Özak, bu kutlamayı Trabzon Günleri adıyla birkaç güne yaydı. Trabzon’daki kamu kurum kuruluşlarını, belediyeleri, özel kurumları, meslek odalarını vs. Ankara’ya taşıttı. Ankara’nın orta yerinde büyükçe birkaç çadırda, etkinlik düzenlenmeye başlandı. Bu işi de fuarcılık alanında rüştünü ispat etmiş olan Bilgin Aygül’ün firması üstlendi. Bilgin Aygül, aynı zamanda Trabzon Vakfının da başkanı idi. Etkinliklerden elde edilen gelir, masraflar çıktıktan sonra Vakfa kaldı. Vakıf, elde ettiği gelirin bir kısmını burs olarak dağıttı. Bir bölümü ile de Kızılay’da bir daire satın aldı.

Bu yıl, Trabzon etkinlikleri düzenleme işi Trabzon Vakfı ve Bilgin Aygül’ün firmasından alındı. Bu işin Aygül’den alınma olayında geçen yıl Almanya’da düzenlenen etkinliklerin etkisi olabilir. Almanya işi epey tartışılmıştı. Etkinliğin düzenleme işinin vakıftan alınmasında, AKP’li üst düzey bazı siyasilerin, üst düzey bürokratların etkisi olduğu söylendi.

Hasan Kurt, her yıl davetli olmasına rağmen düne kadar Ankara’daki Trabzon etkinliklerine gitmedi. Bu yılda gitmeyecekti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iftar daveti ve bir de Trabzon etkinliklerinde olup bitenleri çıplak gözle görmek için Cumartesi günü sabah uçağı ile Ankara’ya gitti.

Esenboğa’da HAVAŞ’ın otobüsüne bindi, 19 Mayıs Stadı yakınlarda indi ve 500 metre yürüdükten sonra fuar alanına geldi.

Ankara’daki AKM fuar alanında, yılın belirli ay ve günlerinde üç-beş istisna ışında Türkiye’nin hemen her ili bir etkinlik düzenliyor. Mesela, Gümüşhane günleri, şubat ayında yapılmıştı.

***

Kurt’un Trabzon günleri izlenimi şöyle:

Bu yılki etkinlikte fuar alanı ikiye bölünmüş.

Ön tarafı kurulu derme çatma büyük çadır; peynircilere, yağcılara, köftecilere, börekçilere vs. ayrılmış.

Girişin bir tarafında Cemil Usta, diğer tarafta Saray Köfte… Cemil Usta’da Ramazan nedeniyle servis yok. Saray köftede ise ekmek içi hamsi kızartma…

Çadırın girişinin sağ tarafında ise Helvacıoğlu’nun küçük reyonu. Tezgahta, kıylı kıylı su böreği, laz böreği, tatlılar…

Çadırın ana koridoruna yöneldiğinizde Kebir Süt’ten, Beşikdüzü, Tonya Süt’e, İskenderoğlu’ndan İslamoğlu’na kadar Trabzon’daki ünlü süt ve ürünleri imalatçılarını görürsünüz. Hepsinin reyonunda beşer onar kişi… Tezgahlar ağzına kadar peynir ve tereyağı ile dolu...

Trabzon günleri için AKM fuar alanına gelen hemen her aile mutlaka bir yağcıya, peynirciye uğruyordu.

Yağcıların çadırından çıkıp ana çadıra yöneldik… Bir tarafta kırık dökük bir serander… Üzerindeki yazıda 1920’li yıllarda yapıldığı yazılı. Atapark’taki dururken böyle kırık dökük serander neden Ankara’ya getirildi. Bir tarafta küçük bir değirmen! Elektrikle çalışıyor. Mısır öğütüyor… Bir tarafta da gözüme bağ bağ karalahana ilişti.

***

Ana binaya girmeden yolun sağında solunda, Trabzon’un tarihi ve doğal alanlarının devasa fotoğrafları. Etkinliklere gelenler, bu fotoğraflar önünde resim çektiriyorlar.

