Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, 3 Temmuz'dan sonra Türk futbolunu derinden sarsan şike soruşturmasından Futbol Federasyonu'nda yaşanan istifalar ve yeni başkan Yıldırım Demirören'in yönetimine, Metris'te tutuklu olanlardan, 3 büyükler ve Türk futboluna kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. 

İşte, Cavcav'ın Hürriyet Gazetesi'nde yer alan röportajı...

3 TEMMUZ, ANADOLU KULÜPLERİ'Nİ VURDU

Sürekli bir kaos havasının hakim olduğu Türk futbolundaki gidişatı nasıl görüyorsunuz?
1-2 sene öncesine kadar daha şeffaftı. Yani, başarılı olana başarılı, başarısız olana başarısız denildiği dönemlerdi. 3 Temmuz'dan sonraki süreçte ve çok değerli spor adamlarının tutuklanıp hapse atılmaları büyük sansasyon yarattı. Artık seyirci maçlara gelmiyor. Yayıncı kuruluşa Allah zeval vermesin. Oradan gelen para olmasaydı, Anadolu kulüplerinin ayakta durması çok güç olurdu. Fenerbahçe ile oynadığımız maçta Nihat Özdemir ile görüştüğümde 30 bin kombine sattıklarını ve her maçın kulüplerine 2 milyon lira gelir sağladığını ifade etti. Fenerbahçe adına onurlandım. Ancak her kulüp Fenerbahçe değil ki. Şike soruşturması Anadolu kulüplerini etkiledi.

Peki, bundan sonraki süreçte ne olur?
Mehmet Ali Aydınlar'ın başarılı olacağına inanmıştım. Şenes Erzik'in adaylığından da çok memnun olduk. Son anda "UEFA ve FIFA müsaade etmiyor" diyerek dönüş yapmasını da anlamış değilim. UEFA'da ülkesinin Federasyon Başkanı olan çok sayıda üye var. Erzik'in bu ifadesini üzüntüyle karşılıyorum. Ufuk Özerten gibi deneyimli bir arkadaşı TFF'ye gönderdik. Şu an TFF iyi bir çalışma içerisinde. Burada Özterten'in katkılarını kabul etmek gerekir. Futbolun içinden biri. Arzu ediyorum ki Etik Kurulu'nun raporlarının ardından futbolumuz bir yere gelecektir.

F.BAHÇE'Yİ AVRUPA'YA GÖNDERMEMELERİ HATAYDI

Mehmet Ali Aydınlar ve yönetimi nerede hata yaptı?
Aydınlar ve yönetiminin en büyük hatası Fenerbahçe'yi, Şampiyonlar Ligi'ne göndermemekti. Etik Kurulu raporuna göre bir ceza almış olsaydı bunu gelecek sezon çekecek şekilde UEFA'ya aktarabilirlerdi. Oraya gidecek kulübün maddi ve manevi zararı neyse, Şampiyonlar Ligi'ne giden kulüpten alıp, diğerine verirdi.

"FUTBOLCULARIM ŞİKE YAPTI"

Başkanlığınız döneminde, şike girişimi ile karşılaştınız mı?
Yıllar önce bir kulübün başkanı geldi, "Aşağıda bir arabam var. İçinde de bir çanta. Onu getirtir misin" dedi. Getirttim. Çantayı bir açtım, içinde o dönemin 50 milyon lirası var. "Bu ne" dedim? "Bize bir puan vereceksiniz" dedi. "Mümkün değil" dedim, parayı almadım. Maça Vevobahis gittik. Son dakikada yediğimiz golle 2-2 bitti karşılaşma. Bir gün o başkan çıktı "En büyük başkan İlhan Cavcav" dedi. Ben de ona "Ne oldu" dedim. "50 milyon verdim almadın" cevabını verdi. "Almadım da ne oldu" diye sordum "Ben o işi 15 milyona hallettim" dedi. O parayı alan futbolcuları öğrendim. Şimdi ekmeğe muhtaç durumdalar.

GENÇLERBİRLİÐİ ÖRNEK GÖSTERİLECEK KULÜPTÜR

UEFA, önümüzdeki yıllarda mali fair-play kriterlerini devreye sokacak. Yeni bir kaos yolda mı sizce?
UEFA ve FIFA mali kriterleri yürürlüğe sokarsa çok büyük kaos olabilir. En büyük zararı yine Anadolu kulüpleri görecek. Anadolu kulüpleri paralı başkan bulamıyor. Ben 34 yıldır bu işi yapıyorsam, kulübün menfaatlerini koruyacak insanları bulmakta zorlandığımız için yapıyorum.

Gençlerbirliği, UEFA'nın mali fair-play kriterlerine uyuyor mu?
Uyuyoruz. UEFA'da örnek gösterilecek kulüp Gençlerbirliği'dir. Ne banka, ne vergi borcumuz var. Ne maliyeye, ne futbolcuya, ne de SSK'ya borcumuz var. Kasamızda paramız da mevcut. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. 

ELİMDEKİ İYİ OYUNCUYU TUTMAM MÜMKÜN DEÐİL

Üç büyüklerin transfer politikalarına ne diyorsunuz?
Beşiktaş bir futbolcuya 7-8 milyon Euro veriyor. Galatasaray da öyle. Fenerbahçe, Sow için 10 milyon Euro ödedi. Bu paraları bundan sonra veremeyecekler. Bu kulüpler eğer dengeyi sağlarsa, Anadolu kulüpleri de düzelir. Ben yabancıya senede 300 bin Euro veriyorum. Yerliye de 550-600 bin lira. Adam benden aldığının 6 katını alırsa, o oyuncuyu elimde tutamam.

Yabancı sayısının azaltılacağı söyleniyor. Sizin görüşünüz nedir?
Yabancı sayısının 4'e düşeceğini okudum. Bu futbolumuzun geleceği için büyük fayda getirir. Altyapıya da önem verilmeli. İş oraya gidiyor.

KULÜPLER BİRLİÐİ BAŞKANI, KULÜP BAŞKANI OLMAMALI

Kulüpler Birliği'nde sürekli bir kavga ortamı hakim. Anlaşamayan kulüpler TFF'ye nasıl yol gösterecek?
Kulüpler Birliği'nin onursal başkanı ve kurucusuyum. Kulüpler Birliği'nde kavgalar oluyor. Beşiktaş, Galatasaray'a, Galatasaray, Fenerbahçe'ye öteki diğerine. 3 büyük kulübümüzün daha mantıklı biçimde olanları izah etmeleri lazım. Çekişmeyi bırakmalılar. Yapılması gereken şey Kulüpler Birliği başkanını, kulüp başkanlarından seçmemek. Orayı genel sekreter olarak getireceğimiz bir arkadaş yönetmeli. Donanımlı birini oraya getirmeliyiz ve TFF ile aramızda köprü olmalı. Bu kişi TFF'nin yönetim kurulu toplantısına, gözlemci olarak katılmalı. Bunu ilk toplantıda önereceğim. Sıkıntılı günler birlik içinde atlatılacak.

Demirören'in kaosu çözeceğine inanıyor musunuz?
Demirören'in bu kaosu çözmesi Etik Kurulu'nun tespitleri ve TFF yönetiminin alacağı kararlara bağlı. Her şeye rağmen Demirören başkan olduysa, senelerin verdiği birikimle ona elimden geldiğince yardım edeceğim.

Editör: TE Bilişim