Ali Haydar Gedikli açıklamasında 'Zorluklarla karşılaşıldığında umudun bitmemesi gerektiğinin, büyük güçler ve dev bütçelerle de mücadele edilebileceğinin, inanç ve doğru planlama ile her koşulda başarabileceğinin simgesidir Trabzonspor.' ifadelerini kullandı.
‘KILI KIRK YARARAK HİZMET VERMEYE ÇALIŞIYORUZ’
Trabzonspor dergisine konuşan Gedikli “Trabzonspor’un kuruluş zamanlarındaki yokluk dönemini ve o dönemde, o günün şartlarında elde edilen olağanüstü başarıları unutmadan, aradan geçen zaman içinde yaşanan değişimleri de göz önünde bulundurarak değerlendirme yapacak olur isek, artık ‘futbolun sadece futbol olmadığı’ gerçeğini bir kenara koymamalıyız. Öylesine bir futbol endüstrisi ve ekonomisi oluşmuş ki, çok uluslu şirketlerden farkı yok denilebilecek kadar büyümüş.
Bu noktadan hareketle, yüksek akçeli rakamlar gerçeği de göz önünde bulundurularak dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşları haline gelen kulüpler çok dikkatli alınan kararlarla yönetilmeli. Çünkü en küçük bir hatanın maddi ve manevi bedeli çok ama çok ağır oluyor.
O nedenle sorumluluk üstlenen yöneticiler, buralara çok zaman harcamalı, kendi işyeri gibi titiz davranmalı ve mutlaka, aldıkları her kararın, attıkları her imzanın arkasında durmalıdırlar. Bunu sağladığınızda kulübü her açıdan sağlıklı şekilde ayakta tutarsınız. Bugün Ertuğrul Doğan’ın başkanlığındaki Trabzonspor yönetimde yer alan arkadaşlar, bu minvalde hareket ediyor, deyim yerindeyse, kılı kırk yararak hizmet vermeye çalışıyoruz.”
KAZANÇLAR DENGELİ VE YARARLI KULLANILMALI
“Bugünkü Türk futbolunu değerlendirecek olursak, bu şartlarda ilerleme şansı yok. Dahası böyle devam ederse, yani bu anlayış hakimiyetini sürdürürse sıkıntıların artma ihtimali çok yüksek. Taraftarının ekonomik desteğine, seyirci hasılatına, reklam gelirlerine bağlı olarak dengeli bir ekonomi ile sürdürülmesi gereken spor kulüplerinin borçları ve durumları ortadadır.
Bu açıdan bakıldığında Trabzonspor, İstanbul’un 3 büyüğü gibi zenginleri çok bir kulüp değil. İmkanlarımız onlara göre daha kısıtlı. Bugünkü şartlarda onlarla özellikle ekonomik anlamda başa baş gidebilmek, mücadele edebilmek mümkün değildir. Ama mücadelenin çaresi de yok değildir! Hedefi daima zirve olan bir Trabzonspor gerçeğini kenara koymadan, denk, hatta kazanç sağlayan bir ekonomik yapı oluşturmak gerekiyor. Sadece şampiyonlukta değil, her alandaki kazanımları arttırmalıyız. Kazançlar dengeli ve yararlı kullanılmalı.”
ALT YAPI, HAK EDENİN YERİ OLACAKTIR ARTIK
“Güçlü bir gelecek için ekonomik anlamda doğru adımlar atılırken, bunun yollarından biri de hiç şüphesiz Türk futbolunda alt yapı gerçeğinin en iyi adreslerinden olan, futbol tarlası Trabzon’u ihmal etmemektir. Geçmişte bunun örneği vardır; Trabzonspor’un şampiyonluklarına bakılsın bu gerçek görülür. Tamam, o günler ile bugünler arasında büyük farklılık var, futbolun oynanış şeklinde de var. Ancak ne olursa olsun futbol onu oynayanların yetenekleri ile fark yaratıyor. Bunu unutmayacağız.
