Arama Konferansı Koordinatörü Muammer Saka, Trabzonspor’un geldiği nokta konusunda önemli açıklamalar yaptı.

’Başarısızlığımızın sebebi, Trabzonspor’a ne verebilirim değil, Trabzonspor’dan ne alabilirim beklentisidir’

Trabzonspor’da gelinen noktada bugün hayal kırıklığı yaşıyoruz. Trabzonspor Başkanı Sayın Sadri Şener dün “Yanlış yaptık, böyle beklemiyordum” diyerek büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını itiraf etti. İsterseniz bir genel değerlendirme yapalım.

Muammer Saka: Ben eskiye gitmek istiyorum. Yani Trabzonspor’un 30 sene önceki Trabzon ile Trabzonspor arasındaki ilişkiyle şimdiki Trabzon ile Trabzonspor arasındaki ilişkinin tespitini yaparsak neyin ne olduğunu daha iyi anlamış oluruz. Bizim gençlik yıllarımızda o gün bütün Trabzon’un, Trabzonspor’a ne verebilirim düşüncesi vardı. Trabzon halkının, Trabzonspor camiasının Trabzonspor’a ne verebilirim diye bir düşüncesi vardı. Geldiğimiz noktada son yıllarda bütün Trabzon halkı genel olarak ben Trabzonspor’dan ne alabilirim noktasına geldi.

Trabzonspor’a bakış açısında çarpıklık olduğunu mu söylüyorsunuz?

Muammer Saka: Tabi, herkes ben Trabzonspor’dan ne alabilirim konumunda bulunuyor. Bu felsefeyi eski haline döndüremezsek yani ‘Ben Trabzonspor’a ne verebilirim’ mantığına dönemezsek Trabzonspor’un geleceğini aydınlık göremeyiz. Bu kadar yıldır şampiyon olamamanın sebeplerini daha iyi anlarız. Artık bütün Trabzon halkı Trabzonspor’dan bir şeyler bekliyor. Ama eskiden böyle değildi. Trabzon halkı Trabzonspor’a ne verebilirim düşüncesindeydi. 

Siz yöneticilik de yaptınız. Bunu yöneticiliğinizde bizzat gördüğünüz ve yaşadığınız için mi somut olarak söylüyorsunuz?

Muammer Saka: Ben bunu yöneticiliğimde de gördüm şimdi de çok iyi görüyorum. Şu anda çok iyi görüyorum. Çok net bir şekilde görüyorum. Başkan, ‘Bir otobüs, 4 tane taksi vardı’ diyor. Daha fazlaydı. Şimdi şu kadar eleman var diyor. Bu doğru bir şey mi? İtiraf mı? Övünülecek bir iş mi yoksa yanlış bir iş mi? Bunu irdelemek lazım. Ne oluyor da aylık 500 bin TL maaş ödüyoruz. Bunun arkasından ne geliyor? Futbolcu mu yetiştiriyoruz? Avrupa’dan gelen futbolcular kötü mü çıkıyor? Herkes Trabzonspor’dan beklediği için biz 500 bin TL aylık maaş ödüyoruz. Bu kadar adam ne yapıyor. Çoğu hatır gönül işi. Herkesin beklentisi olduğu için başkan da çaresiz kalmış artık. Kamuoyu öyle bir oluşmuş ki Trabzonspor herkese iş vermek durumunda sanki. Bu felsefeden kurtulmamız lazım. Bu şekilde Trabzonspor nasıl İstanbul ile mücadele edecek?

 

Kendi kaynağını kendi içinde tüketiyor yani!

Muammer Saka: Tüketiyor tabi.. Şehrin Trabzonspor’dan beklentisi var. Halbuki Trabzonspor’un şehirden beklentisi olması lazım. Bunu özellikle söylüyorum. Şampiyon olduğumuz yıllardaki felsefeye geri dönmemiz gerekiyor. Bundan sonra bakıyoruz. Aziz Yıldırım ve onlarda yöneticilik yapmış eski yöneticiler Ali Şen’ler, Vefa Küçük kanlı bıçaklı olmuşlar. Ama bakıyorsun Vefa Küçük, Aziz Yıldırım’ı ziyaret ediyor. Geçmiş olsun diyor. Ali Şen ben yardımcı olayım diyor. Camia birlik içinde. Ama bizim Trabzon’a dönüyorsun bu fırsat bu fırsat diyerek Trabzonspor’a mı yardım ediyorlar, Fenerbahçe’ye mi belli değil.

Ne yapıyorlar size göre?

Muammer Saka: Demeçlerini okuyoruz, hep beraber görüyoruz. Nereye hizmet ediyorlar bilmiyorum.

Biz Trabzonspor yönetimi yeteri kadar çıkış yapmadı diye düşünüyoruz. Siz büyük ağabeyler, önde gelenlerin destek vermediğini söylüyorsunuz? Hangisi yanlış?

Muammer Saka: Kesinlikle eski başkanlar zor gününde destek vermiyorlar. Ben bir tane bu konuda başkan seviyesinde görev yapmış çoğu başkanların demeçlerini görmedim. Birlikteliklerini görmedim.

Belki mevcut yönetim istemiyor.

Muammer Saka: Hayır ben ona katılmıyorum. Kesinlikle ona katılmıyorum. Eski yönetim buydu, bu bunun adamıdır, şu şunun adamıdır. Onun ayağı kaysın anlayışı var. Küçük hesaplar söz konusu. Sonuca varamayacak, bizim camiaya yakışmayan hareketler var. Burada yönetimlerin de kabahatleri var. Şu andaki yönetim için demiyorum. Bizim Ankara’ya giden delegelerimiz kimler? Ben Atay Bey, Sadri Bey döneminde de yöneticilik yaptım. Kendimize söylüyorum. Niye illa yönetimin içinden olacak… Bizim camiamızda başkanlık yapmış insanlar delege olsun. Onlar oy atsınlar. TFF seçim salonuna Mehmet Ali Bey de, Faruk Özak da, Mustafa Günaydın da orada olsun. Delege camianın önde gelen isimleri olsun.

Belki onlar olmak istemiyor?

Muammer Saka: Kim teklif etti? Var mı böyle bir çalışma, oldu mu? Kendi kendimizi yeme kültüründen kurtulmamız gerekiyor. Galatasaray’ın delege listesine bakın. Bütün camianın önde gelen isimleri orada. Toplumda, camiada, ikinci sorun yönetimlerde mi?

Muammer Saka: Tabi. Yönetimlerde Trabzon’dan çıkıyor. Biz aynaya bakalım. Kendimizi görelim. Herkes kendini bir imtihana çeksin. Taraftarımızdan onursal başkanımıza kadar hepimiz kendi kendimize günah çıkartalım. Yaptıklarımız doğru mu bir analiz edelim. Ben Sadri Şener yönetiminden istifa etmiş bir insanım. Beğenmediğim tarafları vardır. Sadri Şener’den intikam almak için Trabzonspor’u yıpratamam. Yanlış yapamam. Trabzonspor’un menfaatlerine köstek olamam. Bu ayrı bir şey. Beğenmeyebilirim Sadri Şener’in, Nevzat Bey’in yönetim biçimini. Bu başka bir şey. Ama Trabzonsporlu olmak başka bir şeydir. Bunlar üzerinden intikam alarak Trabzonspor’a zarar veremem. Birileri birilerinden intikam almak peşinde. Nasıl olacak bu iş?

Temel sorun bu mu? Trabzonspor ikinci planda ve egolar tatmin edilmek isteniyor?

Muammer Saka: Bu kupa da Trabzonspor’a bunun için verilmesi lazım. Herkes küçük hesaplar üzerinden birbirinden intikam almak peşinde. Neyin intikamı olduğu da belli değil.

Kupanın verilmeyişi ile alakasını nerden kuruyorsunuz?

Muammer Saka: Bizi paramparça görüyor herkes. Bunlardan bir şey olmaz diyorlar. Haklı olduğumuz davamızda Fenerbahçe’nin şike yaptığını herkes söylüyor. Başbakan bile bunlar şike yaptı kulübe değil de şahsa ceza verelim diyor. Kimse şike yapmadı demiyor. Şampiyonlar Ligi’ne UEFA bizi çağırarak şampiyonluğumuzu tescil etti. Ama böyle bir bölük pörçük yapıda rakiplerin istediği bir konumda bulunuyoruz. İstemiyoruz ve birlik olamıyoruz. Biz İstanbul’da Arama Konferansı yapıyoruz. Şehrin önde gelen insanlarını arayarak yapıyoruz. Kafamızdan yapmıyoruz. Sabredemiyorum. Ben haksızlık gördüğüm anda yerimde duramayan biriyim. Elimden geldiği kadar buna öncü olmak isterim. Katkım olsun isterim. Ben bu işe kalktım çünkü Cihan Kamer televizyonları dolanıp Fenerbahçe adına servis yapıyor. Haksız oldukları davada haklı çıkmak için yanındaki avukatla televizyon televizyon dolanıyor. Kendi kendime bu nasıl bir iş ya dedim.

Böyle bir işe niyetlendik. Ben camianın önde gelen insanlarının hepsini aradım. Başkanı aradım, yönetimdekiler beni niye aramadın diyorlar. Başkanınızla konuşmuyor musunuz? Yani başkanla diyaloğun yok mu? Ben risk alıyorum gurur yapılıyor. Onların arayıp tebrik etmesi lazımdı. Ben teşekkür de beklemiyorum ama ihtiyacımız vardı demediler.

Yöneticilerin başkanla konuşması gerekiyor öyle olması lazım. Biri çıkıyor şu adam orada olduğu için gelmiyorum diyor, bir başkası o olduğu için gelmiyorum diyor. İsim vermeyeceğim. Ama gelmeyenler ortada. Ben insanlara sitem için konuşmuyorum. Eski başkanların alınganlığı var. Ben bu mantığın değişmesini istiyorum. Bunun için bu konuşmayı yapıyorum.

Az önce yönetimler eski başkanları onore etmek için Federasyon Genel Kurul Üyesi yapmayarak hata ediyorlar ama şimdi de o eski başkanlar da mevcut yönetimi destekleyici eyleme giriştiğimiz zaman buna tavır koyuyorlar. İşte ben bu felsefenin değişmesi gerektiğini söylüyorum. İki tarafın da felsefesinin değişmesi gerekiyor. 

Nasıl olacak bu?

Muammer Saka: Sloganımız şu. Herkes Trabzonspor’a ne verebilirim mantığında olursa sorun çözülür. Eski mantığa döneceğiz. Camianın önde gelen insanları bir araya gelecek. Hikmet Sami Türk’ü örneğin delege yapabiliriz. Bu camia büyük. Bu camianın büyük olduğunu gösterecek hareketlerimizi ortaya koymamız lazım. Birbirimizi yemeden kurtulmamız lazım.

 

Bugün geldiğimiz süreci nasıl yorumluyorsunuz?

Muammer Saka: Bu süreçte gördüğüm yıllardan beri ve özellikle yöneticilik yaptığım süreden beri Mustafa Günaydın Bey’in onurlandırılması gerekiyor, Trabzon’da bunun adının bir tesise verilmesi gerekiyor. Deplasmandan tutun Avrupa maçlarına kadar bütün organizasyonlarda kendisini gördüm, kendi biletini alarak gelmiştir. Her yerde bir Trabzonsporlu olarak bir öncülük abidesi ve isminin mutlaka yaşatılması lazım. Trabzonspor’da geçmiş yönetimler bunu acaba düşünüyor mu? Mustafa Günaydın’ı gördüğü zaman ne olduğunu anlayabiliyor mu? Ben Mustafa Günaydın Bey gibi fedakar bir Trabzonspor camiasından bir beyefendi görmedim.

