Parti Devleti’nin olsa olsa ana muhalefet partisinin kendi hayali ve geçmiş dönemlerinin özlemi olabileceğini kaydeden Cora şunları söyledi:

“Bugün nasıl Başbakan bir siyasi partinin Genel Başkanı ise, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modelinde de Cumhurbaşkanı’nın siyasi parti ile ilişiği kesilmek zorunda kalmayacak. Bunda bir mahsur yok. İcranın başındaki Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişiğini kesmek zorunda olması gerekmiyor.  Bütün aşamalarda partisinin desteği ile bir yerlere gelen bir siyasetçinin kendisini aday gösteren partiyle ilişkisini kesmesini beklemek mantıklı değildir. Bugün de bir siyasi partinin Genel Başkanı olarak seçilen ve Başbakan olan Sayın Binali YILDIRIM yalnızca Ak Partililerin değil herkesin başbakanıdır. Yarın da seçilecek olan Cumhurbaşkanı herkesin Cumhurbaşkanı olacaktır.  Hükümetimizin hizmetlerinden Milletimizin tamamı istifade ediyor. Yapılan yollardan geçerken, bir hastaneye gidildiğinde, kamusal hizmetlerden istifade ederken nasıl pek tabii olarak kimsenin siyasi partisine bakılmıyorsa yarın da öyle olacak. Belediyelerin hizmetlerini ele alalım, kapılarımızdan çöplerimiz alınırken kime oy verildiği soruluyor mu? Dünyanın neresinde böyle bir şey var? Biz her türlü ayrımcılığın karşısındayız. Milletimiz bizim için birdir. Bu yüzden Tek Millet diyoruz. Siyasi partiler Bir siyasi program ortaya koyarlar ve millet uygun gördüğüne yetkiyi seçimler yoluyla verir. Bu yetkiyi alan hükümet de toplumun tamamına yönelik hizmet yapar. Parti devleti iddialarıyla milleti ötekileştiren kendileridir. Kendi hayallerini itiraf ediyorlar. Kişi kendinden bilir işi.

Mevlana’nın dediği gibi ;

“Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,

Geriye kalan et ve kemiksin

Gül düşünür Gülistan olursun

Diken düşünür dikenlik olursun.”

CHP kendi siyasi geçmişi ile bugün önerdiğimiz sistemi karıştırmasın. Kaldı ki önerdiğimiz sistemde partisiz kişilerin Cumhurbaşkanı seçilmesinin de önü açıktır. O şekilde seçilen partisiz yoluna devam edebilir. Bu tercih adaya bırakılmıştır.”