Fotoğraf yerine ıstırap çekiyorlar.

Dünyaca ünlü foto muhabirimiz Ara Güler’le ‘Bir göz bir makine ve gerçek’ adındaki yeni çıkan fotobiyografi kitabını konuşmak için Beyoğlu Ara Cafe’de buluştuk. Yıllardır yardımcılığını yapan Fatih Aslan’ın derlediği son kitabında bu kez çektiği fotoğraflar değil, başkalarını çektiği Ara Güler fotoğrafların ve başkalarının Ara Güler’le ilgli yazdıkları yer alıyor.
■ Fotobiyografi kitabı fikri nasıl oluştu?
Bu kitapta benimle röportaj yapanların çektikleri fotoğraflar yer alıyor. Bu fikri benim çalışmalarımı daha verimli yapabilmek için arkadaşım, Fatih Aslan ortaya attı. Kitabın adını ben koydum. Fotoğraf; göz, makine ve gerçektir. Bu benim hakkımda yapılan yüzlerce kitaptan sadece biri.
■ Gezip görmediğiniz yer kaldı mı?
Neredeyse gezip görmediğim ülke kalmadı. Yerli halkların aşağı yukarı hepsini gördüm. Benimle beraber en çok eşim gezdi. Fatih arkadaşımız da bizimle birlikte birçok yere iştirak etmiştir.
■ Çok fotoğrafınız var ama en çok İstanbul fotoğraflarınız biliniyor.
Söylediğiniz doğru. Bugüne kadar en çok İstanbul’da resim çektim ama yalnızca İstanbul resimlerimin bilinmesine anlam veremiyorum. İstanbul dışında çektiğim de çok fotoğrafım var. Ayrıca Kayseri’den, İstanbul’a gelmiş değilim ki. Beyoğlu çocuğuyum. Çocukluğum Galatasaray ileTünel arasında geçti. Sonradan fotoğrafçı olmadım. Hep makinem vardı. İlk fotoğraf makinemi hatırlamıyorum bile. Ailem zengindi. Dedem Karaköy’de Kalafat’ta Perşembe Pazarı’na kadar uzanan yerin sahibiydi. Yanında bine yakın insan çalışıyordu. Babam da tam tersine bu işlerle ilgilenmeyip eczacılık yapmış.
■ Başka en çok nerede fotoğraf çekmeyi sevdiniz?
İstanbul’un dışında en çok Hindistan’da fotoğraf çekmeyi sevdim. Sonra Bangladeş. Bu Doğu ülkelerinde yaşam renkli, insanlar da güzel ve samimi. Avrupa ise yamyam. Avrupa’dan nefret ediyorum. Doğu daha sıcak ve hikâyeleri var. Ara Güler’in İstanbul dışında fotoğraf çekmeyi en sevdiği yerler Hindistan ve Bangladeş gibi Doğu ülkeleri.
‘Telefonla da fotoğraf çekilir’
■ Herkeste fotoğraf çeken telefon var. Artık ayrıcalık kalmadı sanki?
Günümüzde insanlar fotoğraf çektiklerini zannediyorlar ama ıstırap çekiyorlar. Telefonla fotoğraf çekilmez gibi bir algı da var ancak telefonla çekilen resimlerin de güzel çıktığı kanaatini taşıyorum. Elimde Nikon dururken telefonu elime almam.
■ Dijital teknolojiinin gelişmesine kıl olanlardan mısınız?
Dijital gelişme, fotoğrafı dünyanın bir ucuna anında göndermene olanak sağladı. Gazetecilik için bakacak olursak büyük bir devrimdir. Eskiden atıyorum bir ihtilal olsa onun resmini gümrükten gönderemezdin. Her şeyden önce sansür vardı. Fotoğraflarımın yarısını dijitale aktarabildim. İki milyon civarı fotoğrafım var. 2 milyon fotoğraf, 88 yıllık ömür...
■ Fotoğrafla uğraşmanın en keyifli anı çekmek mi baskısını yapmak mı?
Tabii ki keşfetmek. Realitenin içerisinden bir parçayı koparmak. Çekeceğin kareyi tespit edeceğin anı hemen tespit etmelisin. 
Editör: TE Bilişim