İŞTE O PAYLAŞIM;

OLMASI GEREKEN
Trabzonsporluların büyük çoğunluğu mevcut başkan ve yönetimden mutlu değil. Genel olarak; seçim öncesi söylenenlerle, icraatlar farklı olduğu için kendini kandırılmış hissediyor. Kupayla ilgili iddialı vaat ve söylemlerin yerine getirilememesini hazmedemiyor, gidişattan hiç mutlu ve gelecek için hiç umutlu değil. Trabzonspor’un siyasetin göbeğine oturtulmasından çok huzursuz, taraftar siyaseten bölünmüş durumda. Yönetim gibi camia da paramparça olmuş. Böyle bir ortamda camianın değerlerinin dışlanmasını kabullenemiyor. Popülist transferlerin kulübe maddi zarar vermesi bir yana, takım içindeki dengeleri bozduğunu ve bunun ileride onarılması güç sorunlar yaşatacağını düşünüyor. Teknik direktör ve futbolcu trafiğinden rahatsız, inandırıcı olmayan borç rakamlarından tedirgin, söz verilen şeffaflıktan eser görmüyor. Tüm spor camiası ile oluşturulan gerginliğin bir yararı olmadığını ve bu durumun camiaya büyük zararlar verdiğini, üstelik Trabzonspor’u antipatik hale getirdiğini hissediyor.
*** 

Bunun karşısında azınlıkta da olsa bir kesim var ki; tamamen farklı düşünüyor. Onlara göre, başkalarına onca zaman şans verildi de, bu başkana tahammülsüzlük gösterildiğini iddia ediyor. Geçmiş yönetimin bıraktığı “enkazı” mazeret gösteriyor. “Sanki 27 senedir şampiyon olmuyoruz, Trabzonspor Avrupa kupalarında bunca tur atladı, başarılı oldu daha ne istiyorsunuz?” diye sorabiliyor. Konuya hemşericilik ya da siyaset penceresinden bakarak tolerans gösteriyor olabilirler. Hatta kendi siyasi görüşlerini iyi temsil ettiğini de düşünebilirler. “Bunca üye inandı, oy verdi, hani sizin demokrasi anlayışınız?” diye sitem de edebilirler.
***
Bence; Kurum seçimlerinde alınan oyun çokluğu, yalnızca seçimi kazanmayı sağlar. Hiç kimseye kendi arzusuna göre o kurumu yönetme hakkını vermez. Mevcut adaylar arasından birisini seçmek zorunda kalan, vaatlere inanan üyeler, başkanı tanımayan, yapısını, davranış biçimini bilmeyen üyeler, geçmişte destek vermiş olanlar ve vermemiş olanlar, yeni bir genel kurulla çok daha isabetli tercih yapma şansını yakalarlar…
Böylece başkan da, alelacele ve tamamen seçim stratejiyle, belki de biraz güvensizlik içinde kurduğu listesini, bu kez daha katkılı, daha katılımcı, en önemlisi de düşünceleri doğrultusundaki kişilerden oluşturma şansını bulur.
Özetle; bugünkü şartlarda, muhtemel mahkeme kararını da akıldan çıkarmadan, her ki görüş için de SANDIK, tartışmaları asgariye indirecek, kulübü huzura kavuşturacak, konuya çözüm getirecek tek yoldur, iki tarafın da ve en önemlisi camianın hayrınadır.