Yurtdışı kariyeri en iyi teknik direktör” dedim.

Derbi bunu bir kez daha gösterdi. Aykut, hep yaptığı gibi Fenerbahçe’yi dizginledi.

Farka gidecek takımı durdurdu. Önce Stoch’u çıkardı. Alex’i en oynamadığı yer santrfora çekti. 

Sonra Alex’i de çıkardı.

Maçı Galatasaray’a hediye etmek için her şeyi yaptı.

Aykut, Fenerbahçe’ye sportif Restbet direktör olur, başkan olur, her şey olur. 

Ama bence teknik direktör olamaz.

Olursa yazık olur.

Her ikisine de...

Editör: TE Bilişim