Yüksek ateşe dikkat.

Ateşin genellikle vücutta var olan bir enfeksiyona karşı tepki olarak yükseldiğini belirten Çocuk Enfeksiyon Uzmanı Dr. Dicle Şener, bu durumun enfeksiyonla savaşta çok önemli olduğunu söyledi. Dr. Şener, "Ateş enfeksiyonlara bağlı ya da enfeksiyon dışı faktörlere bağlı vücut ısısının normal sınırların üzerine yükselmesidir. Ateş, çocuklar ve bebeklerde hastaneye başvurma nedenlerinin önemli bir kısmında ateş en büyük etkendir" dedi.
"ATEŞ YÜKSEKLİĞİ HER ZAMAN ENFEKSİYONUN CİDDİYETİNİN GÖSTERGESİ DEĞİLDİR"

Normal vücut ısısının koltuk altında 37,4 derece, ağız içinde 37,5 derece, kulak zarında 37,8 derecenin altında olduğunu belirten Dr. Şener, "Bu değerlerin üstündeki değerler kabaca ateş olarak tanımlanır. Yaşamın ilk iki yılında çocuklarda yılda yaklaşık 4-6 ateşli nöbet görülebilir. Ateş, ailelerde ciddi korku ve kaygıya da neden olmaktadır. Ateşin yüksekliği her zaman enfeksiyonun ciddiyetinin göstergesi değildir. Buna karşın ateşli çocukların az bir kısmında bakteriyemi vardır ve tedavi edilmezlerse menenjit, pnömoni gibi ciddi hastalıklar gelişebilir" dedi.
"ATEŞİN NEDENİ ORTAYA ÇIKARILMALI"

Ateşte özellikle korkulması gereken durumların 38,5 derecenin üzerindeki ateş, düşürülemeyen ateş, çocuğun yaşı, huzursuzluğu, toksik görünümü olduğunu vurgulayan Çocuk Enfeksiyon Uzmanı Dr. Dicle Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ateşli gelen hastada yapılacak en önemli şey mümkünse nedenini ortaya çıkarmak, toksik çocukların yatış ve araştırılmasını yapmak, nedene yönelik tedavi planlamak ve sıvı kaybını engellemektir.
Ateşli çocuğu değerlendirirken ateşin derecesi, çocuğun yaşı, çocuğun toksik görünümde olup olmadığına dikkat edilmeli, çok dikkatli ve ayrıntılı hikaye alınmalıdır. Karar verirken öykü, fizik muayene ve laboratuvar sonuçları beraber değerlendirilmelidir. Ailelerin yüzde 25'i 37,8 derecenin altındaki değerlerde çocuklarına ateş düşürücü vermektedir. Sık kullanılmasına rağmen büyük oranda ateş düşürücü dozunun yanlış olduğu görülmektedir."