AB'nin Türkiye üzerinde kendi kazdığı kuyuda boğulmak üzere olduğunu öne süren Pekşen, "Türkiye'yi AB'ye almamak için uygulanan Ortadoğu'ya saplama projesi AB'nin büyük kaybına dönüştü" ifadelerini kullandı.


Milletvekili Pekşen, "Türkiye'nin 300 yıllık batılılaşma projesinden AB'nin de içerisinde bulunduğu kumpaslarla koparılması Türkiye'yi tercih aşamasına getirdi. Şangay İşbirliği Örgütü üyeliği (Brixit), batının ve AB'nin tarihteki en büyük kaybı olur. Türkiye'yi buraya zorlayan AB ve Merkel'dir. Temelini 'Müslüman Kardeşler Örgütü'nün oluşturduğu cemaatleşme esasında Mısır menşelidir. Türkiye'ye Almanya üzerinden planlanmıştır. İslami holdinglerin tamamı Almanya'da planlanmış ve Türkiye'nin AB üyelik kriterlerinden uzaklaştırılması için taşeron olarak kullanılmıştır" diye konuştu.


Türkiye'nin laik devlet düzeninden uzaklaştıkça AB'den de uzaklaşacağının düşünüldüğünü kaydeden Haluk Pekşen, "Böylece Türkiye'ye verilen sözlerden kurtulacaklardı. Kumpas davaları Türkiye'de yurtseverlerin feryatlarını göklere çıkardığında görmezden gelen AB'li dostlarımıza (!) koliyle kına göndereceğiz. AKP'nin taşıyıcı seçmen tabanı 'cemaatçi orta ölçekli sermaye', cemaatler ve yurtdışı dinci örgütlenmelerdir. Yaşanan kavganın nedeni budur. Alman Sosyal Demokrat Partisi Genel Başkanı Sigmar Gabriel Türkiye'10-20 yıl içinde AB'ye üye olamaz' demiş. Bence de. Çünkü:10 yıla AB kalmaz." şeklinde sözlerini tamamladı.
Editör: TE Bilişim