CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, "Varlık Fonu içerisine konulan ve esasında özelleştirme kapsamında olan şirketler, TBMM denetimi dışına çıkarılmasının yanı sıra Özelleştirme İdaresi'nden alınarak Varlık Fonu'na devredilmesi sonucunda yeni bir borçlanma süreci başlatılmıştır. Son günlerde çeşitli medya organlarına yansıyan Katarlılardan alınan 650 milyon dolar borç karşılığında ÇAYKUR'un yüzde 70 hissesinin teminat olarak gösterildiğine yönelik haberler de bu vahim tabloyu doğrular niteliktedir" dedi.

CHP'li Pekşen, ayrıca Varlık Fonu ile ilgili "Halka açık olan şirketlerin piyasa değeri ile ilgili son bir yıllık değişim nasıl olmuştur?" diye sordu.

CHP Trabzon Milletvekili Pekşen, Kanun Hükmünde Kararname ile Varlık Fonu'na Devredilen ÇAYKUR'un Katarlılara ipotek gösterildiği yönündeki haberlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. CHP'li Pekşen, Varlık Fonu ile ilgili 6 soru sorarak, bu sorulara hükümetten yanıt istedi. Hükümete başta ÇAYKUR olmak üzere Varlık Fonu içerisine konulmuş şirketlerin teminat gösterilerek, bir borçlanma içerisine girilip girilmediğini soran CHP'li Pekşen, şunları kaydetti:

"AKP iktidarı, OHAL kılıfına sığınılarak çıkardığı 9756 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile başta ÇAYKUR olmak üzere Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, BIST, TÜRKSAT, Türk Telekom'un Hazineye ait yüzde 6,68'lik kısmı ve Eti Maden gibi kamunun pek çok önemli kuruluşunu Varlık Fonu'na devretmiştir. Bu kuruluşların Varlık Fonu'na devredilmesiyle birlikte TBMM'nin bu kuruluşlar üzerindeki denetleme yetkisi tamamen ortadan kaldırılmıştır. Böylelikle bu kuruluşlar üzerinde Varlık Fonu yönetimi eliyle hükümetin yapacağı bütün işlemelerin tam bir keyfilik içinde yapılabilmesinin önü açılmıştır. Varlık Fonu içerisine konulan ve esasında özelleştirme kapsamında olan bu şirketler, TBMM denetimi dışına çıkarılmasının yanı sıra Özelleştirme İdaresi'nden alınarak Varlık Fonu'na devredilmesi sonucunda yeni bir borçlanma süreci başlatılmıştır.

Devletin en önemli kamusal mal varlıkları ve özellikle gayrimenkullerinin ipotek gösterme usulü üzerinden yürütülen bu borçlanma biçimi, Türkiye'nin egemenlik haklarını tehdit edebilecek boyutlara gelmiş ve uluslararası güçlerin müdahalesine kapı aralamıştır.

Son günlerde çeşitli medya organlarına yansıyan Katarlılardan alınan 650 milyon dolar borç karşılığında ÇAYKUR'un yüzde 70 hissesinin teminat olarak gösterildiğine yönelik haberler de bu vahim tabloyu doğrular niteliktedir. Başta ÇAYKUR olmak üzere Varlık Fonu içerisine konulmuş şirketlerin teminat gösterilerek bu tarz bir borçlanma içerisine girilip girilmediği konusunda kamuoyu adına sorduğum şu sorulara hükümetin ivedilikle cevap vermesi, milli varlığımız olan kuruluşların korunması ve en verimli şekilde kullanılması adına hayati önem arz etmektedir"

VARLIK FONU İLE İLGİLİ HÜKÜMETE 6 SORU

CHP Trabzon Milletvekili Pekşen'in Varlık Fonu ile ilgili hükümete yönelttiği sorular ise şöyle: "Varlık Fonu Çatı A.Ş Alt fonla mı kuruldu? Kurulduysa portföyler nasıl oluştu? Fonların değerlemesi nasıl yapıldı, biçilen değer ne kadar? Her fonun pay değerleri ve değişimi nasıl takip ediliyor? Halka açık olan ve olmayan şirketlerin ayrımı nasıl yapılıyor? Halka açık olan şirketlerin piyasa değeri ile ilgili son bir yıllık değişim nasıl olmuştur?"