KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, "Kıbrıs Türk tarafı, Türkiye ile birlikte dış politika anlamında belirleyici aktör ve unsur olma kararlılığındadır" dedi.

Kıbrıs İlim Üniversitesi (KİÜ) tarafından organize edilen “Doğu Akdeniz’de Güvenlik, Enerji Stratejileri ve Küresel Güç İlişkileri” konulu konferans yapıldı. Lefkoşa’da gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmalarını, sırasıyla Kıbrıs İlim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Bülend Göksel, Mütevelli Heyeti Başkanı Selman Arslanbaş, KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay yaptı.

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, konuşmasına Kıbrıs’ın coğrafi konum olarak önemine değinerek başladı. Tarihin belli bir coğrafya, ülke ve halklara yüklediği birtakım sorumluluk ve misyonlar bulunduğuna işaret eden Özersay, Türkiye ve Yunanistan bağlamında Doğu Akdeniz’de bir güç ilişkisinin ana aktörlerinden biri olma konusu ve unsurunun tarihten gelen bir husus olduğunu belirtti.

Güvenlik konusunun anlam değişikliğine uğradığına işaret eden Özersay, “Konvansiyonel güvenlik kavramından daha çağdaş ve farklı bir güvenlik anlayışına doğru gidiyoruz” dedi. Uluslararası göç ve oluşturduğu riskler, ekonomik kriz, enerji ve enerji güvenliği kavramlarının değişikliklerin oluşmasında rolü bulunduğunu söyleyen Özersay, elektrik ve su konusunda Kuzey Kıbrıs’ın öneminin arttığını, Kıbrıs Türkü ve Türkiye’nin takınması gereken tutumlarda bunların belirleyici olacağını belirtti.

Özersay, doğalgaz ve petrol ile ilgili eski paradigmalarla yeni durumu okumanın mümkün olmadığını söyleyerek, eski paradigmanın ilgili taraflardan bir tanesi adım attığı zaman bunun protesto edilmesi yönünde olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk tarafının Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte haklarını saklı tutarak, aktif bir şekilde adım atma yoluna gitmediğini, Kıbrıs konusu çözülmeden enerji konularında bir şey yapılmamasının vurgulandığını söyleyen Özersay, bu yaklaşımın 2011 yılından itibaren bir paradigma değişikliğine uğradığını, bundan sonra Rum tarafı adım attığında benzer nitelikte adımların atılmasını esas alan bir paradigmaya doğru yürüme kararlılığında olduklarını ifade etti.

Kıbrıs Türk tarafının Türkiye ile birlikte dış politika anlamında belirleyici aktör ve unsur olma kararlılığında olduğunu belirten Özersay, “Önümüzdeki dönem böyle bir dönem olacaktır. Bizim dış politika anlayışımız budur” dedi.

KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de sondaj yapmasının bölgede gerginliğe yol açtığını, gerginliğin endişe verici olduğunu açıkladı. Kıbrıslı Türklerin enerji kaynaklarının hem aranması sürecinde, hem de satışında eşit haklara sahip olduğunu dile getiren Ataoğlu, Rumların Türklerle enerji paylaşımı konusunda hakkını vermeme çabası içinde olduğunu söyledi. Bu konuların Kıbrıs adasının tümünde hem turizm hem de ekonomik alanda negatif etki oluşturduğunu söyleyen Ataoğlu, bu olumsuz etkileri azaltma anlamında bakanlık olarak farklı tedbirler alma doğrultusunda bir ekip kurarak çalışma yapacaklarını belirtti. KKTC Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, doğalgaz arama noktasında Rum tarafına tek yanlı girişimlerden vazgeçip birlikte çalışma çağrısında bulundu.
Kaynak: iha