Okul, bir hafta öğretime ara verdi. Haberle birlikte dehşet dalgası Pazar’da hızla yayıldı. Olay yeri okula gittik, hayatını kaybeden Emir Taş’ın ailesiyle, katili Batuhan Kanberoğlu’nun dayısı ve Pazarlılarla konuştuk. Bir bıçağın Emir Taş’ı katletmekle kalmayıp iki ailenin hayatını nasıl altüst ettiğine tanık olduk. 

Pazar Fen Lisesi, Pazarlı velilerin gurur kaynağıydı. En zeki çocuklarının okumayı hak ettiği liseydi. Şimdi ise okul bahçesinde kederli veliler, çocuklarının çıkmasını bekliyor. İçeride, cinayet mahalli 9/B sınıfının bulunduğu ikinci kattaki sınıfların öğrencileri var. Psikologlar, pazartesi günü ders başı yapacak olan bu çocukların, yaşadıkları travmayı atlatmaları için telkinlerde bulunuyor. 

Okul bahçesindeki velilerden biri, öldürülen Emir’in sıra arkadaşının annesi. Oğlunun Emir’e olanlara saniye saniye tanık olduğunu anlatıyor sesi titreyerek. Adının yazılmaması şartıyla konuşuyor: “TEOG’du, testlerdi, özel öğretmenler, kurslardı; bir yerde film kopuyor işte. Bırakalım çocuklarımız spor yapsın, sinemaya gitsin. Bilgisayar bağımlısı oluyorlar. İnternetteki şiddetle eğitiliyorlar.” 

HASTANEDE OLAĞANÜSTÜ HÂL
Arkadaşının katili Batuhan’ın ailesiyle aynı mahallede yaşayan Ekrem Atacan (56), okuldaki tüm öğrencilerin psikolojik destek görmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’na telefon ettiğini söylüyor. Gözyaşlarına hakim olamıyor. “Batuhan ailesine de yazık etti. O bilgisayar oyunu Testere’nin kurbanı oldu. Ailesi onun yüzünden perişan oldu. Nasıl dönecekler buraya? Emir, Haçapitli (Subaşı Köyü). O köy toplanıp Batuhan’ın ailesinin üstüne gider.” 

Arkadaşını bıçakladıktan sonra bıçakla kendini boynunu kesen Batuhan’ın yoğun bakım ünitesinde tedavi olduğu Pazar Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde olağanüstü güvenlik tedbirleri var. Sağlık personeli, polis tarafından didik didik arandıktan sonra Batuhan’ın bulunduğu bölüme geçebiliyor.

Arkadaşının katili Batuhan’ın babası Osman Kanberoğlu kamyon şoförü, annesi Neşe Kanberoğlu ise ev kadını. Ağabeyi Gökdeniz de Rize Fen Lisesi ikinci sınıf öğrencisi. Arap Mahallesi’ndeki evleri bomboş. Kapılar, pencereler sımsıkı kilitli. Komşu kadınlar, “Gittiler. Büyük anneyi de götürdüler. Emanet bıraktıkları ineğe biz bakıyoruz” diyorlar. 

‘EVİNİ YAKACAKLARDI, ENGEL OLDUM’
Emir, Selma ve Cihan Taş’ın tek çocuğu. Tüpgaz bayisinde işçi olarak çalışan babasının tek umuduydu. Emir’in toprağa verildiği köyü Haçapit’e gidiyoruz. Kuzenleri öfkeli. “O okula silah sokup mermi atan öğrenciler vardı. Bugüne kadar bir şey yapılsa, önlem alınsa Batuhan bıçakla giremez, Emir’imiz yaşardı. O katilin hesabını kanun sormazsa biz soracağız...” Emir’in dayısı Mecit Pehlivanlı, gençlerin sözünü kesiyor. “Bizler kültürlü insanlarız. Batuhan’ın evini olaydan sonraki üç gün boyunca yakmak istediler. Engel oldum. İnternet oyunları çocuklarımızı canavara dönüştürüyor. Batuhan’ın bağımlı olduğu oyunları satan internet siteleri denetlenip kapatılmalı.”

'OKULA BIÇAĞI İLK SOKUŞU DEĞİLMİŞ'
Emir’in babası Cihan Taş, güçle ayak duruyor. “Sözüm velilere” diyor. Kesik kesik konuşuyor: “Çocuklarınızı okula gönderince rahat etmeyin. Gidip sınıfta yanlarına oturun. Çünkü okullar güvenli değil. Sokaklar daha güvenlikli. Meğer ben çocuğumu sokaktan daha tehlikeli yere atmışım. Okul müdürü ve rehberlik öğretmeninden davacıyım. İkisi de görevini yapmadı. Okul açılalı bir hafta olmuştu. Oğlum telefon edip beni çağırdı. Gözleri kızarmıştı. ‘Hastayım, beni eve götür’ dedi. Yazılısı vardı oysa. Derse gönderdikten sonra rehberlik öğretmeni ile görüştüm. ‘Arkadaşlarıyla kavga etmişti, barıştırdım’ dedi. Başka bilgi vermedi. Çocuğumun bıçaklandığını da ağabeyimden öğrendim. Ne rehberlik öğretmeni ne de okul müdürü haber verdi. Batuhan çok zeki bir çocuk. Matematikte Türkiye 3’üncüsü. Oğlumla ilkokuldan bu yana yakın arkadaştı. Kankiydiler. Bazı günler oğlum onların evinde kalırdı, o derece. Bu okuldaki ilk olay değil. Geçen yıl bir velinin okula silahla girip ateş ettiğini biliyorum. Okullara X-RAY cihazı konulmalı. Öğrenciler teneffüs dönüşünde de bu cihazdan geçmeli. Batuhan’ın bıçağı ilk sokuşu değilmiş ki okula. Kağıt üstünde okulda polis var görünüyor ama yok!”

'BATUHAN SATANİST DEĞİLDİ'
Batuhan’ın kendine gelmediğini, hayati tehlikesi devam ettiğini söyleyen dayısı şunları anlattı: “Annesi, babası ve aileden hiçbirimizin olayın kendisinden başka bilgimiz yok. Polis öğrenecek gerçeği. Batuhan derslerinde çok başarılıydı. Evde bir sıkıntılı durumu yoktu. Ağabeyi Gökdeniz de Rize Fen Lisesi 2’nci sınıfta, başarılı bir öğrenci. Kız kardeşim Neşe, Osman eniştem, yeğenim durmaz artık burada. Osman oğlundan vazgeçti. Doktorlara, ‘Yaşamasın. Yaşamasını istemiyorum. Yaşarsa yüzüne bakmam’ dedi. Zor, çok zor bir iş. Bırakın Pazar’ı terk etmeyi, Karadeniz’i terk ettiler. Gökdeniz’i alıp götürdüler. Yeni bir hayat kuracaklar, kimbilir Türkiye’nin neresinde. Yataktan bir daha kalkamama, yaşamama ihtimali var. Batuhan’ın satanist olduğu haberleri çıktı. Uydurma. Uyanıp Emir’i sorduğu da yalan...”