Bölücü terör örgütü PKK'nın, Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Yavi Mahallesi'nde çoluk çocuk demeden sivillere karşı işlediği vahşi katliam, aradan geçen 22 yıla rağmen unutulmadı. 

Yavi Mahallesi, 25 Ekim 1993'te bölücü terör örgütü PKK'nın en vahşi katliamlarından birine sahne oldu. Gasbettikleri kamyonetle akşam saatlerinde köye gelen bir grup terörist, televizyonda haberleri seyretmek için kahvehanede toplanan insanlar ile dışarıdan çevirdikleri çocukları, uzun namlulu silahlarla yaylım ateşine tuttu. Saldırıda 5'i çocuk 32 kişi öldü, yaklaşık 50 kişi yaralandı.

Katliamın üzerinden geçen 22 yıla rağmen Yavi halkı, PKK'nın gerçek yüzüne tanıklık etmiş insanlar olarak bu katliamı bir gün olsun unutmadan, terör olaylarının son bulmasını istiyor.  

O günü anlattılar

AA ekibinin ziyaret ettiği Yavi Mahallesi'nde, katliamın tanıkları o geceyi anlattı. 

Katliamdan yaralı olarak kurtulan 77 yaşındaki Cevat Menteşe, o gece yatsı namazını kıldıktan sonra hem çay içmek hem de haberleri izlemek için kahvehaneye gittiğini söyledi. 

Kahvehaneye girdikten kısa süre sonra asker kıyafeti giymiş, sonradan PKK'lı olduklarını anladıkları 3-4 kişinin kapıya geldiğini belirten Menteşe, "Ben onların PKK'lı olduklarını bilemedim. Üstlerinde askeri elbiseler vardı. İnsanları bir yere topladılar. O sırada yanımda oturan dayımın oğlu bu kişilerin, PKK'lı olduğunu bana söyledi" diye konuştu. 

"Ateş serbest deyip taradılar" 

Menteşe, bir anda dışarıdan "silahlar seriye bağlansın, ateş serbest" sesi geldiğini ve hemen ardından içeriye bayıltıcı etkisi olan bir toz atıldığını dile getirerek, o anları şöyle anlattı: 

"Herkes bu tozun etkisiyle yere serildi. 13-14 yaşında çocukları, dışarıdan geçenleri buraya attılar. Hatırladığım kadarıyla olay sırasında içeride 50'nin üstünde insan vardı. Burada kardeşimin ve diğer köylülerin 5-6 çocuğu vardı. Ben o katliamda iki ayağımdan kurşun yedim. Öldürmeyen Allah öldürmedi, yaşıyoruz. Ben yatağa girdiğimde hala o acı benimle beraber. Her dakika o anı yaşıyorum. Biz onlardan hakkımızı ahirette alacağız. Biz kimseye bir şey yapmamıştık. Kardeşimin 5, dayımın oğlunun 3 çocuğu yetim kaldı. Çok çektiler, zorluk yaşadılar."

"Hep kardeş gibi yaşadık, PKK neyin davasını güdüyor"

Terörün amacının ülkeyi karıştırmak olduğunu, başkaca bir amacının olmadığını ifade eden Menteşe, şunları söyledi: 

"Allah PKK'yı da yüz bin defa kahretsin. PKK neyin davasını güdüyor? Suriye'nin durumu içler acısı. Dış devletler bizi de aynı duruma getirmeyi istiyorlar. İnsanlar denizlerde boğuluyor. PKK, Müslümanların canını alıyor; çocuk, genç, yaşlı, asker demiyor, katlediyor. Biz bu güne kadar Türk, Kürt hep kardeş gibi yaşamışız. Çevremiz hep Kürt. Bugüne kadar bizim kimseyle bir sorunumuz olmamış. Kız alıp, verilmiş. Vatan sağolsun, onun için canımız feda." 

Katliamın yaşandığı kahvehane

Katliamda kahvehaneyi işleten kardeşleri Hacı ve Rasim Yavilioğlu'nu kaybeden Salih Yavilioğlu da terör olaylarının bitmesini ve yaşanan acıların son bulmasını istedi. 

Kahvehanenin olaydan sonra 5 yıl kapalı kaldığını dile getiren Yavilioğlu, "Benim kahvehaneyi çalıştıran iki biraderim burada şehit oldu. Olaydan sonra 5 yıl süreyle kapalı kalan bu yeri köylülerin isteği üzerine yeniden açıp 1998'de markete çevirdik. İki kardeşimi kaybettim, ben her gün onların acısını yaşıyorum. Ölen diğer köylüler de bizim kardeşlerimizdi. Allah böylesi olayları kimsenin başına vermesin" dedi.