Son yıllarda az veya çok ihmal edilmiş alt yapıya gereken önemi vereceğiz. Bu konuda da gereken adımları attık. Dünyada kabul gören Double Pass ile yaptığımız yeni planlama ile bu konuda ne kadar doğru adımlar attığımız, yakın gelecekte çok daha iyi anlaşılacak. Çocuklarımızın hem yetenek hem de kişisel gelişimini sağlamak için imkanları seferber ettik. Alt yapı, yeteneği olanın, hak edenin yeri olacaktır artık. Özellikle başkanımız Ertuğrul Doğan’ın bu konuda çok kararlı ve alt yapıya azami önem verdiğini bir kere daha hatırlatmak isterim.”
TRABZONSPOR UMUT VE ÖRNEK OLDU
“Trabzonspor’un gittiği yurtiçi ve yurtdışındaki bütün deplasmanlarında, binlerce taraftarın karşılaşmaması çok önemli. Çünkü bu kulüp Trabzon’a sığmayan, her yerde taraftarı olan çok büyük bir camia. Kimsenin bırakan ihtimal vermeyi, hayal bile edemediği bir zamanda, futboldaki İstanbul saltanatına son vererek Türk sporuna damga vurmuş, bu yüzden herkese örnek olmuş bir kulüptür. Trabzonspor’un başarısı, Anadolu’da diğer kulüplere, hatta insanlara da umut ve örnek olmuştur. Bu yüzden zorluklarla karşılaşıldığında, büyük güçler ve dev bütçelerle de mücadele edilebileceği, umudun bitmemesi gerektiğinin, inanç ve doğru planlama ile her koşulda başarabileceğinin simgesidir Trabzonspor.”
BİZ BİR AİLEYİZ
“Ekonomik anlamda Trabzonspor tarihinin en zor dönemlerinden birinde görev aldık. Ama biz gerçekleri de, çözümlerini de biliyoruz. Hepsinin üstesinden geleceğimize inandığımız için Ertuğrul Doğan başkanlığında bu sorumluluğu üzerimize aldık. Başkanımız ve yönetimdeki herkes, fedakârca büyük emek ve mesai harcıyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bir yandan yarışmacı bir takım oluştururken, diğer yandan ekonomik sorunları da doğru adımlarla çözmenin çabası içindeyiz. Yakın zaman içinde kulüp ekonomisini sürdürülebilir hale getireceğimizden kuşkumuz yok.
Bu süreçte taraftarlarımızdan da destek ve bekliyoruz. Maçlarda tribünleri doldurarak, kulüp ürünlerini alarak, maddi ve manevi destek vererek yapacakları her şey bizim için çok önemli. Çünkü onların desteğini yanımızda ve yanı başımızda hissedersek, 2 yılda çözebileceğimiz sorunu 2 ayda bile ortadan kaldırabiliriz. Bunun aksini düşünmek dahi istemiyoruz. Çünkü biz bir aileyiz. Ailenin temeli de her şartta bir ve beraber olmaktır.”
VATAN VE TAKIM SEVDASI ANLATILMAZ!
“Trabzonspor, onu sevenlere yaşam enerjisi veriyor, Hayatımızın her anında yer alıyor. İşimizde, aşımızda, aşkımızda hep Trabzonspor var. Neşemiz ve hüznümüz, nefes alış-verişimiz Trabzonspor ile ilişik adeta. İşini gücünü bırakıp Trabzonspor’un peşine koşan insanlardan oluşan bir taraftar, sevenler ordusu bu. Bu ordunun yönetiminde yer almak kadar onurlu ne olabilir ki?
Trabzonsporluların vatan ve takım sevdası anlatılamaz derecededir. Onun içindir, bu ülkenin her karış toprağını sahiplenme güdüsü ile ‘Bize Her Yer Trabzon’ sözünü slogan haline getirmiştir. Onun içindir, Anadolu’nun her şehrinde, her ilçesinde, mahallesinde, köyünde mutlaka Trabzonsporluların bulunması.
Bu sahiplenme güdüsü Trabzon ile Trabzonspor’u öylesine yekvücut yapmıştır ki, içinde yaşayanlarla bütünleşmiş böyle bir takım dünyada çok azdır. Belki de hiç yoktur. Ancak bu sahiplenmenin en güzel yanlarından birinin, nüfus kağıdına Trabzon yazmayan, dahası Trabzon ile uzaktan yakından bağlantısı olmayan milyonlarca kişinin Trabzonspor taraftarı, hatta fanatiği olduğunu görmek bambaşka bir mutluluk veriyor.”
