Kendimi biliyorum. Bildiğim için de aylardır köşe yazılarıma ara vermiştim.

Yazsam ağır olacak, ağır olunca bundan önce defalarca olduğu gibi mahkeme kapılarında uğraşıp duracak ve belki de aldığım cezalara yenisi eklenecekti.

Karar almıştım, ne zaman ter kokusunu hissederim, o maç fark dahi yesek yazacağım futbolcuların da hakkını teslim edecektim. İşte o gün bugün.

Aylar sonra Trabzonsporlu futbolcuların ter kokusunu ciğerlerime kadar çektim.

Her sağlam ilaç böyle etki yapamaz Trabzonspor taraftarına, dirildim ve kendime geldim.

Bursaspor maçını izlerken “ah bir de tartışmasız forvetimiz bu maçta olsaydı” demedim değil.

Forvet sorunumuz haricinde büyük zevk veren Trabzonspor nasıl oynaması gerektiğini bilircesine, hakemin rezilce yönetimine karşı kazanmasını bildi.

Rakip takımın çok net sarı kartlık pozisyonları es geçilirken, N’Doye’nin pozisyonunda ikinci sarı karttan kırmızı kart çıkması tamamen rezaletti.

Ama Trabzonspor böyle Trabzonspor olmuştu işte. Hakeme rağmen kazanacak, kaybetse dahi terleyecek ve rakibini oynatmayacak.

Bu ruh kaybolmaz, takıma tartışılmaz forvet alınması halinde Trabzonspor’u gelecek sezon Avrupa’da izleyeceğimize inanıyorum.

İşte o zaman 50. Yıl kadrosu çok daha kolay kurulur ve 50. Yılda şampiyonluk da hayal olmaz.

50. Yılda şampiyon olmasak da bu ruhu kaybetmediğimiz sürece 50. Yılda şampiyonluğa oynayacağımıza inancım tam.

Son olarak;

İyi günde göklere çıkartabilirsiniz fakat köyü günde küfür ve hakaret edilmeyecek kadar önemlidir Trabzonspor Başkanlık koltuğu

Muharrem Usta, İbrahim Hacıosmanoğlu, Sadri Şener kim olursa olsun ismin bir önemi yok.

Seçimle gelen seçimle gider…

O güne kadar da yanlış görüldüğünde doğruların yapılması için eleştiri yapmak veya doğruları gördüğünde desteklemek Trabzonsporlu taraftara yakışır.

Son haftalarda bir gazeteci olarak sosyal medyada başkanımızın ismini yazıp yorumlara baktığımda yüzüm kızardı.

Küfür edenlere bizim haberlerimiz de zemin hazırlamış olabilir diye kendime de kızdım.

Ben gördüğüm küfür ve hakaretlerden utandım.

Seçildikten sonra, birçok konuda eleştirdiğim başkanımızı sonuna kadar destekleme kararı aldım.

Umarım edenler de utanmıştır ve tekrarlamazlar.

Ve ayrıca;

Her kötü gidişat sonrasında ulusal basında kulübün eski başkanlığını yapan İbrahim Hacıosmanoğlu'nu taraftarın önüne atan başkanımız Muharrem Usta'da umarım yaptığı hatanın farkına varmıştır.

Kötü gidişatta başkan İbrahim Hacıosmanoğlu kendisini arayan gazetecilere açıklama yapıyor olsaydı emin olabiliriz ki, Trabzonspor Kulübü Başkanı çok daha ağır küfürlere maruz kalabilirdi.

Son haftalarda yaşanan zorlu süreçte ulusal basında Trabzonspor Başkanını yıpratmayarak Trabzonsporluluğunu bir kere daha ispatlayan Hacıosmanoğlu'na ayrıca teşekkür ederim.