İstanbul’daki Arama Konferansı’na Özkan Sümer, Nuri Albayrak, Atay Aktuğ’u çağırdınız mı?

Muammer Saka: Çağırdım, hepsini çağırdım, bütün başkanların hepsini.

Mazeretleri geçerli miydi?

Muammer Saka: Bana göre hiçbirinin mazereti geçerli değil. Çünkü o günü hiçbirisinin cenazesi yoktu. Hastası da yoktu.

Sadri Şener’e kızgınlık için mi, yada eski bakan Faruk Özak tepkisiyle mi gelmediler?

Muammer Saka: Hepsi var içinde. Kimi Faruk Özak’a, kimi Muammer’e, kimi Sadri Şener’e. Bana bu çok saçma geliyor. Benim de bir sürü kızdığım insan var. Ama burada başka bir şey, Trabzonspor diyoruz. Benim oradaki koltuğa, makama saygım var. Yıllardır yönetimin içinde olalım olmayalım o makama saygımı hiçbir zaman kaybetmedim.

Arama Konferansı gayesine ulaştı mı size göre?
Muammer Saka: Tabi kısmen ulaştı. Ciddi şekilde ses getirdik. Ondan sonra kurduğumuz Fair-Play Platformu, yaptığımız çalışmalar, hazırladığımız dilekçeler, bu süreçte hukukçu arkadaşlarımızın hazırladığı dilekçeleri Trabzonspor’a verdik, şu anda kullanmaya başladılar ve Trabzonspor suç duyurusu yaptı.

TFF’ye ve UEFA’ya şikayet söz konusu mu?

Muammer Saka: Evet, benim en son bildiğim müracaatını da yaptı TFF’ye. Son hafta içerisinde bunları kullandı. Oradaki İstanbul’da spor camiasının önde gelen hukukçu insanlarıyla beraber diyalogumuz oldu.

Sayın Platini’ye UEFA Kongresi’nde verdiğimiz ilan çok ciddi ses getirdi, güzel şeyler oldu. Ama tabii ki istenilen netice alınabiliyor mu, zamanla göreceğiz. Şunu söylemek istiyorum. Biz bu işleri yaptık, bir dedikodu, ‘Muammer Saka başkan olmak istiyor da reklam yapıyor’, zaten bunun için bir ay bekledim.

Benim öyle bir derdim yok ki, öyle anlamsız şeyler. Hemen bir karşı muhalefet, bu şundan veya bundan dolayıdır. Nasıl olacak, kim ne yapacak o zaman.

Buyur sen yap. Ben senin yanındayım, zaten olmuşumdur da her zaman. Ama hep dedikodu, hep tenkit. Beraber 3 sene, 5 sene aynı insanlarla iş yaptık, o olmayınca başlıyorsun küfretmeye.

O yönetimden bu tarafa, bu taraftan o tarafa geçince bütün şekil şemal değişiyor. Fark etmiyor, Ahmet, Mehmet. Ben yönetimdeyken de bile tenkit ediyordum.

Bugün gelinen noktayı nasıl yorumluyorsunuz? Trabzonspor’un bu saatten sonra beklentisi var mı, nerden beklentisi olabilir?

Muammer Saka: Bizim en büyük beklentimiz UEFA tabi. TFF beklentisi bitti demiyorum çünkü TFF’nin gidişatını hiç iyi görmüyorum, Türk sporu için de iyi görmüyorum.

 

Siyaset müdahale etti mi?
Muammer Saka: Belki, baktığımız zaman bu kanunları bu hükümet çıkarttı.

Kanunların dışında siyasetin müdahalesi, eli var mı? Şikenin örtülmesini kastediyorum.

