Trabzonspor Kulübü eski Başkanı Nuri Albayrak, çok özel açıklamalar yaptı. Futboldaki şike iddialarına ilişkin ''Tabii ki yıllardır Türk futbolunda, sporunda bu tip hadiseler olmuştur ve gün yüzüne bir çoğu çıkamamıştı ancak işte Allah’ın adaleti tecelli etti ve alma mazlumun ahını çıkar işte böyle. CAS kararı karanlık tabloyu gün yüzüne çıkarmıştır' dedi.  Trabzonspor kulübünde başkanlık yaptığı dönemlerde de çok mücadele etmesine rağmen ülkemizdeki şike konularının aydınlığa çıkaramamaktan yakınan eski kulüp başkanı, Akyazı projesini hazırlayıp Trabzon gündemine taşıyan isim olan Nuri Albayrak'ın işte birbirinden özel açıklamaları...

AZİZ YILDIRIM GİBİLER ACİLEN TÜRK FUTBOLUNDAN TEMİZLENMELİDİR

TFF zor süreçte göreve geldi. O da artık durumu kurtarmak için artık hiç kaos çıkarmadan Fenerbahçe'den kupayı geri almalı ve Trabzonspor’a hakkını iade etmeli. Ancak Fenerbahçe kupayı iade etmezse gelecekte UEFA ve FİFA Türkiye’ye başka cezalar verecek ve milli takım bazında cezalar verecek. Dünya futbol yöneticileri sahtekârlığa prim vermez ve cezalandırır. Benim başkanlık yaptığım dönemde zamanın TFF Başkanı Haluk Ulusoy’u desteklememe rağmen yaptığı haksızlıklardan dolayı istifaya davet ettim ama maalesef başarılı olamadım. Türkiye’de bu şikeleri başlatan birinci adam Ali Şen'dir. İkinci adam da Haluk Ulusoy’dur. Haksızlık, adaletsizlik bunların döneminde Türk futboluna gelmiştir. Benim tanıdığım çok güzel ve centilmen Fenerbahçeli dostlarım var 'Lanet olsun verelim bu kupayı da temizlenelim ya' diyenler var. Aziz Yıldırım ve diğerleri dünyada tescillendiler. Bu tür insanlar tamamen futboldan uzaklaştırılmalı. Yoksa Türk Futbolu kan kaybetmeye devam eder ve belki de biter. '

ŞİKE; TÜRK FUTBOLUNDA ALİ ŞEN İLE BAŞLAMIŞTIR!..

“Bu işin mahkeme süreçleri ve bu süreçte alınan kararların tümü Fenerbahçe’nin aleyhindeydi. Ve nihayet CAS ile birlikte  yolun sonu görüldü. Bundan sonra Fenerbahçe yöneticilerinin yapması gereken şudur; kupayı TFF istemeden federasyona teslim etmeli ve TFF de kupayı törenle Trabzonspor kulübüne teslim etmelidir. Çünkü bu şike süreci ve Türk futbolunun yaşadığı bu pis olaylar Fenerbahçe’de eski kulüp başkanları Ali Şen ile başlamıştır. Bunu Ali Şen ile 1996’da yaşadık ve gördük. Ancak o zamanki teknik takipler ve yasal incelemeler bu kadar gelişmiş olmadığından Ali Şen yakalanamadı. Ancak artık bu kadar haksız şampiyonlukları elde eden  Fenerbahçe’nin 2010-2011’deki yönetimi teknik takibe alınarak bu günkü rezillik ortaya çıkmıştır. Ve Türk futbolu da dünyaya rezil olmuştur. O günkü hırsızları yakalayamadık ama bugün kendi kendilerini ele verdiler. Bundan sonraki süreçte sadece kupayı hak eden Trabzonspor’a vermek değil bu şikeyi yapan Fenerbahçe yöneticileri tamamen spordan ve yöneticiliklerden ve de sahalardan uzaklaştırılmalıdır.'

