AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Esed'siz bir geçiş döneminin Esed'li bir döneme doğru değiştiğinin görüldüğünü ifade ederek, "Eline bu kadar kan bulaşmış bir katilin Suriye'nin başında durması onun altında muhalefetin de olacağı bir birlik hükümetinin kurulması demek; bu katliamlara meşruiyet kazandırılması demektir. O zaman Suriye halkının taleplerinin yerine getirilmesinden çok katliama meşruiyet kazandırma çabası öne çıkar ki bu son derece gayri meşru olur" dedi.

Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Cenevre barış görüşmelerine kadar mantığın, Esed'siz bir geçiş sürecinin temin edilmesi, Esed'in 3-5 ay sonra görevden ayrılması, bir hükümet kurulması, bu hükümetin Suriye'yi seçime götürmesi ve Suriye halkının kendi kaderine kendisinin karar vermesi şeklinde olduğunu belirterek, şunları ifade etti: 

PYD'nin muhaliflerin değil Esed'in safında oturacağını söyleyen Çelik, "Eğer PYD masaya oturacaksa muhaliflerin safında oturmaz, Esad rejiminin yanında oturur çünkü Esad rejimi ile hareket eden bir yapıdır. Sırf başka bir terör örgütü ile mücadele ediyor diye, DAEŞ'le mücadele ediyor diye PYD'nin terörist etiketi üzerinden çıkmaz" diye konuştu. 

"Suriye sınırında gözlem uçuşuna müsaade edilemez"

Rus uçağının gözlem uçuşuna izin verilmemesine ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, "Talep ettiği rota Suriye sınırına yatay bir şekilde geçen bir rota, aynı zamanda Hatay'a kadar giden bir rota. Tabii şu anki güvenlik sorunları sebebiyle, o bölgedeki sorunlar sebebiyle, mücbir sebeplerle buna izin verilmesi söz konusu değil. Bizim Suriye sınırımızda bir gözlem uçuşu yapılması, Hatay'a kadar gidilmesi, oradaki güvenlik sorunları nedeniyle müsaade edilecek bir durum değil. Dolayısıyla bu Rus uçağının gözlem uçuşu yapmasına bu çerçevede müsaade edilmemiştir" ifadelerini kullandı. 

"Vizenin 2016'da kaldırılmasını bekliyoruz"

Çelik, AB ile ilişkilerin canlanmasının kendileri açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Schengen alanında yapılacak seyahatlere dönük vizenin 2016'da kaldırılmasını beklediklerini ifade eden Çelik, AB ile yapılacak ikili zirvelerin canlanmasına da önem verdiklerini bildirdi.

Son zamanlarda ülkeye gelen AB yetkililerine de bir uyarıda bulunduklarını vurgulayan Çelik, "Sanki Türkiye-AB ilişkileri sadece 'mülteci meselesi' ve 'göçmen krizi' üzerinden tanımlanıyormuş gibi. Bu fevkalade yanlış olur. Bu Türkiye açısından kabul edilemeyecek bir yaklaşım olduğu gibi Avrupa Birliği açısından da dünyaya ve bölgemize verilmiş çok yanlış bir mesaj olur" değerlendirmesinde bulundu.

"Muhalifler oradayken Halep bombalandı"

Cenevre görüşmelerine ilişkin Çelik, ilk bölümü tamamlanan ama çok da başarılı olmayan, bir bakıma askıya alınmış, bir bakıma bir sonrakine ertelenmiş bir sürecin yaşandığını bildirdi.

Bu süreci desteklediklerini ve altını çizmek istediği bir hususun bulunduğunu vurgulayan Çelik, "Büyük bir ikiyüzlülük sergileniyor. Bakınız, muhaliflerin oraya gitmesine Türkiye olarak olumlu yaklaştık. Ama muhalifler orada olduğu sürede, hem rejim unsurlarınca hem de Rus unsurlarınca Halep bombalandı" dedi.

Çelik, Rusların oradaki Esad rejimiyle faaliyetleri izlendiğinde DAEŞ'e dönük bir saldırıdan çok, İdlip-Hama-Humus hattında daha çok muhaliflere dönük bir saldırının ortaya çıktığını ifade etti.