Muammer Saka: Baktığımız zaman siyaset bu işin daha yumuşak geçilmesini istiyor ama bu kanunları da yöneltmelikleri de bu hükümet çıkarttı.

Siyaset taraf mı? Şike olayında taraf mı size göre?

Muammer Saka: Tam bir taraf olduğunu düşünmüyorum ama biraz kantarın topuzu biraz Fenerbahçe lehine dönmüş görünüyor siyasette de.

Onun için adalet işlemiyor olabilir mi?

Muammer Sak: Tabi tabi, biz de Fair-Play Platformu’nda bunun için diyoruz ki, ‘büyük balık küçük balığı yutamaz, yutmamalı.’

Siz onu siyasete mi söylediniz?

Muammer Saka: Tabi. Aynı zamanda bizim bu platformun iki tane sloganı var. Trabzonspor vesile oldu. Bundan sonra bütün ezilen, haksızlığa uğrayan bütün takımların yanında olacak. Bizden hukuki ve değişik konularda yardım isteyen bütün takımların yanında olacak. Onun için diyoruz ki, ‘Gücün doğrusu olmaz, doğrunun gücü olur’ ve ‘Büyük balık küçük balığı yutamaz.’

Ama şu anda yuttu değil mi?

Muammer Saka: Yutmaya çalışıyor. UEFA olmasa belki tamamen yutacak.

Yani bu büyük balıktan daha büyüğü var. Senden büyük Allah var derdik eskiden, şimdi senden büyük UEFA var mı diyeceğiz?

Muammer Saka: Ben şuna inanıyorum, benim dünya felsefemde, Adalet ve Ahlak birbirinden ayrıldığı zaman yapıldığı işlerde ne olursa olsun bunlar uygulanmaz ise bu konuda haklı tarafı haksızlığa uğratanlar bunun bedelini öderler. Çünkü biz böyle inanıyoruz, bunun yüzlerce örneklerini de görmüşüzdür. Türkiye’de UEFA olmaz ise daha fazla haksızlığa uğrayacağız belki, ama UEFA’nın olması, bölük pörçük olmamıza rağmen camiamızın büyüklüğü, geçmişi bazı şeyleri engelliyor, biz de buna bir katkı koyabiliyorsak ne mutlu.

Biz mesela bütün Futbol Federasyonu yönetimi, Başkanı, Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu hepsine suç duyurusunda bulunduk, hepsine ihtarname gönderdik, bundan önce Mehmet Ali Bey dönemine de gönderdik. Kanunlar, yönetmelikler ortada, bunların uygulanmasını istiyoruz. Fenerbahçe veya başka bir takıma karşı bir kinimiz yok. Ama Türkiye ligini de İstanbul turnuvası haline getirmenin bir anlamı yok.

Bu Türkiye Süper Ligi’dir, İstanbul Ligi değil. Bu, bu şekilde algılanmalı. Futbolun, sporun, Milli Takım’ın gelişmesini istiyorsak, bunu bütün Türkiye’ye yaymamız gerekiyor. Hatta aklıma gelmişken söyleyeyim, belediyeleri de sporun içinden çıkarmamız gerekiyor. 

Arama Konferansı başta olmak üzere yürüttüğünüz çalışmalar sırasında siyaset sizden hiç rahatsız oldu mu?
Muammer Saka: Hayır, siyasette bazı arkadaşlarımız, ‘işin yok mu senin, niye böyle uğraşıyorsun’ diyenler oldu. Ben doğru olduğuna inandığım zaman bana kim ne diyecek.

Diğerleri doğruyu yapsanız da doğruyu yapma derler…

Muammer Saka: Ben öyle değilim, ben siyasette de il başkanı olduğum zaman trilyon davasına imza atmayan il başkanıyım, kim ne derse desin, inanmadığım şeyi yapmam. Çünkü hesap sadece burada değil öteki dünyada veriliyor. Biz Trabzonspor olarak yapmamız gereken nedir, benim ölçüm odur.

Kaynak Ali ÖZTÜRK