“İnternet sitesinde bir haber vardı, “1461 Trabzon küme düştü” diye..Gördüğüm  zaman içim acıdı, hayatımın en kötü anlarından biriydi…Bu kötü haberin ardından birkaç cümle söylemek istedim. Hiç zaman kaybetmeden, hiçbir hesabın içinde olmadan samimi ve mantıklı bir şekilde…  Şimdi biraz başka sorular sormak lazım.”

ONUN DÖNEMİNDE ZİRVEYE ÇIKILMIŞTI

1461 Trabzon takımının tepetakla düşmesi ve artık 3’ncü Ligde mücadele edecek olması bu kulüp tarihinin en başarılı başkanı Suat Şen’i derinden yaraladı. Başkanlığı döneminde PTT 1. Ligine çıkan, burada şampiyonluk mücadelesi veren, kupada Fenerbahçe ve Galatasaray gibi takımları dize getiren Bordo-Mavi-Beyazlılar, aynı zamanda adeta bir futbolcu fabrikası gibi çalışmıştı. Ancak Şen’in ekibiyle birlikte görevi bırakmasının ardından adeta tarumar edilen 1461 Trabzon, önce 2’nci Lige, şimdi de 3’ncü Lige düşerek tüm sevenlerini derin bir acıya boğdu. Bu gelişme üzerine Şen, duyduğu üzüntüyü bir yazı yazarak dile getirdi.

İşte Suat Şen’in o yazısı:

‘KABUL BU DURUMDA HERKES SUÇLU’

“Dün internet sitesinde bir haber vardı, “1461 Trabzon küme düştü” diye… Duyduğum zaman içim acıdı, hayatımın en kötü anlarından biriydi…Bu kötü haberin ardından birkaç cümle söylemek istedim.

Önce bu işin sorumluları kim? Onlara bakalım…

1-Muharrem Usta, yönetim ve eski yönetimler mi? Evet…

2-1461 Trabzon yönetim kurulları mı? Evet…

3- Futbolcular mı? Evet…

4-Bu dönemde görev yapan teknik adamlar mı? Evet,

5-Çalışan personel mi? Evet…

6- Hakemler mi? Evet.

7- Hava şartları mı? Evet.. Evet, evet, evet…

Bu sorumluların sayısını artırabiliriz. Üzerine saatlerce konuşabiliriz. Yerden yere vurabiliriz. Haksız da sayılmayız…Ama bir sonuç alabilir miyiz? Hayır. Çünkü bu sorumluları ve sorunları konuşmak, sadece sonuçlar üzerinden kokuşmak olacaktır. Ancak bu sorumluları üreten buz dağının görünmeyen kısmını görmemizi sağlamayacaktır. Kulüp açısından para ve zaman kaybından başka bir şeye de yaramayacaktır. Güzel günler görmek umudu başka baharlara kalacaktır. Artık camia olarak şapkayı önümüze koyup, aynaya da karşımıza da alıp düşünmeye başlamamız gerekiyor.”

NEDEN KONGRE AĞALIĞINA İTİRAZ ETMİYORUZ’

“Hiç zaman kaybetmeden, hiçbir hesabın içinde olmadan samimi ve mantıklı bir şekilde… Şimdi biraz başka sorular sormak lazım.

1-Neden Trabzonspor’a kulüp kültüründen haberi olmayan, hatta adresi olmayan başkanları seçiyoruz?

2- Neden tanımadığımız kişilerin kulüp üye aidatlarını ödemelerine itiraz etmiyoruz?

3- Neden kongre ağalığına itiraz etmiyoruz?

4- Neden kongrelerde kişisel çıkarları gözeterek yapılan pazarlıklara itiraz etmiyoruz?

5- Neden popüler olmanın dayanılmaz cazibesine kapılarak hiçbir hesap kitap yapmadan sadece transfer ikamesine dayalı politikalara kulübün geleceğini ipotek altına aldıran başkan ve yöneticilerden hesap sormuyoruz? (Eski bir yönetici olarak kendimi de sorumluluğun dışında tutmuyorum)

6- Efsaneyi yaratan dünyanın en büyük futbol hikayesini yazan ruh nerede ve neden ortaya çıkmıyor? Bunların nerede olduğunu niçin merak edip sormuyoruz?”  

"BU TOPRAĞIN İNSANINA İNANMIYORUZ?

7- Yedi kat yabancıya gösterdiğimiz hoşgörüyü kendi çocuklarımızdan esirgiyoruz. Neden bu topraklara inanmıyoruz? Her türlü başarıyı başka diyarlarda arıyoruz.

8-Neden her şeyi kulüpten istiyoruz?

9-Neden artık bir birimizi sevmiyoruz, birbirimize saygı duymuyoruz? Hatta neden bir birimizden nefret ediyoruz? Neden, neden, neden?

Bu soruların cevapları belki bizi acıtacak, üzecek hatta sarsacaktır. Ama bu soruların cevaplarını kendimize sormadan, bu karanlıktan çıkamayız. Artık futbola ve Trabzonspor’a baktığımız gözlüğümüzü çıkarmanın ve görüş açısını değiştirmenin zamanı geçiyor. Daha sağlıklı ve daha objektif bakmayı bilmeliyiz. Ancak bu soruların cevabını verip, doğru bakış açısını yakalayabilirsek bu kararlıktan çıkabilir, zorlukları aşabiliriz. O zaman gerçekten biz oluruz.”