Başkanımız Sadri Şener, taraftarların kendisini karşılamasıyla ilgili olarak, “Karşılama alışkın olduğum bir şey değil ama mutluluk veriyor insana. Şehrin insana sahip çıktığını gösteriyor. Buraya aklanarak gelmek güzel. Daha bir dik geliyorsun. Sorulara daha net cevap veriyorsun. İnşallah bu tip konularla ilgili bir daha böyle karşılama olmaz. Aldığımız sonuçlarla ilgili olur” dedi.
 
Federasyona kupa için başvurudan önce gerekçeli kararı beklemeleri gerektiğini vurgulayan Şener, şöyle devam etti: “Mahkeme de, ‘Gerekçeli kararı okursanız verilen kararları daha iyi anlayabileceksiniz’ diyor. Hukukçularımız federasyona, tahkime sırasıyla başvuracaklar. Bu  Türkiye’de ilk kez başa gelmiş bir olay. Ben de ilk defa karşılaşıyorum bununla. Sırasını çok da bilmiyorum. Ama hukukta her şeyin bir çözümü vardır. Bunun CAS’ı var, UEFA’sı var. Müracaat yapacağız.
Ama mühim olan, dünyanın her yerinde yaşayan herkes, Trabzonsporlular bu kupanın hukuken Trabzonspor’un olduğunu, tescil edildiğini herhalde anlamıştır. Diğer tarafları teferruat. ‘Trabzonspor şampiyon olmadı’ dediğin zaman ‘hukukun verdiği karar yanlış’ diyorsun. Birini tercih edeceksin. O zaman diyeceksin ki, ‘hukukta siz mahkum oldunuz’. Mahkeme diyor ki, ‘şurada şurada şike yaptın’. Bunu Türkiye Cumhuriyeti ceza mahkemesi diyor. ‘Bunları yapmadım’ diyebiliyor musun? Diyemiyorsun. Bunların hepsinden en kötü 3’er puan silsen eder sana 20 puan. Öyle hesapla. ‘Hayır öyle hesap edilmez’ diyemezsin. Bizim puanımız da silinemez. O zaman ne olacağı ortada. Federasyonu bize kupayı vermezse hukuku çiğnemiş olur. Federasyon’a imza attığımız için normal bir mahkemeye veremiyoruz. Ama hukukçularla konuşacağız. 6222 sayılı yasa normal mahkemelere yönlendiriyor. Çelişki meydana getiriyor. Çözmek lazım bunu. Federasyon, ‘Ligi böyle tescil ediyorum. Bu kulüp bu işleri yapmıştır ama şampiyon o’ derse biraz tuhaf olmaz mı?”
 
Trabzonspor’un şampiyonluk kupasının alınması konusunda çalışmaları olacağını ifade eden Şener, “Biz bu konuda çok önemli hukukçularla çalışıp CAS ve UEFA sürecini bir şekilde götüreceğiz. Ama ondan sonra bize hiç kupayı falan vermediler, intihar edecek halimiz yok. Ama içimiz şüpheyle dolacak. Bu sene oynarsak verirler mi vermezler mi? Türkiye tarafından kenara itilmiş bir camia şeklini alacağız. Zannetmiyorum, aklımdan hiç geçmiyor” dedi.
 
Kulüp başkanı olarak nezarete girdiğini belirten Şener, “Savunmalarımızı yaptık, adliyeye gittik, ifadelerimizi verdik, çapraz sorular sorduk, karşı camiada sevimsiz bir Sadri Şener oluşturuldu. Ama görevim olarak bunu yapmam lazımdı. Bundan sonra görev size ve Trabzon halkına düşüyor. Gazetelerde okuduğumuz kadarıyla Fenerbahçe bir zafer edasıyla dolaşıyor. Trabzon’un ileri gelenleri, Valisi, Belediye Başkanı, milletvekilleri, sivil toplum örgütleri, üniversitesi var. Bunların tabi yaklaşımlarını söylemem doğru olmaz ama bunların hepsini 100 kabul edersek ‘geçmiş olsun’ demek için beni arayan sayısı 20’dir. İleri gelenlerin olaya bakış açısı da zannederim bu kadar” dedi. Şike soruşturması sürecinde yaşadığı duyguları da anlatan Şener şöyle devam etti:
 
“Nezaret döneminde çok duygulandım. Kenan abi (İskender) tekerlekli sandalyeyle dışarıya gelmiş, Beşiktaş Adliyesi’nde. Hanımıyla not yollamış, ‘Ben dışarıdayım merak etme’ diye. Orada çok gözüm doldu. Mahkeme sırasında da çok espri kaynağı bir olay oldu. Ben arkada oturuyordum. Hakim bey tutturdu, ‘Öne gel Sadri Bey’ diye. Aziz’le bizi yan yana oturttu. İki saat ben sağa baktım, o sola baktı”.
 
Burak’ın transferi konusundaki soruları da yanıtlayan Şener, “Burak’ın mukavelesinde 5 milyon avro ve bundan sonraki satışından yüzde 25 vermek kaydıyla gidebilir diye madde var.  Tabi ilk başta sizler de eleştirdiniz, ‘5 milyon az para’ diye. 5 milyonu cash getiren yok şua ana kadar. Bir tek Lazio’dan geldi, başka kulüpten gelmedi teklif. Onlar da şöyle ödeyelim, böyle ödeyelim diyorlar. Bu hafta yine görüşmek istiyorlar. Gökhan’ı (Ünal) aldığım gibi bir koşturmacalı talep yok. Hocayla konuşmuş. Kibar, efendi çocuk. Trabzon’a gelmek istemediğini, yurtdışına veya başka bir takıma gitmek istediğini belirtmiş. İznini 10 Temmuz’a kadar uzattım. Çünkü ayrılırken ‘Trabzonspor hep benim ebedi takımım olsun’ diyerek ayrılmak istiyor. Onun fikrine saygı duyuyorum. Net bir gelişme yok yani. 10’una kadar hallolur diye düşünüyorum” dedi. Şener Egemen’in transferi konusunda ise, “Egemen’in gelmek istediğini, istendiğini ben de duyuyorum. O işten uzağı biraz. Hocanın da istediğini biliyorum. Hocayla konuşacağım. Görüşme yaptı mı yapmadı mı bakacağım. Size de haber veririm. Bizde bir şey gizli kalmaz” diye konuştu.
 
TFF’nin güvenilirliğini yitirdiğini de vurgulayan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ceza mahkemesi bir karar veriyor.  Orada Etik Kurulu, Disiplin ve Tahkim Kurulu var. Onların verdiği kararlar ceza mahkemesinin kararlarına tamamen ters. Oturup düzeltmesi lazım. Çünkü ceza her şeyin önüne geçer. Bana göre spor hukukunun da önüne geçer. Sen ceza vermiyorsun, mahkeme içeri atıyor. Olmuyor ki. O zaman bir yerde bir yanlışlık var. Sen Disiplin ve Tahkim olarak 16’ıncı Ağır Ceza’ya itiraz et bakayım, ‘Bu ceza alamaz’ diye. Dilekçeni okuma bile okumazlar. Ama o mahkeme bir fezleke gönderdiği zaman iki polis seni alır götürür. Hangisi üst. Bunu benim hatırlatmama bile gerek yok. Bunu hatırlayacaksın. Bu alır götürür seni. Öbürü seni götüremez. Hangisi üstünse onun dediğini yapacaksın. Bakalım daha neler çıkaracaklar önümüzde. Yargıtay tabii ki tasdik mevkiidir. Ama eski avukatlar der ki, ‘Yerel mahkemede kazan da Yargıtay’a gel’. Orada artık yüzde 100 tersi olmaz. Bu hakimin geri dönen kararı yokmuş. Bir kez daha söyleyeyim. Herkes ceza alsın diyen bir insan değilim. Tahliye olmalarına sevindim. İnşallah cezaları düşer. Ben sadece devletin yaptığı bir operasyonun sonucunda hakkım olan bir şampiyonluğun tescilini istiyorum. Başka bir hiç talebim yok”.
 
Medyayı da eleştiren Sadri Şener, “Türk medyası ticari düşünüyor. Taraftar olarak düşünüyor. Bazen siyasi yazarlar bile bir takımın ciddi taraftarı. Saygı da duyarım ama gazeteleri tek tek alt alta yaz, bizden olan birisini gösteremezsin. Bunda benim bir kabahatim yok.Trabzonspor’u yüzümüzün akıyla temsil ettik. Bu anlamda onur duyuyorum. Üzerine toz getirmemeye çalışıyoruz. Şu anda Türkiye’nin her gün gündeminde. Çok önemli bir şey. Buna da hepimiz şükredelim. 28 yaş civarı arkadaşlarımız beni gördüklerinde bağırıyorlar. ‘Başkanım şampiyonluk görmedik’ diye. Bu da onların göreceği şampiyonluk tipi. Türk adaleti de tescil etti. Bana daha gelip demesinler. Biz 7 şampiyonluk kazandık. Bu tarife göre Şampiyonlar Ligi bekliyoruz” dedi.
 
Şener, şampiyonluk kupasının Fenerbahçe Müzesi’nde olmasıyla ilgili olarak da, “Olabilir. Doğru değil ama dursun orda. Beşiktaş iade etti, daha Beşiktaş’a gitmez o kupa. Burada durmuş, orada durmuş önemli değil. Esas yeri bizim müzemiz. 28 yaşındakileri bekleriz oraya” ifadesini kullandı.