Aynı zamanda, 30.08.2008 tarihinde kaybettiğimiz değerli büyüklerimizden, ilk genel kurulu divan başkanı ve Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Rıza Kulaçoğlu'nun oğlu da olan Ahmet Kulaçoğlu, babasının ölüm yıl dönümde mezarını ziyarete geldi. Ankara’dan,  Trabzon’a gelen Ahmet Kulaçoğlu daha önce sorduğumuz sorulara dobra dobra cevaplar verdi.

Şike süresince gerek katıldığı programda, gerekse yazdığı köşe yazılarında Trabzonspor’un hakkının en büyük savunucularından olan Hakan Kulaçoğlu’nun görevinden ayrılması Trabzonsporlu taraftarları önce üzmüş sonrasında ateşlemişti. Turkuaz Medya Grubundan ( A Haber ve Fotomaç ) olaylı bir şekilde ayrılmıştı. Trabzonspor taraftarından sergilediği tavır karşısında büyük alkış ve destek alan Hakan Kulaçoğlu, “ Taraftarımızın desteği beni çok mutlu etti, gerçekten gurur verici bir olay” derken. Taraftarımızın desteğin şiddetini arttırması üzerine “ Turkuaz Medya Grubu’nda birçok Trabzonsporlu dostum var, şike süresi boyunca Trabzonspor’un hakkını onların sayesinde savundum. Milyonların gözü önünde adalet için o kurumda savaştım. Olayların kontrolden çıkar boyuta gelmesi beni üzerdi. Bu nedenle taraftarımızın desteğine teşekkür ederek, anlayış bekledim.”  Şeklinde konuştu.

“AYRILIRKEN VE DÖNERKEN ASLA BASKI GÖRMEDİM”

Kulaçoğlu sözlerine  “Fotomaç gazetesinde, Sadri Şener’e karşı anlamsız şekilde bir baskı kuruluyordu. Trabzonspor Başkan’ına bu şekilde yüklenilmesini kabullenemedim. Bunun üzerine bende bir köşe yazısı yazdım ve yayınlanmasını istedim. Dediğim gibi anlamsız bir tavır sergileniyordu ve artık bu şekilde yazamayacağımı belirttim. Tamamen şahsi fikrimdi, bu kararımın ardından bir çok kişi telefon ile arayarak destek oldu.Onlarada çok teşekkür ediyorum. Arayanlardan biri görev yaptığım ve olaylı bir şekilde ayrıldığım Turkuvaz Medya Grubu’nın Yönetim Kurulu Başkanvekili Serhat Albayrak’tı. Kendisine ayrılırken haber veremediğim için üzgün olduğum isimlerden biriydi, kendisi gerekli kişilerin uyarıldığını ve benim tekrar geriye dönmemi istedi.  Sonuçta benim tepkim taraftarımızın desteğiyle beraber oldukça etkili olmuştu. Trabzonspor hakkında tavırlı yayınlara son verilmişti. Benim ekranlara son vermeme en çok sevinen Fenerbahçe camiası olmuştur. Saatlerce ekranlarda onların gerçek yüzünü milyonlara gösteriyordum. Trabzonspor’a karşı gösterilen tavır normale döndüğü için, daha fazla şikecilerin ekmeğine yağ sürmek istemedim.  Ulusal Medya’da kısıtlı sayıda Trabzonspor’un hakkı savunuluyordu, benim bu imkanım var ve bunu kullanmak istedim. Sonuçta benim çıkarak gerekli kişiler uyarıldı, Trabzonspor’a karşı gösterilen tavır son buldu demek bana yakışmazdı. Yapılan haberlerin ardından böyle bir açıklama yapmak ihtiyacı hissettim. Tekrar belirtmek istiyorum, taraftarımızın desteği beni çok mutlu etti fakat aylarca o kurumda Trabzonspor’un hakkını savundum sevdiğim değer verdiğim insanlar vardı. Bu nedenle onlarında zarar göreceğini düşünerek, olayların kapanmasını istedim. Ben kendi ismim için bir şeyler yapmak istemiyorum. Trabzonspor’un bu süreçte sesini duyurmak ve hak ettiğimiz kupamızın bir an evvel müzemize gelmesi için uğraşıyorum.” Şeklinde devam etti.

"AİLEM HARİÇ HERKES ÜZÜLMÜŞTÜ"

Kulaçoğlu “Şike süresince verdiğim savaşta en çok ailemi ihmal ettim, ayrıldığımı söylediğimde bir çok kişi üzüntüsünü dile getirirken bir tek ailem seviniyordu. Sonuçta günlerce insanlara doğru bilgileri aktarmak için çalışıyor, ailemi ihmal ediyordum. Trabzonspor’un hakkını savunmak benim için her şeyden önemliydi. Yıllarca böyle oldu ve hep öyle olacak “ dedi.

“ADALET İÇİN HAPSE GİRERİM”

Verdiğimiz tepki amacına ulaştı ve şu an Trabzonspor’a karşı gösterilen bir tutum yok.A Haber’e şu an neden çıktığım konusunda, ben her programda saatlerce şunu söylüyorum. ”Bu haftaki maçın sonucu ne olursa olsun, Trabzonspor ne yaparsa yapsın, farketmez! 2010-2011 sezonunda şike yapılmıştır. Trabzonspor’un kupası çalınmıştır, bu olay temizlenmedikçe öbür maçların önemi yoktur. Bu şike olayının destekçileri olan büyük bir koalisyon bu olayı ört pas etmek istemektedir. Bu olay adalet ile sonuçlanana kadar bu olayın peşinde olacağım. Kulüpler birliği istediği kadar Rtük’e gitsin, bizi hapse girmek ile tehdit etsin fark etmez. Hapse girersemde şike yüzünden değil adalet için girmiş olacağım. Bu benim göğsümde onur madalyasıdır." Şimdi bir soru da ben sorayım. Benim şu an orada bulunmam artı mı eksi mi?” diyerek sözlerini sonlandırdı.


Editör: TE Bilişim