360 TV Spor Müdürü Serhat UluerenAziz Yıldırım'ın yaptığı açıklamalara yönelik olarak, "2000-2001 sezonunda, Mustafa Denizli'nin teknik direktörlük yaptığı dönemde şike yaptın mı yapmadın mı? Samsun'a para gönderdin mi göndermedin mi? Bana bunun cevabını ver" diye yanıt verdi. 

Rasim Ozan Kütahyalı'nın ardından Serhat Ulueren'de, Olağanüstü Genel Kurul'da medyayı eleştiren Aziz Yıldırım'a eleştirilerde bulundu.

23 Ekim Pazar akşamı 360 TV/Telegol yayınlanan Telegol programında Serhat Ulueren, Aziz Yıldırım hakkında son derece çarpıcı iddialarda bulundu.

"Çaycılık yaptım, hiç gocunmam"

İşte Serhat Ulueren’in açıklamalarının tamamı: "Aziz Yıldırım benim bir röportajımı okumuş herhalde. 80’li yıllarda taksi durağında çaycılık yaptım. Okul tatilde. Ya top oynayacağım, ya da çalışacağım. Orada gelenlere çay dağıttım. Her işi yaptım. Hiç de gocunmam. Çocukluk ve gençlik yıllarımda her yaz dönemi çalışırdım. Veremeyecek hesabım da yok."

"Cihan Oskay'ı yayına çıkardım diye..."

Bak Aziz Yıldırım. Vefalı insan birçok zararı görse de bir iyiliğinizi unutmaz ama nankör insan bir tek zararınızı görse, bütün iyiliklerinizi unutur. Ben vefalı insanım. Neden? En azından sana karşı. Sen beni Ramazan’da Faruk Ilgaz Tesisleri’nde iftarımı yaptırdın. Stadını, müzeni gezdirdin. Özel açıklamalarını bana verdin. Bir medya mensubu olarak bana 2006’ya kadar inanılmaz derecede habersel anlamda destek oldun. Tesislerinde ağırladın. Müzeni dolaştırdın. Çocuklarıma imzalı Fenerbahçe forması hediye ettin. Ben bu iyilikleri toprağa girene kadar unutmam. Ancak sen nankörsün! Sana göre benim sana zararı dokundum. Çünkü 2006’da Cihan Oskay’ı yayına çıkardım diye bana yapmadığını bırakmadın.

"Kankan Ertuğrul Özkök bana Cihan Oskay'ı yayına çıkar dedi"

"2006’da Cihan Oskay’ı Star’da yayına çıkardım. Ondan sonra bana düşman oldu. Programa 4 transfer yaptım. 4’ünde de patronlara şikayet ettin. Bizim Fenerbahçe’ye düşmanlık yaptığımız yok. Senin uçağında gezdirdiğin, yanından ayırmadığın kankanErtuğrul Özkök bana Cihan Oskay’ı çıkar dedi. Bunu aklının bir ucuna sok tamam mı! Senin kankan Ertuğrul Özkök, bana dedi Cihan Oskay’ı 2006’da yayına çıkar diye. O da çıktı ve senin tüm defolarını ortaya çıkardı."

"Denizli döneminde şike yaptın mı?"

"Aziz Yıldırım sen 2000/01’de Mustafa Denizli hocan varken şike yaptın mı? Samsun’a para gönderdin mi? GS-TS maçında Trabzon’a teşvik primi gönderdin mi? Bana bunların cevabını verin. Federayon sana bu ikisini sorduğunda sen araştırmaya gerek duymadın. Haluk Ulusoy, Cihan Oskay’ın 2000/2001 sezonundaki bu iddialarıyla ilgili araştırma yapalım mı diye sana sordu. Kulübüne ceza vermeyeceğiz ama kamuoyunu aydınlatmak amacıyla araştırma yapalım dediğinde sen "Gerek yok" dedin."

"Ali Koç'un A'sından söz etmiyorsun"

Sen ne yaptın. 2006’da Kasım’da ben Star’da o programı yaparken, ATV’de program yaparken Ahmet Çakar ve arkadaşlarına destek verdin. Herkesi gönderdin. Aleyhimize program yaptın. O gün kullandığın Ali Koç’u bugün ağzına almıyorsun. Şimdi 1 yıldır Ali Koç’un A’sından bahsetmiyorsun. Rakip çıkacak diye mi bahsetmiyorsun? O zaman alkışlayın Ali Koç’u diyorsun. Özür dilerek söylüyorum ama kullandın onu. Şimdi niye ’Ben yoksam Ali Koç var"

Özür dilerek söylüyorum ama kullandın onu. Şimdi niye ’Ben yoksam Ali Koç var" demiyorsun. Çünkü çok iyi biliyorsun ki, o koltuktan gittiğinde arkasında tufan olacak. Bütün defolar ortaya çıkacak. O zaman senin cebinle kulübün kasası birbirine karışmış mı, karışmamış mı ortaya çıkacak. Tek tek bütün vukuatlar ortaya çıkacak diye mi korkuyorsun?"

"Nankör bir insansın"

"Senin için artık kılımı bile kıpırdatmak istemiyorum. Sen merhametsiz, kötü bir insansın. İçinde sevgi yok. Sevgiye yer olmayan bir insansın. Ancak benim içimde sevgi var. Bugün hala bana 2006’ya kadar yaptığın iyilikleri söylüyorum. Sen söylemiyorsun. Nankörsün çünkü."

"Başıma bir şey gelirse sorumlu sensin"

"Bundan sonra bana bir şey olursa, arabamın lastiği patlarsa, önüme tır geçerse sorumlusu sensin. Benden korkun, gerekeni yapacağım diyorsun. Açık ve net tehdit ediyorsun. Burnumun ucuna bir şey olsa, ayağım tökezlese, eve gidemeyecek olsam yemin ediyorum sorumlusu sensin. Emniyet ve Yargı’ya sesleniyorum buradan. Çünkü sen gerekeni yapacağım diyorsun."