Trabzonspor-Fenerbahçe arasında Ankara’da oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçı esnasında tribünde tatsız olayların yankıları devam ediyor…

61. dakika kutlamaları esnasında, baygınlık geçiren bir bayan taraftarımızın, saha içerisinde bulunan sağlık görevlilerine ulaştırılması esnasında arbede meydana gelmişti… Baygınlık geçiren taraftarımıza foto film görevlisi bir polis memurunun küfür etmesi üzerine olaylar büyümüştü…

Olayların istenmeyen noktalara ulaşması üzerine, bir başka taraftarımız daha baygınlık geçirmiş, maalesef sahada görevli çift yıldız bir komiser de diğer meslektaşı gibi yaparak,  baygınlık geçiren bu taraftarımıza küfür etmişti… Yaşanan arbedenin ardından, bir renktaşımız, baygınlık geçiren taraftarımızı ambülânsa taşırken, bu esnada da sahada görev yapan ve üzerinde güvenlik yeleği bulunan bir kişi de renktaşlarımıza küfür etmişti…

Yaşanan bu olaylar üzerine maçı kale arkasında olayların meydana geldi tribünde izleyen Gazeteci-Yazar renktaşımız Harun Çelik, Emniyet Genel Müdürü’ne hitaben köşesinde açık bir mektup yayınlamıştı…

Harun Çelik tarafından kaleme alınan yazı üzerine birçok milletvekili, sivil toplum kuruluşu, İçişleri bakanlığı yetkilisi konuya yakın ilgi göstermişti…

Trabzonspor camiasının ve kamuoyu önderlerinin büyük tepki gösterdiği bu olaya Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar da duyarsız kalmadı… Emniyet Genel Müdürü Kılıçlar, sitemizde yayınlanan mektubu ihbar kabul ederek, olayla ilgili geniş bir soruşturma başlattı… Genel Müdür Kılıçlar tarafından konuyu soruşturmak üzere, emniyet müdürü statüsünde bir polis başmüfettişi görevlendirildi…

Polis Başmüfettişi tarafından ilk olarak Gazeteci-Yazar Harun Çelik’in ifadesine başvuruldu… Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne çağrılan Çelik, burada başmüfettişe yaklaşık üç buçuk saat boyunca ifade verdi…

Yaşanan gelişmeler üzerine aradığımız Harun Çelik bize konuyla ilgili şunları anlattı: “ Ankara Emniyetinde uzun süren bir soruşturma ve ifade süreci yaşadım… Konuyu soruşturmakla görevli polis başmüfettişinin gerçeğin izini sürmeye çalıştığı noktasında ikna oldum… Dostlar muhabbette görsün, durumu idare edelim, bir şey yapmadık denmesin cinsinden bir soruşturma değildi… Emniyet Genel Müdürü’nün konuya hassasiyetle yaklaşması tabii ki memnuniyet verici bir durum… Olayın sümen altı edilmemesi, özgürlükler ve demokrasi adına güzel bir adım…”

Gazeteci Yazar Harun Çelik şunları ekledi: “ Ben başmüfettişe de söyledim... Bizim niyetimiz üzüm yemek bağcı dövmek değil… Biz yaşanan gelişmelerden tabii ki tüm emniyet teşkilatını sorumlu tutmuyoruz ve bir genelleme yapmıyoruz. Lakin arkadaşlarımıza küfür edenlerin yaptıklarının da yanlarına kalmasını istemiyoruz… Her ne olursa olsun, devletin güvenliği sağlaması için cebine kimlik, eline silah, beline cop verdiği bir insan, vatandaşa küfür edemez. Var ise bir suçumuz, mahkeme karşısına çıkartır ve hukuka teslim edersin ama küfür edemezsin…”

Çelik şunların altını çizdi: “ Ben camiamızdan ve renktaşlarımdan tek bir şey rica ediyorum. Bir olayın sıcaklığı anında tepki göstermek ani bir reflekstir... Önemli olan olay soğuduktan sonra da kararlı bir şekilde haklı olduğumuz bir konuda mücadeleyi devam ettirmektir… Cop yeriz acısı diner, gaz yeriz yanması geçer lakin bir kardeşimize edilen küfrün bizde oluşturduğu yara geçmez… Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız… Camiamızdan da konunun takibi hususunda hassasiyet bekliyorum... “

Konuyla ilgili edindiğimiz bilgiye göre, önümüzdeki hafta İstanbul’da bulunan bazı renktaşlarımızın da soruşturma kapmasında ifadesine başvurulacak..

HARUN ÇELİK'İN O YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN