İstanbul'daki Fransız Sarayı'nda bizi misafir eden Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili ile iki ülke arasındaki ilişkiler, ekonomi ve özel hayatı üzerine renkli bir sohbet gerçekleştirdik. Büyükelçi Bili, Paris'ten sonra en uzun süre yaşadığı şehir olan Ankara'da kendilerini evlerinde gibi hissettiklerini söyledi. İlk defa 1995'te geldiği ülkemizde 3.5 yıl başkatip ile başmüsteşarlık yapan ve hep bir gün Türkiye'ye geri dönme hayali kuran Bili, 2011 yılında büyükelçi olarak bu rüyasını gerçekleştirdi. 

Büyükelçi, o günleri ve Türkiye sevgisini şöyle anlattı: “Ankara'da başkatip olarak görev yaptığım sırada Volkan adında çok sevdiğim bir arkadaşım vardı. Kardeşinin adı da Tayfun'du. Eşimle ikizlerimiz dünyaya gelince onların adlarını koyduk. Çocuklar şimdi 15 yaşında. Büyük kızım 21 yaşında. 18 yaşındaki diğer oğlum ise Fransa'da üniversite okuyor. Eşim Sabine geçen yıldan beri elçilikte çalışıyor.İkizler Volkan ve Tayfun benimle Ankara'da yaşıyor. Onlarla beraber Türkiye'yi keşfetmeye çalışıyoruz. 

Mesela bu yaz Ordu, Artvin, Ardahan, Kars, Erzurum, Sivas, ve Erzincan'ı gezdik. Anadolu'yu dolaşmak çok keyifli. Kuzey-Güney dizisinin hiçbir bölümü kaçırmadım. Trabzon'da Türkçe öğrendim. Yurtta kaldım ve günde 6 saat dil eğitimi aldım. Akşamları yurtta Türk öğrencilerle sohbet ettik. 

Trabzonspor'u tutuyorum zaten. Maalesef son maçımızda Lazio'ya karşı sahamızda 2 puan kaybettik.” Türkiye ile ilişkileri de değerlendiren Laurent Bili, “Bu hafta sonu Sanayi Bakanımız, çok geniş bir işadamı heyeti ile birlikte geliyor. Fransa'nın dünyaca ünlü 75 lüks markasını aynı çatı altında toplayan Comité Colbert Türkiye'ye açılacak. Türkler de Fransa'da yatırım yapmalı. Dış politikada da birçok konuda ortak hareket ediyoruz. Başbakanın açıkladığı demokratikleşme paketininin çok önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilişim