Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, bugün yaptığı açıklama nedeniyle HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında suç işmeye alenen tahrik ve Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamalarıyla soruşturma başlattı.

DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASI TALEP EDİLDİ

Başsavcılıktan yapılan açıklamada "Selahattin Demirtaş hakkında suç işlemeye alenen tahrik etmek, Cumhurbaşkanına hakaret, terör örgütü propagandası yapmak, Türk Milletini aşağılamak suçlarından, Anayasanın 83'üncü maddesi uyarınca 'Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması' talebi ile Adalet Bakanlığı'na fezleke gönderilmiştir." denildi.

İşte Başsavcılığın yaptığı o açıklama:

"09/09/2015 tarihinde HDP eş genel başkanı ve İstanbul Milletvekili Selahattin DEMİRTAŞ tarafından Diyarbakır ilinde yapılan basın açıklaması içeriğindeki beyanlarının suç unsuru içermesi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2015/30431 ve 2015/30432 sayılı soruşturmalar başlatılmakla, Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen 2015/30431 soruşturma dosyası "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyet Devletini, Devletin Kurum ve Organlarına Alenen Aşağılamak" suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun 301/1,4 maddeleri suçundan, Anayasanın 83'ncü maddesi uyarınca "Soruşturma İzni Verilmesi" ve "Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması" talebi ile Adalet Bakanlığı'na fezleke ile gönderilmekle, Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen 2015/30432 soruşturma dosyası "Suç İşlemeye Alenen Tahrik Etmek (Türk Ceza Kanunu'nun 214/1 maddesi), Cumhurbaşkanına Hakaret (Türk Ceza Kanunu'nun 299/1,2,3 maddeleri), Terör Örgütü Propagandası Yapmak (3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesi)" suçlarından, Anayasanın 83'ncü maddesi uyarınca "Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması" talebi ile Adalet Bakanlığı'na fezleke ile gönderilmiştir."

DEMİRTAŞ NE DEMİŞTİ?

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da düzenlediği basın toplantısında yaşanan son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunmuş ve şunları söylemişti:

"Dün akşam ve önceki akşam Türkiye genelince devlet eliyle ve bir hükümet desteğiyle yaşanan linçlere dair görüşlerimizi paylaşmak isteriz.

"BÜTÜN ACILARA SAHİP ÇIKIYORUZ"

Normal bir süreçten geçmiyoruz. Böylesine kaotik bir dönemde ülkemizde de bir kez daha çatışmalı döneme girilmiş olması ve savaş kararıyla birlikte ülkemizin kan gölüne dönmesi çok büyük talihsizliktir. Polis, gerilla, askeri çocuk her gün birini kaybediyoruz. Kaybedilen canların üniformasına bakmadan bütün acılara sahip çıkıyoruz. Acıları ortaklaştırmaya çalışıyoruz. Henüz maalesef sonuç alabilmiş değiliz. Her gün geçen bedenler tabutlarda gönderiliyor.

"BUNLAR İSİM İSİM BELİRLENMİŞ VE MAAŞLI İNSANLARDIR"

Protesto amacıyla sokağa çıkanlara biz saygı duyarız, herkesi protesto etme hakları vardır. Bu çerçevede herhangi bir lafımız yoktur. Eleştirileri dinleriz, anlamaya çalışırız. Bizim sözlerimiz AKP ve MİT istihbaratı ile yapılmış görevlendirilmiş çeteleredir. Bunlar isim isim belirlenmiş ve maaşlı insanlardır. Tek elden yönetilen saldırı kampanyası devlet eliyle yürütülmüştür. Bize 400 vekil vermezseniz sizin burnunuzdan getiririz demek istiyorlar. Bunu da açık açık söylüyorlar. Bunu da devletin imkanlarıyla yapabilirler. Devlete el koymuş durumdalar.

"KENDİNİZİ HARCATMAYIN"

Yakıp yıkanlar, insanları dövenler, mevsimlik işçilerin çadırlarını yakanlar linç edenler hepinizin görüntüleri var. İşlediğiniz suçlar 20 yıla tabiidir. Bugün olmaz yarın ama illa hesabını vereceksiniz. Arkasında hükümet desteğini hissedip bu linçleri yapanlar yazık size, kendinizi harcatmayın, harcayacaklar size, hükümet yok arkanızda, iktidardan düştüler.

"KENDİNİZİ SAVUNMANIZ KANUNA GÖRE DE HAKTIR"

Tahrikler sürecek, öyle gözüküyor sakın prim vermeyin. Biri sizin evinizi yakmaya geliyorsa ona karşı kendinizi savunmanız kanuna göre de haktır.

"ONLARI ANASINDAN DOĞDUĞUNA PİŞMAN EDİN"

Size evinizi, işyerinizi, partinizi yakmaya yıkmaya çalışanlara karşılık vermeniz hakkınızdır, onları anasından doğduğuna pişman edin. Orantılı bir şekilde herkes meşru müdafaasını yapmalıdır. Parti teşkilatlarımız zara onarılacaktır, çalışmanıza devam edeceksinizdir.
HDP bugün Türkiye'nin batısında oy almak için değil, hep beraber yaşamak için parti tabelamızı asıyoruz, onlar sıradan bir tabela değildir, kardeşliğin tabelasıdır.