Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Karadeniz’de 6 ilde bin 12 maden arama ve işletme ruhsatı verdiğini açıkladı. Artvin, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Trabzon'da 303 şirkete bin 12 maden arama ve işletme ruhsatı verildiğini vurgulayan Pekşen, "Bu bin 12 arama ve işletme ruhsatı verilen sahanın nasıl bir coğrafi büyüklük olduğunu, Karadeniz'in o dar coğrafyasında olduğunu düşündüğünüzde bunun ne büyük bir katliamın başlangıcı olduğunu herkes tahmin edebilir.” dedi. 

Haluk Pekşen, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda turizmden enerjiye bazı konularda açıklamalarda bulunan Pekşen, bu konularda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'na yönelttiği soruya gelen cevabı aktardı. Pekşen, şunları söyledi: 

"Eminim bu cevabı görünce Türkiye’de birçok insan aynı duyguları hissedecektir.Karadeniz bölgesinde dünyanın en güzel coğrafyasında ve özellikle Kaçkarlar Milli Parkı gibi dünyanın 35 doğal milli parklarından birisinde büyük bir katliam süreci başladı. 500’e yakın HES yapıldı yapılıyor bunlar yetmezmiş gibi 40 yeni yerleşim yeri kuruluyor. Bunların hepsine Milli Parklar içerisinde. Büyük bir doğa katliamına doğru gidiyor. Derelerin tamamı doğanın içerisinde hapsedildi. Ekolojik sistem eko sistem çökertildi. Şimdi yeni bir şey daha öğrendik. Bakan sağ olsun, teşekkür ediyoruz lütfetmiş soruları cevaplamış. Diyor ki biz Karadeniz Bölgesi’nde Artvin, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Rize veTrabzon illerinde Doğu Karadeniz’de bu illerde 303 şirkete bin 12 maden arama ve işletme ruhsatı verdik. Düşünebiliyor musunuz Karadeniz’i. Bu bin 12 arama ve işletme ruhsatı verilen sahanın nasıl bir coğrafi büyüklük olduğunu Karadenizin o dar coğrafyasında olduğunu düşündüğünüzde bunun ne büyük bir katliamın başlangıcı olduğunu herkes tahmin edebilir. Niçin Cerattepe diyorlar ve burada anayasaya rağmen kesinleşmiş anayasa ilamına rağmen oradaki toplumu baskılıyorlar, o madeni işleteceğiz diye baskı yapıyorlar, bunlar için. Orada anayasadan kaynaklanan Danıştay kararının gücünü kırabilirlerse diğer yerlerdeki hukuki mücadeleleri de ortadan kaldırabilirler." 

"ŞU ANDA 250 BİN TURİZM ÇALIŞANI İŞSİZ KALMIŞTIR" 

Turizmde de işlerin iyi gitmediğine değinen Haluk Pekşen, dünyanın en büyük 3 tur operatörünün 2016 Türkiye projeksiyonuna göre Türkiye’nin ortalama yüzde 42’lik turist kaybı yaşayacağını belirtti. Pekşen, “Bazıları bunu yüzde 50’ye çıkarıyor. Bunun rakam karşılığı 15 miyar dolar. Şu anda 250 bin turizm çalışanı işsiz kalmıştır. Daha sezonda açmayacağını beyan eden otel sayısı netleşmemiştir. Ama devasa bir rakama doğru gittiğini biliyoruz.” dedi. 

Turizmcilerin çeşitli yöntem arayışına girdiğini anlatan Pekşen, ayrıca şunları aktardı: 

“Avrupa’nın birçok ülkesinde ne yazık ki hiçbir tedbir alınmamıştır. bugüne kadar Türkiye’nin son 30 yıllık turizm serüveninde böylesine büyük bir kriz olmasına rağmen hiç ciddiye alınabilir en ufak tedbir yoktur. Nisan-mayıs aylarında gelecek charter uçaklarına 6 bin dolar söylenmiştir. Bu tarihlerde Türkiye’ye charter uçağı gelmeyecek. 250 Milyon liralık bir yardım paketi öngörüldü. Bu paketin hiç kimse tarafından ciddiye alınması söz konusu değil.” 

Türkiye’nin mevcut yatak kapasitesi düşünüldüğünde yatak için öngörülen desteğin 200 lira olduğunu vurgulayan Pekşen, “Hiçbir otelci kendisine verilecek olan 100 bin liranın peşine düşmez. Bu bir günlük elektrik parası bile değil. Ne vergi borçları ötelenmiş, ne SSK borçları yapılandırılmış, ne yeni kredi olanakları tanınmış, ne banka kredileri yapılandırılmış, ne yurtdışında bu algıyı değiştirecek tanıtım kampanyası başlatılmış. Şu anda oteller her şey dahil 15 dolara yatak satıyor. Yaşamak için büyük mücadele veriyorlar.” şeklinde konuştu. 

Öte yandan hukukun herkese lazım olduğunu vurgulayan Pekşen, bu konuda da şunları söyledi: 

“Yüce Divan'da, Anayasa Mahkemesi'nde 40’ın üzerinde dava görmüş bir hukukçu olarak söylüyorum. Yüce Divanı herkes tanır. Merdivenlerden yukarıya çıkarken dizlerinin bağı çözüldüğünde, alınlarından boncuk boncuk soğuk terler döküldüğünde ve mübaşir, 'Sanık aya kalk' diye hitap ettiğinde Yüce Divanı tanırlar. Yargı kararlarını yok saymayı şu anda güç zehirlenmesi ile meydan okumayı büyük bir meziyet zannedebilirler. Ama siyasal tarih meydan okuyanlara okunan yargı kararları ile doludur.” 

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Pekşen, “Erken seçim söylentileri ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine şu açıklamayı yaptı: 

"Biz bütün seçimlere hazırız. Artık AKP’yi ne Angela Merkel kurtarabilecek, ne AvrupaBirliği’nin ilerleme raporunun itelemesi kurtarabilecek, ne de toplumun tepesine çökertilen baskılar kurtarabilecek. AKP Türkiye’nin her yerinde her sektöründe olduğu gibi kendisi de çökme ve çürüme sürecinde. Çöken ve çürüyen bir partiyi yeneceğiz buna kararlıyız. CHP örgütleri hazırdır, biz hazırız. Halka nasıl izah edeceklerse o seçimi ben merak ediyorum. Ama bu iktidardan kurtulmak için yarın bile seçim olsa biz hazırız. Bu halk bu kadar büyük haksızlığı, bu kadar büyük zulmü daha fazla hak etmiyor. bunu bir an önce sırtından atması için her fırsata hazırız."