Tahir, Necmi ve Ergün Ayçiçek kardeşler 27 yıl önce bir binanın giriş katında 70 metrekarelik bir kafe açarak iş hayatına atıldılar. İş yerlerine kısa sürede 320 metrekareye çıkaran ve bir fırın alarak pide ve börek işine de giren Ayçiçek kardeşler, müşterilerinin isteği üzerine iş yerlerinde müzik yayını yapmaya başladılar.

Müzikten ilham alarak iş yerinin ismini "Serenat" olarak tescil ettiren kardeşler, 1996 yılında unlu gıda mamulleri üretimine girdiler. Unlu gıda üretimine başladıktan sonra birçok makine ve ekipmanda zaman içinde arızalar oluşmaya başlayınca Ayçiçek kardeşlerden Necmi, Endüstri Meslek Lisesi’nde torna ve tesviye bölümünden mezun olduğu için devreye girdi. Donanımlı bir atölye kurarak makinelerde çıkan arızaları gidermeye başlayan kardeşler, bununla da yetinmeyerek kendi makinelerini üretmeye karar verdiler. Kısa sürede kendilerine ait yufka makinesi üreten Ayçiçek kardeşler, şimdilerde Avrupa, Afrika ve Ortadoğu ülkelerine yufka makinesi ihracatı yapıyor. 50 kişinin bir günde üretebileceği yufkayı bir günde açabilecek kapasitede bir makine üreten kardeşler, Türkiye’deki her şehirde en az iki makinelerinin olduğunu söylüyor.

Serenat Unlu Gıda ve Makine İşletmesi'nin Sahibi Tahir Ayçiçek, başarı hikayelerini İHA muhabirine anlattı. 15 ülkede ürettikleri yufka makinesinin olduğu belirten Ayçiçek, özellikle işçiliğin yüksek maliyetli olduğu ülkelerde makineye talebinin daha fazla olduğunu söyledi. 27 senedir unlu mamuller imalatı yaptıklarını belirten Ayçiçek, “Kendi makinelerimizi kendimiz yapmaya başladık. Ondan sonra da bunu ticarete dökerek makine ihracatına başladık. Arge sahamız olduğundan ötürü unlu gıdaya yönelik makineler yapıyoruz. Burada hem kendi ülkemize faydalı oluyoruz hem de dışarıya ihracat yapıyoruz” dedi.

“Fuarlara katılınca arkası çorap söküğü gibi gelmeye başladı”
Kardeşi Necmi’nin torna tesviye mezunu olması sayesinde kendi makinelerini ürettiklerini dile getiren Ayçiçek, “Biz bu işe başladığımız zaman makine ekipmanları almaya başladık. Makineleri alınca arıza oranı çoğaldı. Gerekli hizmeti alamayınca ne yapalım diye düşündük. Kardeşim torna tesviye mezunu. Kendimize bir bakım atölyesi kuralım dedik. Kendi söküğümüzü kendimiz dikmeye başladık. Bir süre geçtikten sonra kendi makinemizi kendimiz yapalım dedik. Kendi makinemizi yaparken tecrübe kazandık bunu nasıl ticarete dökeriz diye düşündük. Sonra yakın şehirlerde birkaç makine satışımız oldu. Ondan sonra uluslararası fuarlara katılmaya başladık. Fuarlara katılınca bunu arkası çorap söküğü gibi gelmeye başladı” diye konuştu.

“Kanada ve Arjantin’de de makinelerimiz var”
Tatlı kültürünün olduğu bütün ülkelerde makinelerinin olduğunu kaydeden Ayçiçek, “Makineleriz dünyanın 15 ülkesinde var. Türkiye’nin uzak olduğu Kanada ve Arjantin’de de makinelerimiz mevcut. Türkler'in yoğun olduğu İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Çekoslovakya, Romanya, Rusya, Arabistan, Kuveyt, Irak ve Suriye’de makinelerimiz var. Tatlı kültürünün olduğu bütün ülkelerde makinelerimiz var. Makinemiz bazı ülkelerde börek açmak için kullanılıyor. Bazı ülkelerde ise baklava maksatlı kullanılıyor. Arjantin’de baklavayı yavaş yavaş tanımaya başladı” ifadelerini kullandı.

Avrupa ülkelerinde işçiliğin yüksek fiyatta yapılıyor olmasının makineye olan talebi arttırdığını kaydeden Ayçiçek, “Bu makine açma olarak baktığınız zaman 50 kişinin bir günde üretebileceği ürünü bu makine bir günde açabilecek kapasiteye sahip. Özellikle işçiliğin yüksek olduğu ülkelerde talep daha fazla. Avrupa ülkelerine daha fazla makine satıyoruz. Arap ülkelerinde ise Avrupa’ya sattığımız makine sayısının yarısı kadar bir makinemiz var” şeklinde konuştu.

“Her santimetre karesi eşit incelikte, her santimetre karesi eşit nemdedir”
Yufka makinesinin bilgisayar kontrollü olduğu ve yufkadaki inceliğin ve nem oranının eşit olduğunu vurgulayan Ayçiçek, şöyle konuştu:
“Türkiye’de her şehirde 1-2 tane makinemiz var. Bu makinede 24 saat boyunca standart ürün alabilirsiniz. Her santimetre karesi eşit incelikte, her santimetre karesi eşit nemdedir. Makinenin çalışmasıyla doğru orantılı geçen zamanda çıkan üründe nem kaybı ya da lastikleşme olmaz. Makinede ister mahur olsun ister hamur olmasın çalıştığı zaman merdanelerin çizilme, kırılma, patlama gibi bir durumu olmaz. 5 yıl boyunca garanti veriyoruz ama bu garanti biraz daha yükseltilebilir. Merdanelerde terleme, bıçak sorunu ve yufka yapışması olmaz. Milimin yüzde 7’siyle, 1 buçuk milim arasındaki incelik ve kalınlıkta çalışabilirsiniz. Makinemiz bilgisayar kontrollüdür. Bu dediğimiz rakamlar arasında incelik ve kalınlık ayarları yapılabiliyor. Makineleriz dünya ülkelerine ihraç edildiğinden dolayı dil ayarları da mevcut.”
Unlu gıda işinin kendisi için bir aşk olduğunu söyleyen Ayçiçek, “Bu makinenin Arjantin’de bile olmasından çok büyük keyif alıyorum. Bu ismin büyümesi için elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. Trabzonlu bir esnafın, imalatçının kalkıp Arjantin’e makine vermesi bence çok önemlidir” dedi. 

Ozan Köse