Geçtiğimiz günlerde Maçka'da yaşanan terör saldırısını nefretle kınayarak sözlerine başlayan Cevat Kurt, "Saldırı sonucu şehit olan Başçavuşumuz ve Eren Bülbül kardeşimizi rahmetle ve şükranla anıyorum. Allah kendilerine rahmet eylesin. Kederli ailelerine sabırlar versin. Milletimizin başı sağ olsun. Bu tür acıları bir daha yaşamamamızı diliyorum." temennisinde bulundu.

YÖNETİM ZAAFİYETİ

Cevat Kurt, Maçka'da yaşanan olayı yönetim zaafiyetinden kaynakladığını öne sürerek "Maçka’da 19 Temmuz 2016 tarihinden beri üç kez hain saldırı ve pusu gerçekleşti ve maalesef bu hain saldırılarda altı vatan evladımızı şehit verdik. Aynı bölgede ve hemen hemen aynı zaman diliminde gerçekleşen bu olayların sorumlu ve faillerinin yakalanarak gereken cezayı almamış olmaları en basit tabirle bir yönetim zafiyetinin göstergesi değil midir? Ülkeyi yönetenlerin ellerinde bulunan devlet gücünü kullanarak bu olayları ve sorumlularını bir an evvel bitirmesi gerekmez mi?" dedi.

"ŞEHİTLERİN KANININ YERDE KALMAMASI İÇİN İDAMI GETİRİN"

Hükümetin referandum vaatlerinden olan idamın bir an önce getirilmesi gerektiğini hatırlatan Cevat Kurt şunları söyledi: Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri olan terör meselesi ülkenin her yanında yaşanır hale gelmiş olması düşündürücüdür.  Artık belli bölgelerin dışında da terör tehdidini hisseder durumdayız.  Bu durumu düzeltmesi gerekenler hiç şüphesiz ki ülkeyi yönetenlerdir. Özellikle ülkeyi yöneten veya yönetmeye talip olan siyasilerin terör meselesine yaklaşımları çözüm odaklı ve hızlı bir şekilde olmak zorundadır.

Bu sebeple bizler Saadet Partisi olarak, söylemlerin bir an evvel eyleme geçerek sonuç alınmasını istiyoruz. 16 Nisan’da “Evet” çıktığı taktirde idam yasasını düzenleyerek, yeniden idam cezasının getirileceği sözünü veren idarecilere şimdi tam zamanı diyoruz. Başçavuşumuzun ve Eren kardeşimizin kanının yerde kalmaması için, sorumluların yakalanıp çıkarılacak idam cezası hükmü gereği idam edilsin istiyoruz. Bu yapılırsa, umulur ki ülkeyi yönetenler halkın vicdanında bir nebze aklanmış olurlar."

"POZ VERME TELAŞI ŞEHİDE SAYGISIZLIK"

"Eren kardeşimiz hayatını baharında bu vatan için canını vermiştir. Onun makamına hepimiz erişmek isteriz. Şehidin cenazesi olarak cenazemizin kalkmasını isteriz." şeklinde sözlerine devam eden Cevat Kurt, şehit yakınlarının cenazede yer bulamamasını ve protokolün en ön safta durmasını eleştirdi. Cevat Kurt, "Gazetelere ve objektiflere poz verme telaşı vatan için canını vermiş olana saygısızlık değil midir? Ne olur vatandaşın arasında sende cenaze namazını kılsan. Bu tür olaylarda acıyı paylaşmak elbette gerekir. Ancak aradaki ince çizgiye dikkat etmek gerekir. Biraz saygı ve nezaket gerekir." diyerek protokol üyelerini şehit cenazelerinde daha hassas davranmaları gerektiği konusunda uyardı.