Yapılan kazı çalışmasının kalede bugüne kadar yapılan akademik anlamdaki ilk kazı çalışması olduğu belirtiliyor.

Kazı çalışmasında elde edilen verilere göre, kalenin bin 100-1200 yılları arasında Bizanslılar tarafından yoğun olarak kullanılmaya başlandığı belirlenirken, kalenin 1468 yılında Osmanlı yönetimine geçtiği ve 1900'lü yılların başlarına kadar kullanıldığı kaydedildi.

Giresun Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıkları Koruma ve Onarım Bölümü Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Gazanfer İlter'in başkanlık ettiği kazı çalışmalarını Karabük Üniversitesi Tarih Bölümü Araştırma görevlisi Fatma Öksüz ile İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Görgülü'nün de aralarında bulunduğu 8 kişilik teknik ekip yürütüyor. Kalede yaklaşık 2 haftadır süren kazılarda Bizans dönemine ait 8 mezar ve bu mezarlara ait iskeletler, Bizans ve Osmanlı dönemine ait sikkeler ve seramik parçaları ile 19. Yüzyıl'a ait bir top bulunurken, iklim şartlarının elvermesi halinde kazı çalışmalarının bir ay daha sürmesi bekleniyor. Kale içinde mimari kalıntılar da tespit edilirken, bu kalıntıların bir kilise veya şapele ait olabileceği düşünülüyor.

Önümüzdeki yıl yaz aylarından itibaren tekrar başlaması tahmin edilen kazı çalışmalarının ardından kalede yapılacak restorasyon için proje hazırlanacağı ve kalenin aslının nasıl olduğunun tespit edileceği öğrenildi.

Kazı çalışmalarının başlamasından ötürü mahalle sakinleri memnun

Geçmişte yöre halkı tarafından tarım arazisi ve çocukların oyun sahası olarak kullanılan kalede kazı çalışmalarının başlamasından ötürü mahalle sakinleri memnun olduklarını belirtirken, kazı alanına gelerek yapılan çalışmaları izliyorlar. Kazı alanındaki çalışmaları izleyen mahalle sakinlerinden Kenan Erol "Bizim çocukluğumuz burada geçti. Yıllarca kalenin içine toprak döküldü. Bu hale geldi. Bu toprak boşaltılarak kale ortaya çıkartılmalıdır diye düşünüyoruz. Çocukluğumuzda kalenin altından teknelerin girebileceği bir yapı olduğu söyleniyordu. Bölgede dalış yapan dalgıçlar da o şekilde söylüyor. Bunun da incelenmesi gerekir. Kalenin ismi Akça. Akça para demek. İsmini paradan almış olabilir. Buranın iyi bir şekilde araştırılması lazım diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Kazı çalışmaları Akçakale ve Akçaabat'ın tarihi için önemli"

Kazı çalışmalarına belediye olarak destek verdiklerini belirten Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen ise yaptığı açıklamada, "Akçakale, Akçaabat'ın en güzel mahallelerinden biri. Yapılan bu kazı çalışması ile Akçakale Kalesi'ni ön plana çıkarmak istiyoruz. Bu kale 1900'lü yılların başına kadar kullanılmış. İçerisinde ahşap yapılar bulunan kale zaman içinde yıkılıp gitmiş ama biz geride kalan duvarları restore ederek aynı zamanda içini de yeniden bir proje ile hayata geçirerek ziyarete açmak istiyoruz. Arkeologlardan oluşan bu ekibin burada yaptığı kazı çalışmaları bizim için Akçakale ve Akçaabat'ın tarihi için büyük önem arz ediyor. Çalışmalar boyunca imkanlar dahilinde her türlü desteği Akçaabat Belediyesi olarak sağlayacağız" dedi.

2007 yılında kurtarma kazıları yapılmıştı

Trabzon'un Akçaabat ilçesine bağlı Akçakele mahallesinde 900 yılın üzerinde tarihi geçmişe sahip olan Akçakale Kalesi, Trabzon'un Fethi sonrası 1468 yılında Osmanlı yönetimine geçmişti. Akçakale Kalesi, Cumhuriyet döneminde hazine malı olarak devlete devredildi. 2005 yılında 475 bin TL bedelle kamulaştırılan Akçakale Kalesi'nde 2007 yılında kurtarma kazıları yapılmıştı. O dönemde yapılan kazı çalışmalarında 4 iskelet, kemik parçaları, toprak kaplar, bronz çiviler ve Bizans seramiği parçaları bulunmasından sonra yapılan çalışmalarının ardından kazı çalışmaları sona ermişti.

Moloz ve kesme taştan yapılan kalenin, büyük bölümü yıkılmasına rağmen ana gövdesi günümüze kadar ulaşırken, son yıllarda kale tarım arazisi ve çocukların oyun sahası olarak kullanılıyordu.