KİMLİK DERECESİNDE AİDİYET HİSSİ!
“Çocukluğumdan, gençliğimden bugünüme söz konusu Trabzonspor olduğunda çok şey değişmedi. Hala yaşantımı, günümün akışını Trabzonspor’a göre dizayn eder, düzenler, programlarım. İnanın “önce Trabzonspor” diyerek bu programı yapıyorum. Bir kulübe kimlik derecesinde aidiyet hissediyor, fanatiklik derecesinde taraftar oluyor, bunlarda yetmezmiş gibi yönetici seçilerek sorumluluk üstleniyor iseniz başka ne yapabilirsiniz ki?”
7 GÜN 24 SAAT TRABZONSPOR
“Çocukluğum genellikle köyde geçti. Ama Kavakmeydan mahallesinde ikamet ettim. Bu nedenle Yavuz Selim’in havasını, Avni Aker’in ruhunu iyi bilirim. Futbol şehri Trabzon adına buralardaki havayı çok soludum. Üstüne üstlük Yavuz Selim Sahası ve Hüseyin Avni Aker Stadına gitmek yetmezmiş gibi Trabzon Lisesi’nde okudum. Adeta sac ayağı misali bir eğitim ve futbol ile iç içe bir yaşantıda yer aldım. Trabzonspor’un antremanlarını da izlerdim. Hele hele perşembe günleri maçın provası olan çift kale antrenman yok mu, Avni Aker’in tribünlerinde boş yer bulmak zordu. Şöyle de diyebilir miyiz, bilmiyorum! Küçüklüğümden itibaren 7 gün 24 saat Trabzon ile iç içe Trabzonspor’u yaşadık biz. Ve bu hiç değişmedi.”
YAVUZ SELİM KAÇAMAKLARI!
“Cumartesi-Pazar günleri babam, köyde çalışmak için beni beklerdi. Ben türlü bahaneler üreterek köye gitmemenin yollarını arardım. Sadece Avni Aker’deki Trabzonspor’ mu? Yavuz Selim sahasının toprak zemininde amatör takımların maçlarını da kaçırmazdık. Bugünkü ikinci, üçüncü lig değil, nerede ise birinci lig ayarında futbol sergilenirdi Yavuz Selim’de. Maç programına göre önemli maçlar varsa, bazen dersten bile kaçar o maçları izlerdik! Ama ne olursa olsun, ne kadar aksatırsak aksatalım, derslerimize çalışırdık. Kitapları ezberlerdik. Tıpkı sadece Trabzonspor’unkileri değil, bazı amatör takımlarının futbolcularını sayacak, ezberleyecek kadar!”
İKİ KULÜPTE DE ŞAMPİYONLUK SEVİNCİ
“Yükseköğretimi tamamladıktan sonra iş hayatına atıldım. İnşaat sektöründe çalışmaya başladım. İnşaat Mühendisleri Odası ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nda görevler üstlendim. Ama tıpkı okul sıralarındaki gibi futboldan uzak kalmadan yaşamımı sürdürmeye devam ettim. 1461 Trabzon Futbol Kulübü kuruldu, Yönetim Kuruluna girdim. Başkan Yardımcılığı görevini üstlendim. Şampiyonluk sevincini ilk olarak burada yaşadım.
Sonra sevdamızın adresinde, yönetim odasında kendimi buldum. 2021’de Trabzonspor Yönetim Kurulu gibi şerefli ve onurlu bir yerde yer almak nasip oldu. Mesleğimizin de gereği olarak tesislerle ilgili sorumluluk üstlendim. Ve Anadolu İhtilalini yaparak, Şampiyonluğu İstanbul dışına taşıyan yıllardaki, gençliğimizdeki heyecanın benzeri daha bir coşkulu şekilde hissederek dünya destan şampiyonluğu yaşama bahtiyarlığına eriştim. Aynı heyecanlara kavuşmak için Ertuğrul Doğan’ın başkanlığında çalışıyor, Trabzonspor’a hizmet vermenin çabasını gösteriyoruz.”