Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda Atatürk Kültür Sitesindeki komuta devir-teslim törenindeki konuşmasına devir teslimin hayırlı olması temennisinde bulunarak başladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletin göz bebeği bir kurum olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu kurumu yönetmek hem büyük bir şeref hem büyük bir onur aynı zamanda da büyük bir sorumluluktur. Ülkemizin bekası bakımından kritik günlerden geçtiğimiz bir dönemde Genelkurmay Başkanlığı görevini devralan Orgeneral Hulusi Akar'ı kutluyorum" ifadesini kullandı.
Orgeneral Akar'ın, sınır güvenliği, terörle mücadele harekatı ve kurumsal gelişim projeleri gibi alanlarda önemli bir birikimi olduğunu vurgulayan Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanlığı döneminde de özverili çalışmalarına bizzat şahit olduğu Orgeneral Hulusi Akar'a yeni görevinde başarılar diledi.
Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı görevini devreden Orgeneral Necdet Özel'e de geçen 4 yıllık dönemdeki hizmetleri için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede ve Türkiye içinde yaşanan hadiselerin TSK'nın insan gücü ve donanımıyla her türlü tehdit ve tehlikeye karşı ülkesini, milletini korumak için hazır olması gerektiğini bir kez daha gösterdiğini belirterek, başbakanlığı döneminde de savunma sanayi içinde yerli üretim ve tasarımın geliştirilmesi konusuna önem verdiğini, bugün decumhurbaşkanı olarak savunma sanayi alanındaki gelişmelerle yakından ilgilendiğini, sürmekte olan projeleri takip ettiğini ve yeni çalışmaları teşvik ettiğini söyledi.
"Bunlara hangi dilden anlıyorlarsa o dilden konuşacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden iç ve dış tüm güçlere karşı diğer kurumlarımızla birlikte Silahlı Kuvvetlerimizin de teyakkuz halinde olmaya devam edeceği, asla rehavete kapılmayacağımız bir dönemin içindeyiz. Devlet içinde paralel devlet yapılanmalarına asla izin vermeyeceğiz. Adı, yöntemi ve söylemi ne olursa olsun her türlü paralel devlet yapılanmasıyla mücadele etmeye kararlıyız. Ülkemiz ve milletimiz tarih boyunca üzerinde oynanan nice oyunların üstesinden gelmiş, kurulan nice tuzakları paramparça etmiştir. Bugün de arkalarına aldıkları güçlerle Türkiye'nin bütünlüğüne, milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine saldıranlar hak ettikleri cevabı almaktadırlar ve alacaklardır.
Güvenlik güçlerimizin masum insanların mallarına, canlarına zarar gelmemesi için gösterdikleri hassasiyeti istismar ederek, ortada dolaşanlar kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklar. Bunlara hangi dilden anlıyorlarsa o dilden konuşacağız. Devletin ve milletin varlığına karşı sıkılan her kurşunun, atılan her bombanın, kazılan her çukurun hesabı sorulacak, cezası mutlaka verilecektir. Demokrasi ve kalkınma yolunda atılan adımların önünü şiddetle, tehditle, boylarını ve hadlerini aşan söylemlerle kesmeye çalışanların kurdukları tuzakları inanıyorum ki kendi başlarına geçecektir. Eğer, demokratik parlamenter sistem içerisinde sandık denilen, halkın iradesini yansıtan böyle bir yerden gücünü almıyorsan bilesin ki er veya geç yok olacaksın. Çünkü hiçbir zaman demokrasiye inananlar gücünü terör örgütlerinden almaz, halkın iradesinden alır. Bunun için askeriyle polisiyle istihbaratıyla korucusuyla topyekun millet olarak el ele vererek mücadelemizi sürdürmek mecburiyetindeyiz."
Editör: TE Bilişim
