CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen programda, gündemdeki konular hakkında değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Anayasa değişikliğine karşı olmadıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Biz Anayasa değişikliğine karşı değiliz. Bunu TBMM Başkanı’na yazdığımız mektupla açıkladık. Biz güçlü bir Parlamento istiyoruz. Biz darbe hukukundan Türk hukukunun tamamen arındırılmasını istiyoruz. Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, Anayasa’da kökü değişiklikler biz bunların tamamını istiyoruz. Bunları bir yazı ile bildirdik ama siz illa ‘Başkanlık istiyoruz’ diyorsanız biz buna karşı olduğumuzu bildirdik. Bizim 140 yıllık bir parlamento geleneğimiz var. Biz geleneğimize, örfümüze bağlıyız. Parlamenter sistenim 12 Eylül’den sonra bozulduğunu biliyoruz. Bazı ciddi aksamalar olduğunu da biliyoruz. Mademki darbelere bütün siyasi partiler karşı, hep beraber gelin şu darbe hukukundan Türkiye’yi arındıralım” şeklinde konuştu.

Milletvekili seçimleri öncesinde parti tabanına yönelik ön seçim yapan tek siyasi parti olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Millet kendi vekilini seçmiyor kendimizi kandırmayalım. Sadece biz ön seçim yapıyoruz. Bizim dışımızda hiçbir siyasi parti ön seçim yapmıyor. Lider akşam oturuyor arkadaşlarını topluyor, milletvekili listesini alt alta yazıyor, milletin önüne koyuyor, ‘Bunlara oy vereceksin’ diyor. Kim getirdi bunu darbeciler getirdi. Buna da hem darbeye hem de darbe hukukuna karşı çıkan bizler karşı çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bir kişiye bu kadar güç verilmez”
Kılıçdaroğlu, Anayasa değişiklik teklifinin Türkiye’yi felakete sürükleyeceğini belirterek, “Ben Sayın Bahçeli ile yaptığım görüşmede Anayasa değişikliğinin Türkiye için hangi felaketlere yol açacağını ifade ettim. Güçler ayrılığı ortadan kalkıyor. Camiye, kışlaya, askeriyeye, adliyeye siyaset girecek. Bu çok tehlikeli Türkiye için. Türkiye çok daha derin bir ayrışmanın içine girecek. Hiç kimsenin can ve mal güvenliği kalmayacak. Cumhurbaşkanı aynı zamanda Başbakan, aynı zamanda Bakan, aynı zamanda Genelkurmay Başkanı, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi Başkanı, aynı zamanda Meclis Başkanı oluyor. Bu konular doğru değil. Bir kişiye bu kadar güç verilmez. İnanç açısından da doğru değil, demokratik açıdan da ahlaki açıdan da doğru değil. İslamiyet’te istişare vardır. Oturur konuşursunuz, burada öyle bir şey yok. Her şey bir kişiye bağlanıyor. Her şeye tek başına karar verecek. Bakıldığı zaman Türkiye’yi tam bir felakete sürüklüyor. Bu tartışma Erdoğan bağlamında yapılıyor gibi görünüyor ama bu öyle değil. Bu bundan sonraki yıllarda devam edecek bir süreç. Bütün yetkiyi bir kişiye verdiğiniz zaman ilerde Türkiye ne olacak. Diyelim ki basiretsiz biri seçildi veya seçtiğimiz kişi öldü. Ne olacak, yardımcısı seçimle gelen biri değil. Seçimle gelmeyen birinin Türkiye’yi yönetmesi demokratik ortamdan uzaklaşmak demektir” açıklamalarında bulundu.

“Kişiye endeksli bir düzenleme Türkiye’yi felakete götürür”
Kılıçdaroğlu, mevcut düzenlemenin kişiye bağlı olarak gerçekleştirildiğini ama bu durumun kalıcı hale getirilmesinin Türkiye’nin felaketi olacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anayasayı değiştiriyoruz. Bir kanunu değiştirsek doğru. Anayasanın değişmesi kolay değildir. Hele bu kabul edildikten sonra değişmesi çok daha zor. Kişiye endeksli bir düzenleme Türkiye’yi felakete götürür. Fiili durum Anayasa’ya aykırı uygulamadır. Bir siyaset adamı hukuka, yasalara uyar. Sadakat adına yemin ettik hep beraber. Biri Anayasa’ya uymadı diye biz uymayanın kurallarına göre mi uyduralım. Anayasallar bakidir. Bunlar doğru değil. Erdoğan’ın taleplerine göre yapılıyor şuan ama hiçbirimiz baki değiliz bugün buradayız yarın yokuz.”

“Bunlar darbecilerin üvey çocuklarıdır”
CHP olarak Anayasa görüşmelerinde en başından beridir tutarlı bir tavır sergilediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Darbeye karşı olduklarını söyleyenler, darbe hukukunu tahkim eden adımlar atıyor. O zaman bunlar darbecilerin üvey çocuklarıdır” dedi.

“Bir CHP’li de seçilse biz ona da karşı çıkarız”
Cumhurbaşkanlığı sistemi içerisinde CHP’li birinin seçilmesi halinde de karşı olacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sistemin kendisi sakat, bir CHP’li de seçilse biz ona da karşı çıkarız. Bu sistem doğru değil. Bütün yetkiler bir kişiye verilemez. Partili Genel Başkan olacak. Ondan sonra parlamentoda ‘ben tarafsız davranacağıma dair yemin ediyorum’ diyecek. Bir partinin genel başkanı tarafsız olabilir mi? Bu milletin aklıyla alay etmektir” diye konuştu.