O GÜN KALSAYDIM KULÜBÜN KASASINDA 500 MİLYON DOLAR OLURDU

Ben yönetimde kalsaydım Trabzonspor kasasında 500 milyon dolar para olurdu bugün. O arazinin değeri 1 milyar dolardı. Ben o arazinin tamamını Trabzonspor’a almıştım. Ancak Faruk Özak bana çok engel oldu, projenin hayata geçmemesi için bakanlığı ve sonrasında bana hiç yardımcı olamadığı gibi Akyazıyı engellemeye bile çalışmıştı. Başta Faruk Özak ve geçmiş yönetim sayesinde  o arazinin % 25’ini aldılar şimdi . Akyazı için dolgu işine 150 milyon dolar dediler, ben 20 milyona doldurdum. Onun için o ihaleye girdim ve ne olursa olsun Trabzonspor'un geleceğini aydınlatacak, şehri rahatlacak ve vitrin olacak bir proje durdurulmasın istedim. Akyazı yapılsın ve Trabzonspor’un malı olsun diye çırpındım . Ama  Sayın Özak o araziye Bayındırlık Bakanlığı’ndaki normal ihaleler  gibi görerek baktı. O Akyazı’dan böylece de şimdi Trabzonspor’a sadece stat kaldı. Trabzonspor için çok üzülüyorum. Benim tek özel zevkim Trabzonspor’dur. Bizler o efsaneler için neler yapmadık ki... Ben çok koyu bir Trabzonspor taraftarıyım, çok üzülüyorum. Akyazı’yı oraya Trabzonspor’un alınyazısı olarak kazıdık. Damga vurduk, Trabzonspor' un alınyazısı Akyazı’dır.

ENGELLEMESELERDİ AKYAZI PROJESİ ÇOKTAN BİTMİŞ OLURDU

Trabzonspor’a siyaset girdi mi girmedi mi tartışmalarına gelince, benim için önemli olan Trabzonspor’un menfaatleridir. Ben Akyazı projesinde bunu sonuna kadar savundum. Bu projeyi Başbakan’a  sundum, projeyi  kabul ettirdim. Akyazı Trabzonspor’un alınyazısıdır. Akyazı  şehre vizyon vitrin katacak ve ufkunu açacak gelecektir. O proje Trabzon’un geleceğiydi. Ama ne yazık ki 'O projeyi biz yaptık' diye  altına dinamit koymaya çalışanlar ve engellemek isteyenler oldu. En çok karşı çıkan  kişi de ne yazık ki Faruk Özak oldu. O projemi engelleyeme çalıştı. Trabzonspor’da ‘Derin Trabzonspor zihniyeti'  vardır, ondan da kurtulmalı. Trabzonspor’da siyaseti en bariz ve Trabzonspor’a zarar verecek şekilde eski yönetim soktu. Başbakan’ı  Trabzon'da Trabzonspor üzerinden yuhalatmadılar mı, bunun belgeleri ortaya çıkmadı mı? Çıktı. Taşlatmadılar mı? Ben Trabzonspor tesislerinde mescit açtım ve gelen yönetim mesciti kapatarak alkol yerleri açmadı mı?  Kulübü babalarının evinden daha rahat kullandılar. Bankalarda faizler % 5-6-7 iken bunlar  yüzde 12 ile aldılar. Trabzonspor’u bugünkü borç batağının içine soktular. Trabzonspor bugün siyasete bulaşmamıştır. Siyasi desteğin Trabzonspor’a ne zararı var? Ben Trabzonspor’un geleceği ve teminatı olacağını düşündüğüm Akyazı projesini Başbakan’a kabul ettirdiğimde o Akyazı tümüyle Trabzonspor’un malı olarak yıllarca kulübün geliri olacaktı. Ama Trabzon’daki o derin Trabzonsporlular sayesinde o Akyazı’nın sadece stadyumu Trabzonspor’a kalacak. O derin Trabzonsporlular sayesinde Trabzonspor’un geleceği köreltilmiştir.

