Özenç; 2010-2011 sezonun şampiyonluğunun nişanesi olarak Fenerbahçe'nin müzesinde bulundurduğu kupanın su kovasından bir farkı yoktur. Çünkü o döneme ait şampiyonluk maçlarında şike iddiaları vardır ve dava yargı aşamasındadır. Dolayısıyla F.Bahçe müzesinde bulunan o kupa şike davası sonuçlanmadığı için hiç bir anlamı olamayacağı gibi bir mana da ifade etmez." dedi.

Nurettin Özgenç yayınladığı yazılı açıklamada TFF'ye de seslenerek; "Kaldı ki 2010-2011 şampiyonluk kupasını hangi takımın kazandığı kesin değildir. Bu durum net olmamakla birlikte muallaktadır. Spor kamuoyu temyiz sürecinin sonlanmasını beklemektedir. Yargıtay'ın nihai kararından sonra kupa asıl sahibine verilecektir.

Bana göre TFF tarafından şaibeli bir sezon sonunda F. Bahçeye verilen kupanın Spor Toto Süper Lig şampiyonluğuyla uzaktan yakından bir alakası yoktur. Ve bir anlam taşımaz taşısa bile su kovasından başka bir şeye yaramaz. Kaldı ki; şampiyonluk kupasının metalinden ziyade ruhu daha önemlidir o ruhta Trabzonspor müzesindedir.

2010-2011 sezonun şampiyonluğu ortadadır. Bu nedenle TFF, şampiyonluk nişanesi olan kupayı geri almalı" dedi.

Trabzonspor Genel Kurul Üyesi Nurettin Özgenç'in açıklaması şu şekilde:

"Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)'nin resmi internet sitesinde 'Spor Toto Süper Lig Şampiyonlukları' bölümünde 2010-2011 dönemi şampiyonunun mahkeme kararlarına rağmen hala daha Fenerbahçe yazılı olması hem çok büyük bir yanlış hem de abesle iştigaldir. Bir kere anılan dönemde şampiyonun Fenerbahçe olduğu net değildir. Dolayısıyla net olmayan bir şampiyonluğunda devletin resmi kurumu olan TFF' nin sayfasında ilan edilmesi uygun olmadığı gibi hakkaniyete aykırı olduğu kanaatindeyim.

Kaldı ki; Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF), doping yaptığı anlaşılan sporculardan dünya şampiyonalarında elde ettiği madalyaları geri istediği bilinen bir gerçektir. Aynı şekilde bu yıl düzenlenen 652'nci Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde başpehlivanlığı üçüncü kez kazanan bir güreşçinin dopingli çıkması üzerine altın kemer ile verilen para ödüllerinin geri alınacağı da biliniyor.

Ve yine devletin şahsiyetine karşı işlenen cürümlerden dolayı yargılananlardan madalya ve nişanlar geri alındığına göre şike davasında yöneticileri yargılanan ve anılan sezondaki şampiyonluğun etkilenmesi söz konusu olduğu düşüncesiyle benzer yönde hareket edilerek kupa Fenerbahçe'den geri alınmalı.

Bir kez daha üzerine basa basa söylüyorum şike davasının Yargıtay aşaması sonuçlanıncaya kadar TFF' nin 'Spor Toto Süper Lig Şampiyonlukları' bölümünde 2010-2011 dönemi şampiyonunun yazılı olduğu o bölüm mutlaka boş bırakılmalı. Şayet o bölüm boş bırakılmadığı takdirde Türkiye Futbol Federasyonu'nun yanlı tutum ve davranış içinde olduğu anlaşılacaktır. Keza özerk bir kurum olan TFF adil olmalı ve adaletin verdiği kararlara uyup gecikmiş de olsa dönmeli ve tarafsız bir kurum olarak bilinen TFF tarafından Yargıtay kararı açıklanıncaya kadar o bölüm boş bırakılmalı.

Hukukun arkasından dolanmak

Müteaddit defalar bu konuda yapmış olduğum açıklamalarda şike davası bitene kadar Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) kupayı geri alıp Fenerbahçe'ye "Aklan paklan gel" demeliydi ama ne hikmetse demedi. Nitekim sporu kirleten kişiler sayesinde elde edilmiş bir şampiyonluk varsa onu temsil eden kupa mahkeme sonuçlanıncaya kadar geri alınmalı şeklinde de herkesçe kabul görebilecek bir öneride bulunmuştum. Bu önerime dayanak olarakta hakkında dava açılan veya suçlanan kamu görevlisinin görevden el çektirilip mahkeme sonucuna göre hareket ediliyorsa şaibeli olan şampiyonlukta aynı şekilde hareket edilmeliydi. TFF' nin şike sürecinde tutunduğu tutum ve hangi akla göre Fenerbahçe'ye aklanda gel demediği de bizlerce muammadır. TFF "Şike sahaya yansımamış" diye açıklama yaparak vaziyeti kurtarma yoluna gitmiştir ama tutmamıştır. Hukukun arkasından dolanma ile hayalcilikten uzak davranan, günü kurtarma, vaziyeti idare etme peşinde olunmamalıydı.

Fakat birileri ve özellikle de 'Arkadan dolanma' eylemini pek seven bazı yöneticiler bir kez daha faullü bir şekilde 'Arkadan dolanarak' kupayı F.Bahçe'de tutmak istiyorlar anlaşılan...

TFF'nin içinde aklı başında olan birileri çıkıp da 'Böyle olmaz arkadaş' demezlerse, o kupa orada bir süre daha kalır. Onlar da spor kamuoyuna dönerek 'Bakın nasıl da bastırdık, arkayı dolandık ve kupayı F. Bahçeye verdik' derler…

Demesine derler de her zaman yaptıkları gibi 'Hukuk"un olduğunu unutmuş olabilirler. Unutanlara hatırlatmakta fayda var. Şike davasıyla alakalı mahkeme hükmüyle ve bu hükmün dayandığı mahkemenin hukuki bakımdan yüksek mahkemede Yargıtay bir defa daha tetkik imkanını sağlayan kanun yolunun vereceği nihai kararı asla unutulmamalı. Ben inanıyorum ki Yargıtay şike davasını karara bağladığında hak yerini bulacaktır. Umuyor ve inanıyorum ki; Trabzonspor 2010-2011 sezonu şampiyonluğunun nişanesi olan orijinal kupasına kavuşacaktır.