Trabzon Barosu Başkanı Avukat Mehmet Şentürk imzasıyla gönderilen başvuru metninde şu ifadelere yer verildi: 
"Sayın UEFA ve FİFA yetkilileri, Türk Futbolu 03.07.2011 tarihinde açığa çıkan bir şike süreci yaşamakta olup, Türk Futbolundaki tartışmalar bu tarihten önce başlamıştır. Baromuz tarafından iddiaların soruşturulması için daha şike soruşturması ortaya çıkmadan 07.06.2011 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu'na başvuru yapılmıştır. Devam eden şike süreci Baromuz tarafından da ilgiyle izlenmektedir. Bugün itibari ile şike iddialarına ilişkin ceza davası İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde normal seyrinde halen daha devam etmektedir. Türkiye Futbol Federasyonu'nun ilgili hukuk kurulları tarafından yürütülen Disiplin soruşturması ise halen daha sonuçlandırılamamıştır. Şike ile suçlanan şahıslar hakkındaki soruşturma Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu tarafından yürütülmektedir. Kulüpler hakkında ise henüz hiçbir ilerleme kaydedilememiştir. Türkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu'nun elinde yeterli bilgi ve belge vardır. Buna rağmen Etik Kurul adeta disiplin yargılaması yapmaktadır. Kulüpler ile ilgili rapor henüz tamamlanmamıştır. Çok ciddi iddia ve delillerin olduğu bir ortamda Türk Kamuoyunda oluşturulan hava, Kulüplerin Disiplin Kuruluna sevk edilmeyeceği yönündedir. Etik Kurulu tarafından düzenlenen 1. Rapor çok açıktır. Hazırlanan raporda bazı kulüpler suçsuz bulunmuş bazı kulüplerin de şike yaptığına kanaat getirilmiştir. Bu rapor gereğince raporda adı geçen Kulüplerin Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Disiplin Kuruluna sevk edilmesi gerekmektedir. Mahkemece tutuklamayı ve 9 aydır tutukluluğun devamını gerektirecek kadar ciddi görülen deliller varken halen daha sevk işlemi yapılmamıştır." 

"TFF HUKUK KURULLARI BASKI ALTINDADIR" 
Yapılan başvuruda Türkiye Futbol Federasyonu'nun ve bazı hukuk kurullarının baskı altında oldukları iddia edilerek, "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'in görüşü, şike anlaşmasının sahaya yansıması yoksa kulüplere ceza verilemeyeceği yönündedir. Futbol yargısının son mercii olan Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanlığı'na da aynı görüşte olan, bu yönde daha önce kamuoyuna bilgi veren, görülmekte olan ceza davasında bir sanık lehine mütalaa veren Av. Engin Tuzcuoğlu atanmıştır. Kanaatimizce Türkiye Futbol Federasyonu ve bazı hukuk kurulları baskı altındadır. Özerkliğini kaybetmiştir. FİFA ve UEFA kurallarının aksine 'şike anlaşmaları saha sonuçlarını etkilememişse sadece kişilere ceza verilir, kulüplere ceza verilemez' kuralı getirilmeye çalışılmakta, 'şike anlaşmaları sahaya yansımamıştır' şeklinde bazı basın organları aracılığı ile kamuoyu oluşturulmaya, bu yönde de karar çıkartılmaya çalışılmakta, kulüplerin küme düşmesine engel olunmaya çalışılmaktadır. Böyle bir karar verilmesi olayın soruşturulmadan kapatılması anlamını taşıyacaktır. Gerek UEFA, gerekse FİFA kuralları ile Türk Futbol Disiplin talimatında 'şikenin sahaya yansıması' gibi bir kural yoktur. Kaldı ki izlenimlerimize göre şikenin sahaya yansıdığı yönünde de çok ciddi deliller mevcuttur. Sizler tarafından yapılan uyarılar da gizlenmekte kamuoyu ile paylaşılmamakta, basın organlarında yer almamaktadır. Baromuzda soruşturmanın gereği gibi yürütülmediği görüşü hakim olmuş, bizlerde oluşan endişeler neticesinde baromuz bünyesinde şike dosyalarını incelemek üzere bir komisyon kurulmuştur. Komisyon tarafından bir rapor hazırlanacak olup, bu rapor sizlerle de paylaşılacaktır" denildi.