ÖZAK YÜZÜME BAŞKA KONUŞTU ARKADAN BAŞKA İŞLER YAPTI

Beni  başkanlık sürecimde  en çok Faruk Özak hayal kırıklığına uğrattı. Konuştuğumuz başka, yaptıkları başkaydı. Başkanlık dönemimde benzin istasyonu aldım, onlara verdim ve oradan Trabzonspor kasasına 20 milyon dolar girdi. Bakın bugün atıl vazıyette çalıştıramadılar; o benzin istasyonunun yerini bugünlerde görüyorsunuz! Ben her zaman yardım ettim ve ederim de çünkü o takım bizim takımız, ben her zaman Trabzonsporluyum ama bu durumlara çok üzülüyorum. Borçsuz bıraktığım kulüp bugün ekonomisi çökmüş, borsalarda batık diye adlandırılıyor. Şu anda 500 trilyon borçla altından çıkılmayacak durumdayız. En büyük futbolcuları bedava verdiler. Ben Fatih Tekke bedava gidecek diye sattım, onlar ise en iyi futbolcuları bedava verdiler. İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetiminin  Allah yardımcıları olsun. Ben başkanlığı bıraktıktan sonra Akyazı projesine devam ettim, çünkü ben her zaman Trabzonsporluyum ve öylede öleceğim.. Bu kulübü borçlandırdılar, çökerttiler, içini boşalttılar ve ibra edilip gittiler.  Ama tarih gerçekleri yazacaktır.

NEREDE TATİL EDİLEN SİVAS MAÇININ O HAKEMİ

“Benim başkanlık dönemimde en büyük ahlaksızlıkları bariz ve net olarak yaşadık  ve bunu  herkes de görmüştü. O dönem  hakemlik yapan o genç hakemler hani nerdeler?  O tatil edilen Sivas maçının hakemi nerde hani şimdi ? Öğretmenlik yapıyor. Sen Türk futbolun gelecek vaad eden hakemi olarak sahalarda zamanın TFF başkanı olan Haluk Ulusoy’un  döneminde haksızlık yapar, Haluk adına düdük çalarsan  gidip öğretmenlik yaparsın.  O hakem gibi adamları aslında devletin hiçbir kurumunda çalıştırmamak lazım.  Çünkü ahlaksız her yerde ahlaksızdır. O insanlar çıkarları için  her yerde ahlaksızlık yaparlar. Haluk Ulusoy döneminde görev alan bir çok hakem bugün bakın sahalarımızda yoklar, neden? Türkiye’de eski dönemlerde denetlenmeli. Çünkü o zamanlarda Türk futbolunda şikeler yapıldı. Benim dönemimde maalesef zamanın TFF başkanı olan hemşehrim ve desteklediğim Haluk Ulusoy’a çok güvendim ama  O elinden geleni ardına koymadı. Türk futbolunun en acı gerçeği o zamanki genç hakemler  kullanıldılar ve bugün piyasalarda yoklar. Futbolda en fazla kullanılanlar hakemlerdir. Haluk Ulusoy dönemi onları bitirdi.

TRABZONSPOR’UN GELECEĞİNİ ÖNCE ATAY AKTUĞ, SONRA SADRİ ŞENER SATMIŞTIR

Önce  Atay Aktuğ sonra da Sadri Şener  Trabzonspor'u satmıştır. Yaptıkları anlaşmalarıyla kulübü borç batağına sokmuşlardır. Bu kadar faizlerle olmaz. Ben sıfır borçla kulübü teslim ettim ve ibra edilmedim. Sadri Şener bu kulübü 300 milyon borç ve borsada dibe vurmuş halde bıraktı ve ibra edildi. Dönemimde Trabzonspor’un 1 lotu 15 idi şimdi ise 5 lira. Trabzonspor’un borsada değeri düştü. Borsada Trabzonspor batık şirket görülüyor. Bu nasıl iştir. Eski kulüp müdürü olan Sinan Zengin’i ben genel müdür yapmıştım ama benim dönemimde benim imzam olmadan 1 ödeme yapamazdı. Oysa benden sonra Sadri Şener ve Sinan Zengin arasında yönetim ödemeleri yapılmış. Trabzonspor’u yabancı futbolcu çöplüğü yapmışlar. Eldeki yabancı futbolcuları alanlar Allah’tan korkmadılar mı? Ama bunları mevcut Hacosmanoğlu  yönetimi, geçmiş dönem yönetimini suç duyurusunda bulunarak şikayet etmeleri gerekir. Ben bu kulüpte başkanlığım dönemimde  hırsızlık yaparak mı ibra edilmedim ama başkaları hırsızlıklar yaptılar kulübü babalarının çiftliği gibi yönettiler ve ibra edildiler. Trabzon’da ve ülkenin değişik restoranlarına gidin bakın ne yemek faturalarını göreceksiniz.’