Trabzonspor’a Almanya’dan transfer olan ancak geçen sezon sonunda yeniden Almanya’ya dönen Halil Altıntop, Trabzonspor ile ilgili konuştu. Trabzonspor Dergisinden Çağlayan Aktürk’e konuşan Halil’in açıklamalarını internet ortamında ilk defa 61saat.com’dan okuyabilirsiniz…

İŞTE HALİL, İLE YAPILAN O ROPÖRTAJ:
Almanya 'da yetişen ve birçok başarının altına imza atan istikrar abidesi isimlerden Halil Altıntop, Türk ve Alman futbolu hakkında ilginç analizler yaparak önemli açıklamalarda bulundu. Bundesliga takımlarından Augsburg’da top koşturan eski Trabzonsporlu oyuncu futbolun bir çok gelişmeye açık bir oyun olduğunu belirterek, "Bir gün yine Türkiye'ye dönebilirim "dedi.

Trabzonspor dan tekrar Bundesliga 'ya dönüşün sürpriz olmuştu. Bunun nedenlerini anlatır mısın?
Bilindiği gibi iki sezon Trabzonspor forması giydim. Süper ligde iyi bir tecrübe kazandığımı düşünüyorum. Bundeliga’nın kalitesi, statların dolu olması kısaca buradaki futbol ortamını hep özledim. Bundesliga 'da oynayan bir oyuncu nereye giderse gitsin bu ligi özlüyor. Trabzonspor 'da yeni bir yönetim geldi, yeni hoca geldi. Bu takımdaki misyonumu tamamladığımı düşündüm. Şartlar oluştu ve tekrar geri döndüm. Fakat Türkiye defterini hiç kapatmadım. Bir gün yolum yine düşebilir.

Hem Bundesliga hem de Türkiye'yi yakından tanıyorsun, aradaki farklar neler?
Türk futbolcusu müthiş yetenekli, bunu belirtmek istiyorum. Türkiye’de tempo çok düşük ve taktiksel anlamda zayıf kalıyoruz. Bu özelliklerimizi geliştirmeliyiz. Türk seyircisi daha çok şova dönük futbolcuyu seviyor. Klas hareket yapsın, güzel çalım atsın. Fakat ben takım oyuncusuyum. Taktiksel anlamda etki sağlarım. Bireysel yeteneklerimi ön plana çıkarmam. Aynı şeyleri kardeşim Hamit Galatasaray'da yaşıyor. Hamit, Bayern Münih ve Real Madrid gibi dünya devlerinde oynadı. Ondan beklentiler çok büyük. Bizden Rakipleri çalıma dizip gol atmamız bekleniyor.

Trabzonspor ta transfer olduğunda yaşanan bir şike süreci vardı, bu konu hakkında neler düşünüyorsun?
Bunun futbola bulaşmasını kimse İstemez. Futbol ön planda olması gerekirken ikinci planda kalırsa işler ters gider. Sadece ben değil, diğer futbolcu arkadaşlarım, seyirciler, bu olayları hep negatif yaşadık. Bu şike davası biran önce kesin olarak sonuçlansa da herkes artık yeni bir sayfa açarak önünü görebilse. Buradan temennim budur. Trabzonspor’a transfer olduğum dönem böyle bir olay ile hiç karşılaşmasaydım belki de daha pozitif bir performans ortaya koyabilirdim. Süreç benden önce başlamıştı. Bu nedenle çok yorum yapmam doğru olmaz. Fakat o sezonu burada yaşayan takım arkadaşlarımdan olayın üzücü yanlarını dinledim. Türk futbolu bu olaylar yüzünden iki senedir yerinde sayıyor. Burada olsa anında karar verilir ve gereken ceza kesilirdi.

Trabzonspor "da üst düzey maçlara çıktın, zaman zaman ise futbolunla eleştirildin, olumsuz tepkileri üzerinden nasıl attın'?
Futbolcu olarak kendimi geliştirmek istediğim için tepkilere kulak tıkadım. Benim için her maç ayrı bir tecrübe oluyordu. Bunlar futbolda olağan şeyler. Trabzon halkı futbol aşığı bir kent olduğu için bu eleştiriler bana olumlu yansıdı. Her şeyden bir ders çıkarmaya çalıştım. Doğru analiz ettiklerini düşünmüyorum ama kızmaya da hakkım yok, çünkü beni sevdikleri zaman da bunu hissettirdiler. Almanya'nın tarihlerinde şampiyonluk yaşamış ünlü takımlarında oynadım, birçok tecrübe kazandım ama Trabzon’u ve Trabzonspor’u unutmak tabi ki de mümkün değil.

İki sezonda Trabzonspor 'da unutamadığın maçlar hangileri oldu?
Bence en özelleri Şampiyonlar Ligi'nde Inter ile oynadığımız maçlardı. Hem kendi açımdan hem de takım açısından bu maçlar Trabzonspor tarihinde yerini almıştır. Türkiye kupası finalini de şanssız kaybettik. Fakat genel olarak Trabzon, kafasında sadece futbol olan bir futbolcu için müthiş bir şehir. En unutamayacağım olay da havaalanının deniz kenarında olması nedeniyle uçak sanki piste değil de, denizin üzerine iniyordu. Kendi adıma her yolculuğun haz veren yanı buydu.

Türk futbolunda bir düşüş söz konusu, Dünya şampiyonasında olmayacağız...
Futbol oynadığım sürece her an göreve hazır bekledim. A Milli takımda 38 maç oynamış bir oyuncuyum. Fatih Terim'in bundan sonra daha iyi kararlar alarak yeni bir takım oluşturacağını düşünüyorum. Fakat düşüşün sebebini inanın ben de bilmiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim, son dönemde Türkiye 'den yurtdışına Arda dışında hiç oyuncu göndermedik. Bence bu gerçeğin altında saklı bu gidişat. Olaya bu taraftan bakmanın daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. 
Editör: TE Bilişim