Öncelikle bugün Fenerbahçe karşısında aslanlar gibi mücadele eden 1461 Trabzonlu oyuncuları tebrik ediyorum. Son ana kadar tertemiz bir savaş verdiler sahada. Bordo-Mavi-Beyazlı oyuncular karşılaşmada asla Fenerbahçe’nin üstünlüğünü kabul ettirmediler. 90 dakika boyunca Trabzon’a da yakışır bir futbol sergilediler.

Gönül isterdi bu mücadelenin karşılığı puan ya da puanlar olsun ama futbol bu her zaman adaletli olmayabiliyor. İlk dakikalarda rakibin cılız pozisyonlarına daha etkili ataklar geliştirerek karşılık veren 1461 Trabzon, aradığı golü bulamadı. Tabi gol gecikince stres de ister istemez artıyordu. Gol yersek moralmen çökeriz mantığı vardı oyuncularda. Zaten 3 dakikada gelen 2 gol bunun bir göstergesiydi. Yine de haksız bir yenilgi aldığımızı söylemeden geçemeyeceğim.

Sol tarafta görmeye alıştığımız Yusuf sağ kenarda iyi işler çıkardı. Ancak yine de eksikleri yok diyemeyiz. Sağ tarafta Barış ise zaman zaman hücuma bindirmeleriyle ön plana çıktı. Barış dikine oynayan bir oyuncu ve 1461 Trabzon bu oyuncuyu yeteri kadar kullanamadı.

Bordo-Mavi-Beyazlı ekip, korkak bir futbol görüntüsü vermese de hücum bölgesinde çoğalamadı, yakaladığı az sayıda pozisyonu ise cömertçe harcadı. Hele hele o Yusuf’un pozisyonunda gol gelseydi eminim ki 1461 Trabzon sahadan puanla ayrılırdı.

Kaleci Fatih de iyi işler yaptı lakin ilk yarının bitiş düdüğünün ardından sinirlenmesi doğru değildi. Haklı olabilirsin, haklısındır da… Ancak öfkeyle kalkan hiçbir zaman kâr ile oturamaz.

Teknik Patron Mustafa Akçay’ın öğrencileri, Süper Lig ekibi Fenerbahçe’ye kafa tuttu. Son ana kadar oyun disiplininden kopmadı ve alkışı hak edecek bir performans sergiledi.

Gelelim ilk gole… Daha doğrusu Semih’e… İnsan biraz efendilik olur, ağırlık olur. Gol atıyorsun tamam. Eyvallah ona bir şey dediğimiz yok. Neden taraftarı tahrik ediyorsun. Sus işareti de ne oluyor? Ayıp denen bir şey var, bunun adı terbiyesizliktir. Aykut Kocaman’ı bu oyuncuyu uyaracağı yerde bir de tebrik ediyor ya… Bozacının şahidi şıracı misali…

Ya maç öncesinde ki seremonide Göksu kardeşimizin elini tutmama durumuna ne demeli? Neymiş efendim Göksu tweet atmış da Fenerbahç’eyle 1.ligde karşılaşmayı beklerken kupada karşımıza çıktı da falan filan.. Eee bu kardeşimiz haksız mı? Göksu yalan mı söyledi? Birde utanmadan tepki veriyorsunuz. Elini tutmuyorsunuz… Doğru söyleyeni 9 köyden kovalar, boş ver Göksu kardeşim, senin tertemiz elin kirlenmedi diye sevin. Onların kirli ellerine ihtiyacın yok. Trabzon’da adam olana el uzatılır… Bunları hiç kafana takma!

Haa unutmadan, el tutmayarak tepki vermeye çalışan futbolcu topluluğu, ‘önce kendi ayıbınızı örtün ondan sonra tepki verin’
Sen ki Galatasaray gibi bir ekibi mağlup edip Türkiye Kupası’nda son 8 takımdan birisi oldun ya işte o zaman senin ne kadar etkili bir takım olduğunu bütün Türkiye’ye gösterdin. PTT 1.Lig’de seninle mücadele eden rakipler gurur duymalı, gurur duymalı ki senin gibi asaletli, temiz, canla başla mücadele eden, formanın hakkını veren, cengaver bir ekiple karşılaşıyorlar…

Kucak dolusu Teşekkürler çocuklar… Bu şaibeli ortamda tertemiz mücadeleniz yeter…

Son olarak sözlerimi şöyle noktalamak istiyorum: “Şikenin ödüllendirildiği bir memlekette "Türkiye'nin Utancı Trabzon Taraftarı" olmaktan gurur duyan milyonlarca insandan biriyim.. Eğer sizde yüz yoksa söyleyin ben sizin yerinize de utanırım.”