Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, KTÜ’de darbe girişimi sonrasında yaşanan gelişmelerin ardından FETÖ’cülerin tek tek açıklanması gerektiğini söyledi. 

Darbe girişimi sonrasındaki FETÖ soruşturmaları kapsamında açığa alsa ve gözaltı işlemleri sırasında facia boyutunda yanlışların yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Başkaya, “12 Eylül darbesinde Kenan Evren’in ‘bir sağdan, bir de soldan astık’ demesini andıran bir yöntemle, bugün de torbaya hain FETÖ’den bir kişi koyulurken, yanına bir de AK Parti’den suçlu gibi gösterilmek istenen kişi doldurulmaya çalışılmaktadır. Bu nasıl bir soruşturmadır. Hain 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlatılan hain FETÖ soruşturmaları kapsamında yapılan açığa alma ve gözaltı işlemlerin sırasında facia boyutunda yanlışların yapıldığı ve esasen göstermelik bir iş yapıldığı görülmektedir. Yapılan soruşturmalara baktığımızda bazı fakültelerden hiç hain FETÖ’cü olmaması, ucu yöneticilik yapanlara dokunabilecek hiçbir ismin bu listelerde yer almaması oldukça manidardır” dedi.

“Bir hain FETÖ’cünün yanına, bir de FETÖ ile hiçbir ilişkisi bulunmayan ve özellikle AK Parti destekçisi akademisyenlerin isminin listelere ilave edilmesi kasıt değil ise nedir” diyen Başkaya, “Hocam, bunlar bana hain FETÖ’cü yani vatan haini dediler diye üç gündür ağlayan ve bunu çok ağır bir itham olarak gören o pırıl pırıl araştırma görevlisi arkadaş ve benzerleri yerine, hain FETÖ’cüleri deşifre etsinler. Ben bu FETÖ’cü hainlere, vatan haini diyemiyorum, zira bunların bir vatanları olduğunu da düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Herkesin araştırılması gerektiğini kaydeden Başkaya, “Bu yanlışların bilerek, kasten yapıldığı kanaatindeyim. Soruşturulan ve görevden alınan bazı arkadaşlara baktığımda, 30 yıldır tanıdığım bu arkadaşların, hain FETÖ ile uzaktan yakından bir ilişkilerinin bulunmadığını görmekteyiz. Elbette herkes araştırılsın, ancak eğer bu mantıkla hain FETÖ’cü arıyorlar ise önce listeleri hazırlayanlar kendilerinden başlasınlar. Unutmasınlar ki, güneş balçıkla sıvanmaz, doğru sarsılır ama düşmez” şeklinde konuştu.

“Devletimize yardımcı olunmalıdır”

Yapılan yanlışların kabul edilerek devlete yardımcı olunması gerektiğinin altını çizen Başkaya, “KTÜ’deki hain FETÖ’cüleri, yıllardır bu üniversitede Rektörlük dahil yöneticilikler yapan Rektör Bey ve Yardımcıları ile 4 yıl rektör yardımcılığı, uzun yıllar rektör danışmanlığı, genel sekreterlik, YÖK kurum danışmanlığı ve son iki seçimde Rektör adayı olanlar çok daha iyi bilebilirler. Zira, bu hain FETÖ’cülerin üniversite kadrolarına alınmalarında, atama ve yükseltilmelerinde onların bilgileri ve imzaları bulunmaktadır. Bu konuda, sağ da solda suçlu arayacak yerde, sorumluluk alınmalı ve yapılan yanlışlar kabul edilerek devletimize yardımcı olunmalıdır” diye konuştu.

“Her iki aday da birbirini suçlamaktadır”

Rektörlük seçimlerinin yenilenmesini isteyen Başkaya, şöyle konuştu:

“Hain 15 Temmuz darbe girişiminden 3 gün önce gerçekleşen rektörlük seçimlerinde yarışan iki aday ve etraflarında kişiler, hain FETÖ’cülerin kendilerine değil de karşı tarafa destek verdiğini söylemektedirler. Yahu, buna kendileri inanıyor mu bilmem, ancak, kimse aklımızla dalga geçmesin. Biz zamanlar kulaktan kulağa fısıldanan ve 300-400 kişi oldukları söylenen hain FETÖ’cüler, hele de bu dönemde tek bir adayın ardına dizilecek kadar zeka yoksunu değildirler herhalde. Hain FETÖ’cülerin dahil oldukları ve süreci baştan sona yürüttüklerine inandığım, hain darbe girişiminden 3 gün önce gerçekleşen Rektörlük seçimlerinin de yenilenmesini istiyorum.”

“Rektör olsanız ne olur, olmasanız ne olur”

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Şağdan Başkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün hain FETÖ’cü desteği almadım diye çırpınmak yerine, her iki aday da bu hainlerden arınmamız için cesur davransınlar. Bu süreçte çoğu kişi, bu işin kendine bulaşmaması için uğraşmakta ve bu sürecin geçmesi için kafasını kuma gömerek beklemektedir. Biz kimseden cevap beklemiyoruz. Soru da sormuyoruz. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı. Gün, Türkiye Cumhuriyeti için elini değil, bütün vücudunu taşın altına koyma günüdür. Koltuklar, makamlar geçicidir. Süslü laflar değil, rektör olmaktan vazgeçmek dahil, makam ve mevki hırsından uzak icraatlar bekliyoruz. Rektör olsanız ne olur, olmasanız ne olur. Bugün bunu eğer layıkıyla yaparsanız, bu vatan için tarihe geçersiniz.”