Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sabah erken saatlerde Ataşehir'de bulunan Mimar Sinan Camii'ne bayram namazı için geldi.

Erdoğan'a bayram namazında TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İBB Başkanı Kadir Topbaş da eşlik etti. Camide kısa süreli rahatsızlık geçiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami çıkışında basın mensuplarına açıklama yaptı.

Camiden basın mensuplarının yanına beraberindekilerle yürüyerek gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarının bayramını tebrik ederek, "Öncelikle ramazan bayramınızı tebrik ediyorum. Tüm halkımın ramazan bayramını tebrik ediyorum. İslam dünyasının birliğine beraberliğini özellikle de barışına vesile olmasın temenni ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iyi olduğunu söyleyerek, "Şekere dayalı bir tansiyon dengesizliği geçirdik. Hamdolsun kısa sürede toparladık. Şu anda iyi bir konumdayım. Programımız saat üçte Haliç Kongre Merkezi'nde parti tabanımızla yapacağımız yapacağımızı bayramlaşma töreniyle devam edecek.Bugünkü programa devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

İslam dünyasının birliğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birliğimiz, beraberliğimiz bizim için çok önemli.İslam Dünyasının dini bayram olarak önemsediği bu bayramımız İnşallah milat olacaktır.Alem-i İslam'da yeni bir dönemin başlangıcına vesile olsun istiyoruz. İslam dünyasında adeta bir parçalanma bölünme havası estirmek isteyenler var. Temenni ediyorum ki bunlar ramazan bayramıyla birlikte çok daha farkı bir uyanışa vesile olacaktır . Bunlar Ramazan bayramıyla birlikte çok farlık uyanışa vesile olacaktır çok çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Katar krizine de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar Ramazan bayramıyla birlikte çok farlık uyanışa vesile olacaktır çok çok teşekkür ediyorum. Şu anda Katar'ın 13 maddeye yönelik tavrını Türkiye olarak biz hem takdir ediyoruz hem benimsiyoruz. takdir ediyoruz. Bir defa bu 13 maddeyle ilgili yaklaşımı biz uluslararası hukuka hukuka aykırı buluyoruz. Devletlerarası hukukta ülkelerin egemenlik haklarına bu denli bir saldırı olamaz. burada adeta bir devletin egemenlik haklarına saldırı söz konusu bir devletin kendi tasarruf alana girecek kadar bir ileri gidiş söz konusu. Böyle bir şeye kalkıp da onların diliyle yaklaşmak bakmak bana göre çok yanlış. Hele hele Türkiye'nin 2014 itibariyle savunma işbirliğini yapmış olduğu Katar'la attığı bu adıma müdahil olmak çok çok çirkin bir yaklaşım. Katar'a yönelik bu yaklaşımı asla doğru bulmuyorum.Kaldı ki Katar'a olan bu yaklaşım , bizim Suudi Arabistan'a teklifimizdir.Eğer Katar'a olan bu teklifimiz , onlarla yaptığımız bu anlaşma doğrultusunda, Suudi Arabistan da kendisinde bir üs kurmamızı isterse, Suudi Arabistan'da da buna yönelik bir adım atabiliriz. Bu teklifi Kralın kendisine de yaptım.Kral 'bunu değerlendirelim' dedi. Şu ana kadar dönüş söz konusu olmadı .Dönüş söz konusu olmadığı halde Türkiye'nin asker çekmesini talep etmek Türkiye'ye karşı bir saygısızlıktır. Herhangi bir ülkeyle ülkeyi savunma işbirliği anlaşması yaparken birilerinden izin mi alacağız?Türkiye sıradan bir ülke değil.

Bir taraftan kalkacağız, basın özgürlüğü diyeceğiz, buradan basın örgütlerine sesleniyorum. Neyi bekliyorsunuz? Ne güne duruyorsunuz. Şu anda basın özgürlüğü elinden alınan uluslararası medya kuruluşunun faaliyeti engelleniyor. Sesinizin çıkması lazım.Şu anda Katar bir devlet olarak birçok yaptırımla karşı karşıya kaldı. Yaptırımlar karşısında Katar'a elimizden gelen desteği vermeye gayret ettik, vermeye devam edeceğiz.Şu anda uluslararası hukuka aykırı bir süreç var. Bu sürecin ortadan kalkması lazım. Kuveyt'in arabuluculuğunu destekledik. Temennim odur ki Körfez'deki bu gelişmeli Suudi Arabistan kendi büyüklüğüne yakışır şekilde çözsün. Bu bayram böyle geçmemelidir" görüşlerini savundu.

Bir basın mensubunun, "Kılıçdaroğlu'nun performansını nasıl buluyorsunuz" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onu kendine soracaksınız.Bana niye soruyorsunuz.Yürüyen o. Yorgunluk var herhalde" diyerek vatandaşların sevgi gösterisi altında camiden ayrıldı.