İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı tarafındanAgos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 2 şüpheli mahkemeye sevk edildi. Şüpheli iki ismin cinayetin faili hükümlü Ogün Samast ve Hrant Dink'i izleyen İstanbul İl Jandarmaİstihbarat Şube'de görevli Abdullah Dinç ve Yavuz Bozca oldukları iddia edilirken, savcılığın şüphelileri mahkemeye sevk ettiğine dair talep yazısında geçen ifadeler dikkat çekti. Fethullah Gülen için 'meczup' ve 'sapkın dini inançlara sahip' ifadeleri kullanılan sevk yazısında, Dink cinayetinin FETÖ'nün başlangıç eylemi olduğu aktarıldı.

"FETÖ'NÜN BAŞLANGIÇ EYLEMİ"

Yazıda, "Hrant Dink cinayeti; anayasa dışı bir güç merkezi olarak kamu kurum ve kuruluşlarında Fethullah Gülen cemaati adı altında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü olarak örgütlenen yapının, anayasal düzeni silah zoruyla cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırıp bu düzen yerine CIA gibi yabancı devlet istihbaratı kontrolünde bulunan meczup Silahlı Terör Örgütü lideriFethullah Gülen'in kontrolünde sapkın dini inançları referans alınarak başka bir düzen getirmek için bir başlangıç eylemidir" denildi.

2 JANDARMA GÖREVLİSİ ADLİYEYE GETİRİLDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü tarafından yürütülen Dink cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan 26 kişi arasında bulunan biri eski 2 jandarma görevlisi, akşam saatlerinde Çağlayan'dakiİstanbul Adalet Sarayı'na getirildi.

FETÖ SİLAHLI ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMAK, KASTEN ADAM ÖLDÜRMEK

Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü tarafından ifadesi alınan şüpheliler Jandarma Uzman Çavuş Abdullah Dinç ile Esenyurt Belediyesi Zabıta Müdürü olan eski Uzman JandarmaYusuf Bozca'yı, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve kasten öldürme" suçlarından tutuklanması istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk etti.

"ANAYASAL DÜZENİ ORTADAN KALDIRMAYA TEŞEBBÜS"

Şüphelileri sorgulayan nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, Jandarma Uzman Çavuş Abdullah Dinç'in, üzerine atılı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve kasten öldürme" suçlarının niteliği, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin varlığı, suçun yasada öngörülen cezasının üst sınırı ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacak olması gerekçeleriyle tutuklanmasına hükmetti.

"YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI"

Nöbetçi hakimlik, eski jandarma istihbarat görevlisi olan ve halen Esenyurt Belediyesi'ndeZabıta Müdürü olarak görev yapan Yusuf Bozca'nın ise, mevcut delil durumuna göre, hakkında tutuklama tedbirine hükmedildiği taktirde şüphelinin mağdur olacağı kanaatine göre serbest bırakılmasını kararlaştırdı. Bu şüpheli hakkında hakimlik, "yurt dışına çıkış yasağı" ve "evine en yakın güvenlik birimine haftada bir imza verme" zorunluluğundan oluşan adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına hükmetti.

İLK KEZ BİR JANDARMA TUTUKLANDI

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de Şişli'de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmalar kapsamında ilk kez bir jandarma görevlisi tutuklanmış oldu.

"BAŞARISIZ DARBE KALKIŞMASINA GİDEN SÜREÇ"

Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü'nün, şüphelilerle ilgili tutuklama istemli sevk yazısında, kamu görevlilerinin bir kısmı hakkında dava açıldığını ancak jandarma ile ilgili olarak o dönem itibariyle yapılan tespit ve delillere ulaşılamadığı için, cinayetin jandarma ayağının soruşturmadan ayrıldığı anımsatıldı.

"SUÇ KALIBINA UYDUĞU ANLAŞILMAKTADIR"

Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında bilgilere yer verilen sevk yazısında, "15 Temmuz başarısız darbe kalkışması ile gelinen son noktada şüphelilerin eylemlerini sadece silahlı terör örgütüne yönetici ya da üye olmak, kasten öldürmeye iştirak olarak nitelendirmek hukuki tavsikten uzak olacaktır. Başarısız darbe kalkışmasına giden süreçte Hrant Dink cinayeti bu yolda bu amaç için attırılan ilk kurşun olması nedeniyle şüphelilerin eylemlerinin 'Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye CumhuriyetiAnayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs' suçu kalıbına uyduğu anlaşılmaktadır." denildi.

SİLAHLI ÇATIŞMADA YAKALANDI

Yazıda, Dink cinayeti soruşturmasının şüphelilerinden İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Astsubay Yavuz Karakaya ile cinayet sonrasında olay yerinde bulunarak diğer jandarma görevlilerini sevk ve idare eden İstanbul Jandarmaİstihbarat Şube Müdürlüğü TİM Komutanı Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin, 15 Temmuz başarısız darbe kalkışması sırasında darbeciler safında Jandarma Genel Komutanlığı binası önünde silahlı çatışma sonucunda yakalandığı ve akabinde tutuklandığı vurgulandı.

ŞUBE MÜDÜRLERİNİN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ

Sevk yazısında, "Dink cinayetinde resmi bir görevlendirmeleri olmamasına rağmen cinayet mahalli ve çevresinde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde TİM komutanı olarak görevli şüpheli Yüzbaşı Muharrem Demirkale ve Kısım Amiri şüpheli Yüzbaşı Ali Barış Sevindik'in koordinesinde, cinayet öncesi ve sonrasında, cinayetin tetikçisi Ogün Samast ve maktül Dink'i izleyen, cinayetin işlenmesine FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün nihai amacı doğrultusunda nezaret, yardım ve iştirak eden İstanbul İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri şüpheliler Abdullah Dinç ve Yavuz Bozca'nın tutuklanması" talep edildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, cinayete ilişkin jandarma görevlileri hakkındaki soruşturma kapsamında, İstanbul ve Trabzon'da eş zamanlı operasyon düzenledi.

Operasyon kapmasında jandarma yarbay, jandarma astsubay, jandarma uzman çavuş ve bir yayınevi sahibi İstanbul'da, jandarma astsubay başçavuş da Trabzon'da gözaltına alındı.