Trabzon İl Başkanlığı’nda yapılan açıklamaya CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Kenan Otlu, CHP Antalya Gençlik Kolları Başkanı Musa Gül, CHP Sakarya Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Ulaş Konyalı ve CHP Adana Gençlik Kolları Başkanı Alahattin Solmaz da katıldı.

"KHK’LARLA ÜLKE YÖNETİLMEYE BAŞLANDI"

OHAL ilanının birinci yıldönümü olduğunu belirten CHP Trabzon İl Başkanı Turgay Güngör,  “15 Temmuz 2016 tarihinde, geleceği önceden yüzlerce kez hatırlatılan, ancak hiçbir önlem alınmadan adeta gelişi beklenilen, karanlık güçlerin yerli işbirlikçileri ile birlikte kurguladığı darbe girişimi sonrasında, anayasanın, hukukun, yasaların askıya alınıp, TBMM’nin adeta devre dışı bırakılarak, KHK’lar ile ülkenin yönetilmeye başlanılmasının 1. Yılı.” diye konuştu.

"YENİ KAPI RUHUNA İHANET EDİLDİ"

"15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında, ülke demokrasisinin yeniden inşası için, Yenikapı’da Genel Başkanımızın 12 temel konu başlığında gündeme taşıdığı manifestonun arkasında olduğumuzu tekrardan yinelemek istiyoruz" diyen Turgay Güngör, “Yenikapı ruhuna ihanet edildi söylemini geliştirenlerin, asıl bu süreci baltalayanlar olduğunu açıkça ifade ediyoruz. Zorlaşan sosyo-ekonomik şartlar karşısında, kendi siyasi tabanını diri tutmak amacı ile yaratılmaya çalışılan bu iklime asla teslim olmayacağız.” dedi.

"BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ"

Başkan Turgay Güngör, “Şunu açık ve net bir şekilde belirtmek istiyoruz. Biz bu ülkede, barış olsun, kardeşlik olsun, huzur olsun istiyoruz. Biz bu ülkede, herkes kamu hizmetlerinden adil bir şekilde faydalansın istiyoruz. Biz bu ülkede, adaletin bağımsız ve evrensel hukuk kuralları ile işletilmesini istiyoruz. Biz bu ülkede, terörün olmadığı, bir tek can kaybının yaşanmadığı günler yaşamak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

"PARTİ GENEL BAŞKANI CUMHUR’UN BAŞI OLAMAZ"

20 Temmuz 2016 tarihi itibariyle anayasanın, hukukun askıya alınıp, KHK’ler ile yönetilmeye başlanılan bu ülkenin bir yılda geldiği aşamanın kabul edilebilir bir durum olmadığını savunan Başkan Güngör şunları söyledi: “Ne yaptılar? Kendi partilerinde hazırladıkları anayasa taslağını sözüm ona halka götürüp,  seçim sonucuna tesir eden usulsüzlükler ile onaylanmış gibi işlem tesis ettiler. Yapılan bu anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı,  aynı zamanda parti genel başkanı olarak görevine başlamıştır. Soruyorum sizlere, parti genel başkanı olarak yaptığı açıklamalar ile 'cumhurun başı' olma özelliğini yitirmedi mi? 80 milyon ülke insanını bu yaklaşım ile kucaklamak mümkün müdür? Ne yazık ki ülkemiz, tek adamın egemenliğinde açık bir parti devletine dönüşmüştür.”

"HERKES BİR AYNAYA BAKSIN"

“Bizi FETO’cü olmak ile suçlayanlara açık olarak sesleniyoruz. Dünden bugüne, FETO’cü olan, ona yardım ve yataklık eden, devleti onun ile paylaşıp, bu karanlık günleri yaşamamıza neden olanları lanetliyoruz. Açık olarak söylüyoruz. 2010 yılı anayasasını FETO ve meclisteki diğer yandaşları ile birlikte yapanlar, 2017 anayasasını da mecliste gerekli konsensüs sağlanmadan, iktidar ve yandaşları ile birlikte yapmıştır, tek fark budur.  AKP’nin 15 yıllık iktidarı döneminde ülkemize yaşattıkları ve bugünden sonra ülkemizin yaşayacağı olumsuz süreci değiştirmek, halkımızı birlik içinde, huzur ve güvene kavuşturmaktan öte bir arayışımız yoktur, olamaz.”

"MUHALİF MEDYA SUSTURULUYOR"

"Neden 20 Temmuz diyoruz? Çünkü 20 Temmuz’da ülkeyi yönetenler, TBMM’nin, OHAL KHK’ları ile devre dışı bırakılmasının yanında, parlamentonun kendisine vermediği yetkileri de kullanmıştır ve kullanmaktadır. Çünkü 20 Temmuz’da, kolektif suç algısı yaratılmıştır. Çünkü 20 Temmuz ve sonrasında OHAL ile muhalif medya susturulmaya çalışılmıştır ve çalışılmaktadır. Çünkü 20 Temmuz’da, darbe girişiminde bulunanlarla mücadele hukuk zemininden çıkarılmış, bir kişinin kin ve öfke nöbetlerine teslim edilmiştir."

"KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ YOKTUR"

"Çünkü 20 Temmuz’da, iş dünyası STK’lar konuşamaz hale gelmiştir. Kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Çünkü 20 Temmuz’da, KHK’lar ile üniversiteler susturulmuş, FETÖ ile ilgisi olup olmadığı yeterince araştırılmadan birçok demokrat, aydın ve ilerici öğretim üyeleri görevlerinden uzaklaştırılmıştır.  Çünkü 20 Temmuz’da, yaratılan atmosfer nedeniyle hakim her önüne geleni tutuklamıştır. Tutuklamayan hakim sürgün edilmiş, görevden el çektirilmiş ve AYM ‘de bu atmosferin etkisinde kalmıştır. Çünkü 20 Temmuz’da, Türkiye bir hukuk devlet olmaktan çıkmıştır. Yasama, yürütme ve yargı gibi güçler ayrılığı ilkesi rafa kaldırılmıştır.”

"KİM YAPARSA YAPSIN TERÖRÜ LANETLİYORUZ"

"Bizler CHP olarak terörü lanetliyoruz. Terör bir insanlık suçudur diyoruz. PKK terörünü lanetliyoruz, FETÖ terörünü lanetliyoruz, DHKPC terörünü de lanetliyoruz, El Nusra’yı da lanetliyoruz, kim yaparsa yapsın, kimden gelirse gelsin tamamını lanetliyoruz. Bu ülkede hiç kimsenin ama hiç kimsenin hayatı bu kadar ucuz olmamalı.

Teröre kim ortam hazırlıyorsa, kim teröre destek veriyorsa, kim Habur’da çadır mahkemeleri kuruyorsa hepsine lanet olsun diyoruz. Kim terör örgütüyle masaya oturuyorsa, kim valilere talimat verip. 'Aman bunlar PKK’lı, bunlara dokunmayın' diyorsa hepsine ama hepsine lanet okuyoruz“

"GERÇEK DARBECİLERE HESAP SORULALIDIR"

“15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. 15 Temmuz gecesi TBMM’nin kararlı, onurlu duruşu ve halkımızın sokağa çıkarak FETÖ darbe girişimine karşı direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Biz buna sokağın, yani halkın 15 Temmuz’u diyoruz. Ancak bu darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılması iktidar tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için FETÖ terör örgütünün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır. Talebimiz, yeniden üç ay daha uzatılan OHAL’in kaldırılması ve ülkenin normalleşmesine olanak sağlanmasıdır.”