Trabzon Sanat Tiyatrosu Oyuncuları, küçük seyircileri için ayrı bir uyarlama ile sahneye çıktı. Çocukların tiyatroya olan ilgisi üst düzeydeydi. Akşam seansında büyük seyirciler için ortaya koyulan performans da yoğun ilgi gördü. Hopalılar bölgelerinde bir tiyatro sahnesinin olmamasından son derece üzgün olduklarını dile getirdi.
Oyunun sonunda çocuklarla tiyatro üzerine ve oyun ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirildi. Yeni kurulan Hopa Tiyatro Derneği’nin genç oyuncuları, 23 yıllık tiyatro grubundan çok etkilendiklerini belirtti.
Oyunun yönetmeni Necati Zengin Hopa turnesiyle ilgili yaptığı açıklamada; “Daha önceden de Hopa’ya gelmiştik. Hopa’nın sanata olan ilgisini yakından takip etmekteyiz. Hopalı seyircilerin oyunumuza olan ilgisinden çok memnun kaldık. Hopa’da sahne almak beni ve ekip arkadaşlarımı mutlu etti. Büyük aşk öyküsü Ferhat ile Şirin'den esinlenip bugünün dünyasına uyarlanan bu eseri sahneye koyduk. İzleyenlerin oyundan çok hoşlandığını görmek bizim için çok önemlidir. Eserin, hiçbir zaman eskimeyecek bir acılı aşk öyküsünün zamanımızda nasıl yaşandığını, en büyük yaralardan biri olan yabancı düşmanlığı üzerinden ele aldık. Oyun birçok açıdan izleyiciyi çekecek ve etkileyecek unsurlar içeriyor. Trabzon Sanat Tiyatrosunun Hopalı Tiyatro severlerle buluşmasında emeği geçen tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum” dedi.
Gösterinin son bulmasıyla Hopa Yavuz Selim İlköğretim Okulu Müdürü Osman Gürsel, tiyatronun öneminden bahsederek, tiyatroyu Hopa ile buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Trabzon Sanat Tiyatrosu oyuncularına, yönetmeni Necati Zengin’e, Yavuz Selim İlköğretim Okulu Aile Birliğine ve İzleyicilere teşekkür etti. Ardından çiçek takdim etti.
Çağdaş Türk yazınının Almanya’daki önemli temsilcilerinden Yüksel Pazarkaya, tiyatro oyununa esin kaynağı olan bu geleneksel öyküyü, günümüzün önemli sorunlarından biri olan yabancı düşmanlığı çerçevesinde işlemiş. Oyunun yönetmenliğini, Trabzon Sanat Tiyatrosu'nun kurucusu ve Sanat Yönetmeni Necati Zengin yaptı. “Oyunda, gelenekteki Şirin yine Şirin olarak korunmuş, ablası “Mehmenebanu’nun yerini Şirin’in annesi Mehlika almış, öykünün Nakkaş Ferhat’ı ise Alman ressam Volkart’a dönüşmüştür. Mehlika’nın bir kadın olarak Volkart’a duyduğu yakınlık ve yine Şirin ve Volkart’ın birbirlerini duyduğu sevgi çerçevesinde gelişen olaylar giderek toplumsal bir mücadeleye dönüşecektir. Peki, Volkart toplum içine yerleşen ırkçılıkla mücadele edebilecek midir?