AKM’den içeri adımımızı attık. Bir tarafta Çaykur, karşı tarafta Avrasya yanında Akçaabat Belediyesi’nin reyonu. Birkaç adım sonra Büyükşehir Belediyesi az daha ileride Ticaret ve Sanayi Odası reyonu. Önceki etkinliklerde ana binada peynirciden yağcıya kadar her şey varmış. Bu fuarda ana fuar alanı belediyelere, kamu kurum ve kuruluşlarına ve özel sektöre ayrılmış.

Trabzon’daki 18 ilçe belediyesi tam kadro etkinlikte idi. Diğer kurum ve kuruluşlar için de epey giden vardı. Trabzon’dan herhalde etkinlik için 500’ün üzerinde personel Ankara’ya gitmiştir. Bu yılki Trabzon etkinliği ticari ve görsel bir etkinlik olmuş. Harun Yavruoğlu, karikatürlerin, Adnan Taç ise tabloların önünde nöbette. Etkinlikteki kültür ve sanat bu kadar! Salonun bir koridorunda Trabzon’daki yerel gazete ve internet sitelerinin reyonları… Yerel gazetelerin birinde o gün Büyükşehir Belediye Başkanının röportajı olduğu için her masada o gazetenin birkaç tane gözümüze ilişti.

Trabzon etkinliklerinde, Trabzon’un kültürünün ‘K’sını, sanatının ‘S’sini bulamadık. Ana fuar alanındaki dikkatimi çeken bir başka husus da Vali Yücel Yavuz’un yarım saatte bir alanda tur atması ve denetlemesiydi… Vali beyi kutluyorum.

***

Cumartesi akşamı AKM’nin birkaç yüz metre yakınında bir çadır kuruldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, etrafı açık bu çadırda iftar verdi. Katılım hayli yüksekti. Ankara’daki bürokratlar, partililer, Trabzonlular ve Trabzon’dan giden davetliler. Her masada büyükçe bir güveç! Bakan Soylu, zorlukla alana giriyor. Misafirlere hoş geldiniz diyor. Çok sayıda eski ve yeni vekil ve iki bakanı çadırın içinde görüyoruz. Ankara müftüsünün yemek duasından sonra Bakan Soylu kısa bir konuşma yapıyor. Ardından Bilim ve Teknoloji bakanı Faruk Özlü, sonra Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek konuşuyor. İftar sonrası tekrar ana binaya gidiyoruz. Oradan, Çukurambar’da La Ganita’ya ve oradan da havalimanına…

***

Metin Kondel, Trabzon etkinliklerine getirdiği eleştiride ‘Kültür’den anladıkları yalnız lahana çorbası’ diyor. Bir yandan Trabzon 4 bin yıllık kent, diğer yandan bu kentte onca ülkenin konsolosu vardı diyeceğiz, öbür yanda bu kentte yüzlerce sanatkar, yazar vs. yetişti diye övüneceğiz. Ankara’da düzenlenen etkinlikte ise tarihi, kültürü, sanatı ‘es’ geçeceğiz.

Yazıyı Kondel’in bu güzel değerlendirmesiyle sonlandıralım;

‘Ankara'da "Trabzon Günleri" diye bir şey düzenlemişler. Güya kültürümsü bir etkinlik. Ama bunu düzenleyenler kültürün ne olduğundan bihaber cahiller. Stantlarda sergiledikleri yayık, kazan, kepçe, tava türü şeyler kültürün sadece folklorik posası. Bal, tereyağı, bıçak ve diğer piyasa şeyler ise ekonominin konusu. Her ilçeye stant vermişler. Hepsini topladığınızda durum Trabzon etmiyor. Sırf muhlama yemeyi ve kararmış tavayı kültür zanneden aptallar yok değil. Trabzon'un yazarı, şairi, ressamı, heykeltıraşı, sanatçısı, ozanı yok etkinlikte. Ama ortada muhteşem bir kültürel olay var. Kültürden anladıkları sadece lahana çorbası! Çünkü bu ülkeyi 15 yıldır açlar yönetiyor.'

Editör: TE Bilişim