“Ankara Garı’nda önlem alınmadı, önlem alınmadığı için o bombalar patladı”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “Referandumda ‘Evet’ çıkarsa terör olayları son bulur” söylemini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Biz bu filmi çok gördük. 7 Haziran’la 1 Kasım arasındaki süreçte gördük. Patlayan bombaları gördük. 12 Mart 1971 öncesinde gördük, 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde gördük. Terör tırmandı tırmandı geldiler, darbe yaptılar sonrasında. Terör tırmandı 7 Hazirandan sonra herkes malını canını unuttu gittiler oylarını verdiler. 15 yıldır tek başlarına iktidardalar. 15 yıldır arzu edip de çıkaramadığınız bir kanun var mı, yok. Almak isteyip de alamadığınız bir karar var mı? Anayasa değişikliği ile terör duracak mı, nasıl duracak? Terör örgütleri vazgeçecek. Bu olayda da terörü tırmandırarak referandumda vatandaşa ‘evet’ dedirtmenin yollarını arıyorlar. 1 Kasım seçimlerinde olduğu gibi. Ankara’da Gar’da patlayan bombada 103 kişi hayatını kaybetti. Önlemleri de alınmıştı. Sıhhıye’de, peki niye Gar’da alınmadı? Kimdi iktidar, kim izin verdi buna? Şundan eminim polisi serbest bıraksınlar bütün suçluları yakalar. Çıksınlar ‘biz Ankara Garı’nda önlem aldık’ desinler. Ankara Garı’nda önlem alınmadı. Önlem alınmadığı için o bombalar patladı” ifadelerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, referandum sürecinde hedeflerinin MHP tabanının mı olacağı yönündeki bir soruya, “Hayır, hedefimiz, ülkesini seven, demokrasiyi, özgürlüğü savunan bütün insanları bu Anayasa değişikliğine ‘Hayır’ demeye davet ediyoruz” cevabını verdi.

“IŞİD’e bunar destek verdi”
AK Parti iktidarının IŞİD dahil pek çok terör örgütüne destek veren politikalar yürüttüğünü iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “IŞİD’e bunar destek verdi. Önce IŞİD’e destek verildi. 70 ilden IŞİD’e militan katıldı. Bunu defalarca söyledik. IŞİD militanlarından yaralananlar getirildi hastanelerde tedavi edildi. Bunların hastaneleri, silahlı eğitim kampları vardı. El-Nusra terör örgütüne açıkça destek verdiler. Silah gönderdiler Suriye’ye. Bir başka ülke bizim ülkemizde terör örgütünün eline silah verdiğinde hepimiz kızmıyor muyuz? Adama sormazlar mı 3 milyon kişi Türkiye şuan. O insanların günahı kimin boynuna, deniz kenarından ölen o çocuğun günahı kimin boynuna? Türkiye olmasaydı tablo bu kadar derin olmazdı.”

“Arkadaşlarımız yeni getirilen Anayasa ile Suriye’de uygulanan Anayasanın bire bir benzer olduğunu ortaya koydu”
Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Anaysa değişiklik teklifinin Suriye Anayasası’ndan farkı bulunmadığını kaydederek, “Oturup uygarca bir masanın etrafında uygarca konuşabilmeliyiz. Şimdi 15 yılda Türkiye devasa bir ayrışma noktasına geldi ve bu kutuplaşma Türkiye’yi tehlikenin içine sürüklüyor. En büyük endişem de iç çatışma çıkar. Toplum iç çatışmaya doğru koşar adım gidiyor. Bu ülkeye yazıktır. Silahlanmaya bakın, hangi gerekçe ile silahlanma olur. Anayasa değişikliği konusunda konuşmak lazım. Siz bir rejimi değiştiriyorsunuz. ‘Bizde cumhuriyet var’ diyorlar. Libya’da, Mısır’da, İran’da da cumhuriyet var. Türkiye’de de cumhuriyet vardı. Bizim rejimimizle onlarınki aynı mıydı, hayır. Şimdi Suriye Anayasasını kopyaladık, aynısını getirdik. Arkadaşlarımız parlamentoda yeni getirilen Anayasa ile Suriye’de uygulanan Anayasanın bire bir benzer olduğunu ortaya koydu. Hem ‘Biz Esad rejimine karşıyız’ diyorsunuz, hem de o rejimi Türkiye’ye getiriyorsunuz” dedi.

Referandumdan ‘Hayır’ sonucunun çıkması halinde yaşanabileceklere değinen Kılıçdaroğlu, değişen bir şeyin olamayacağını, Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, parlamentonun görevinde kalacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, terör konunda ciddi bir mücadele olursa bitirilebileceğini kaydetti.

“Gazi meclis malulen emekli ediliyor”
Kılıçdaroğlu, yeni düzenlemenin kabul edilmesi halinde TBMM’nin malulen emekli edileceğinin altını çizerek, “Biz bu meclise ‘Gazi Meclis’ diyoruz. Bu Meclis Milli Kurtuluş Savaşı’nı yöneten bir Meclis, bu meclis 15 Temmuz darbe girişimini bombalar yağarken savuşturmuş bir Meclis. Şimdi malulen emekli ediliyor” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim