Atalay, Afrika'ya kendi imkanlarıyla gittiğini, sergiler açıldıkça bazı derneklerin yol masraflarını karşılamak için teklif getirdiğini söyledi.

İnsan hikayelerinin dikkatini çektiğini belirten Atalay, "Daha çok kadınların ve çocukların hikayeleri üzerine çalışıyorum. Ortada bir dram varsa en fazla sıkıntıyı kadınlar ve çocuklar çekiyor. Hatta en fazla sıkıntıyı çocuklar çekiyor. Kadınlar ve çocuklar sıkıntıyı direkt aktarabilme özelliklerine de sahip. Hareketleri, mimikleri, bakışları dramı yansıtıyor. Afrika'daki dramı Türkiye'de anlatmak istedim. Fotoğraf insan hikayelerini kelimelere gerek duymadan anlatıyor. Bugüne kadar 8 sergi açtım. Sergimdeki fotoğrafların çoğu da 'tam da o an' diyebileceğimiz fotoğraflardır. Hayatında ilk defa gördüğü bir beyaz insandan saklanan bir çocuğun fotoğrafı var mesela. Çocuğun hayatında gördüğü ilk beyaz olmaktan gurur duydum. Bu beyaz adam bir asker de olabilirdi, ama yardımsever bir Türk'ü gördü. 4 yıldır toplamda 9 ayımı Afrika'da geçirdim. Camilerde, medreselerin misafirhanelerinde kalıyorum. Konfor arayan bir yapım yok. Sırtıma çantamı alıp, bulduğum herhangi bir yerde uyuyabiliyorum." diye konuştu.

İlk su kuyusunu Somali'de açtı

Afrika fotoğraflarıyla açtığı ilk 3 serginin gelirleriyle gıda yardımı yaptığını hatırlatan Atalay, kalıcı bir iş yapmak istediğini, Afrika'nın da en büyük sorununun su olması nedeniyle su kuyusu açtıklarını anlattı.

Atalay, ilk su kuyusunu Somali'de 1 yıl önce açtığını söyleyerek, şöyle devam etti:

"Peygamber Efendimiz'in eşlerinden olan Ümmü Seleme adını verdik. Haregasa bölgesinden 9 saat uzakta 4 köyün ortasında bir yerde açtık. Kuyunun açılışında insanların, özellikle çocukların heyecanını görmek çok mutluluk vericiydi. 25 yaşındayım, bekarım ama Afrika'da çocuğum varmış gibi geliyor. Çocukların suyu içmesini, suyla oynamasını izlemek çok keyif verici. Sergi gelirleri su kuyusu açmaya yetmiyor ama farkındalık oluşturuyor. Afrika'da su kuyusu açılacağını duyan insanlar yardım etmek istiyor."

"O kuyudan su içen herkes 'iyi ki varsın Eren' diyecek"

Atalay, Kurban Bayramı tatilinde de Kenya'da 2 su kuyusu açtıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"3 Eylül doğum günümdü. 25 yaşıma girdiğimde Kenya'da 3. kuyumu açıyordum. Bu kuyuya Trabzon'un Maçka ilçe kırsalında 11 Ağustos’ta bölücü terör örgütü mensuplarıyla sağlanan sıcak temas sırasında 15 yaşında şehit olan Eren Bülbül’ün adını verdim. Benim sergilerim kadın ve çocuk portreleri üzerine. Afrika'daki çocukları Türkiye'de anlatıyorum. Türkiye'deki çocukları da Afrika'da tanıtmak istedim. Eren Bülbül 15 yaşında şehit oldu, bizim bir kahramanımız. Eren Bülbül'ün ismi unutulmasın istedim. Fotoğraf sergisi, yardımın toplanması sırasında Eren Bülbül ismini kullanmadım, Eren Bülbül üzerinden prim yapmaya çalışıyor şeklinde yorumlanmasından çekindim. Açılış sırasında Eren Bülbül adını zikrettik. Eren Bülbül'ün ailesinin haberi yok, kuyunun fotoğrafını hediye etmek istiyorum. Eren Bülbül'ün sosyal medyadaki 'Kimse iyi ki varsın Eren demedi' paylaşımı beni çok etkiledi. Eren iyi ki vardı. Kenya'da su kuyusuna da 'İyi ki varsın Eren' yazdırdık. O kuyudan su içen herkes 'İyi ki varsın Eren' diyecek."