Her geçen gün holdingleşen futbol dünyası, kulüp ortaklıklarını tartışıyor. Avrupa’nın önde gelen kulüplerinin izlediği ‘ortaklık’ yolunu, KPMG Football Benchmark ekibi inceledi. “Çoklu kulüp sahipliği” başlığı altında derlenen KPMG araştırması, son 10 yılda artan ortaklıklara dikkat çekti.

Kulüpleri, ortaklığa iten faydalar arasında şu başlıklar ön plana çıkıyor:

  • Ortaklık halindeki kulübün kadrosundaki oyunculara ve alt yapısındaki yeteneklere kolayca ulaşabilmek,
  • Kulübün ismini rahatça duyurabilmek, taraftar sayısını artırmak,
  • Ülkedeki futbol potansiyeline ulaşabilmek, o bölgedeki yetenekleri transfer şansı yakalamak,
  • Fazla forma şansı bulamayan futbolculara, ortak kulüpte oynama fırsatı tanınması,
  • Faaliyetleri çeşitlendirmek ve kendi markalarını büyütmek var.

Bu avantajları göz önünde bulunduran kulüpler son 10 yılda çoklu ortaklık yolunda önemli adımlar attılar. Şu anda Manchester City’nin ortağı olduğu kulüpler arasında ABD’den New York City, Avustralya’dan Melbourne City, Japonya’dan Yokohama Marinos, Uruguay'dan da Club Atletico Torque bulunuyor. İspanya’nın flaş takımlarından Atletico Madrid; Lens, Atletico de Kolkata ve Atletico San Luis ile ortak. Inter’in Jiangsu Suning’le ortaklığı bulunuyor. Watford ile Udinese de ortaklaşa çalışıyorlar. Granada’nın ise Changoing Dangdai Lifan kulübü ile ortaklığı var. Fiorentina, Pune City’le yaptığı ortaklık çerçevesinde Hindistan pazarına açılmanın hesaplarını yapıyor.

Tartışmalı ortaklık: Leipzig-Salzburg

En tartışmalı ortaklık ise Red Bull çerçevesinde Red Bull Leipzig önderliğinde, Red Bull Salzburg, New York Red Bulls ve Red Bull Brazil arasında gerçekleşti. Avusturya’da şampiyonluğa ulaşan Red Bull Salzburg, Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı garantiledi. Bundesliga’da çok başarılı bir sezon geçiren Red Bull Leipzig’in de Şampiyonlar Ligi’ndeki yerini ayırttı. Ancak iki ortak kulübün, Şampiyonlar Ligi’nde karşı karşıya gelecek olma ihtimali işleri karıştırıyor.

Benzer bir durum 90’lı yılların sonunda da yaşanmıştı. Tottenham hisselerinin çoğunluğunu elinde bulunduran ENIC, aynı zamanda Slavia Prag ve AEK’nın da sahibi konumundaydı. Tottenham ile AEK’nın 1999-2000 sezonunda UEFA Kupası’nda karşı karşıya gelme ihtimali doğduğunda şu karar alındı: Herhangi bir şirket ya da kişinin, aynı Avrupa organizasyonunda mücadele eden birden fazla kulüp üzerinde kontrol yetkisi bulunamaz…

Eksi yönleri de bulunuyor

Bu durum da kulüp ortaklıklarının karmaşayı da beraberinde getirebileceğini gösteriyor. Aynı zamanda başarısız ortaklıklar kulüplere gereksiz ekonomik yük olabiliyor. Bunun yanında büyük kulüplere destekleyici roldeki küçük kulüplerin taraftarları da bu yapıya sıcak bakmıyor ve yaratılan olumsuz hava, yatırımcıya zarar verebiliyor.

Türkiye’de örnekleri çok

Türkiye’de de benzer çalışmalar gerçekleştiriliyor. Son olarak alt yapısındaki genç futbolculara daha fazla şans tanınması amacıyla harekete geçen son şampiyon Beşiktaş, alt liglerdeki bir kulüple temasa geçmişti. Tıpkı siyah-beyazlılar gibi, Trabzonspor da 1461 Trabzon’u pilot takım olarsak yönetiyor.

Editör: TE Bilişim