Brezilyalı oyuncumuz Paulo Henrique, ülkesinin en büyük spor haber portalı olan GLOBOESPORTE.COM ile yaptığı söyleşide “Öncelikli hedefim Trabzonspor’da bir idol haline gelmek. Yakın gelecekte Brezilya’ya dönmeyi düşünmüyorum ve adımı Avrupa futbol sahnesinin büyük oyuncuları arasına yazdırmak istiyorum” ifadesini kullandı.

Paulo’nun GLOBOESPORTE.COM ekibini yaz tatilini geçirdiği Joao Pessoa’daki evinde ağırladığı söyleşide oyuncumuzun arkadaşlarıyla ve daha önce kendisi gibi profesyonel futbol oynamış olan babası Pele ile çekilmiş fotoğraflarına da yer verildi. Söyleşinin tam metni şöyle:

2007 yılında Atletico Mineiro’nun altyapısından yetişen önemli bir yıldız olarak parladı ve aynı yıl ligde Sao Paulo’ya karşı takımına galibiyeti getiren golü atarak adından söz ettirdi. Mineiro’da gösterdiği üst düzey performansın ardından Avrupa kulüplerinin ilgisini üzerinde topladı ve Hollanda’da Heerenveen’in yolunu tuttu. Ardından Brezilya’ya geri dönerek Palmeiras formasını giydi fakat burada dikiş tutturamayınca İtalya’nın Palestra kulübüne kiralandı. Şimdi ise Türkiye’de Trabzonspor forması giyiyor. Bahsettiğimiz bu oyuncu Paraibalı Paulo Henrique. Yaz tatilini ailesiyle birlikte doğduğu şehir olan Joao Pessoa’da geçiren Paulo, GLOBOESPORTE.COM/PB ekibini konuk etti ve bize kariyerini ve geleceğine dair hedeflerini anlattı.

Paulo Henrique futbol kariyerine 23 yaşında başlamış bir isim. 2005’te ailesinin yanından ayrılarak Atletico Mineiro’nun altyapısına katılmış. 2007’de profesyonel takım kadrosuna alındıktan sonra o sezon oynadığı 13 maçta 3 gol kaydetmiş. Gösterdiği umut verici performanslar kendisini Hollanda’ya taşımış ve orada 2007-2010 yılları arasında Heerenveen formasını terletmiş. Tıpkı Atletico Mineiro döneminde olduğu gibi Heerenveen’de de ilk maçında rakip fileleri havalandırmış. Söz konusu maçta, NAC Breda’ya karşı aldıkları 5-1’lik galibiyete iki golle katkıda bulunmuş. Heerenveen’de bir idol haline gelmiş ve oradaki kariyerini 107 maçta 36 golle tamamlamış.

‘Sorun Scolari değildi’

Avrupa’da ortaya koyduğu bu ikna edici performansın ardından Brezilya’ya dönmüş ve 2010’da Palmeiras formasını giymeye başlamış. Fakat Palmeiras dönemi onun için pek de parlak geçmemiş ve sadece yedi kez giyebildiği Palmeiras formasıyla gol atmayı başaramamış. Bu olumsuz performansının başlıca nedenleri ise yaşadığı uyum sorunu ve sakatlıklarmış. Şimdi sözü Paulo’ya bırakalım ve bu dönemi ondan dinleyelim: “Avrupa’da üç yıl geçirmiş ve ardından Palmeiras’a dönmüştüm. Sakatlıktan yeni çıkmıştım ve ülkeme geri döndükten sonra uyum konusunda ciddi sorunlar yaşıyordum. O dönemde birlikte çalıştığım Luiz Felipe Scolari’yle ve kulüple herhangi bir sorun yaşamamış olmama rağmen işler bir türlü yoluna girmedi ve ne yazık ki oradan arkamda iyi bir iz bırakamadan ayrılmak zorunda kaldım. Scolari hakkında hiçbir şikayetim yok. Zira onun benden beklediği iyi performansları bir türlü ortaya koyamamış ve hayal kırıklığı yaratmıştım.”

Paulo, Brezilya’da geçirdiği bu sancılı dönemin ardından yeniden Avrupa’da oynamaya karar vermiş ve Belçika’da Westerlo’nun yolunu tutmuş. Belçika Ligi’nde kaydettiği 22 golle ligin en golcü ikinci oyuncusu biri olmuş ve Belçika Kupası’nda takımını finale taşımış. Bu ışıltılı geri dönüşün ardından da Türkiye Ligi’nden Trabzonspor’a gitmiş.

‘Şampiyonlar Ligi unutulmaz bir deneyimdi’

Paulo Henrique önümüzdeki sezon için hedeflerini ise gayet iddialı bir şekilde dillendiriyor. Bunların arasında Türkiye Ligi’nde gol kralı olmak, Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biri olan Trabzonspor’da kulüp ve taraftarlar için bir idol haline gelmek ve bunun ardından Avrupa’da futbol oynamaya devam ederek Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere gibi üst düzey liglerde deneyimler yaşamak yer alıyor. Şunu hatırlatmakta fayda var ki Paulo Henrique 2011-2012 sezonunda takımıyla birlikte UEFA Şampiyonlar Ligi deneyimini yaşadı ve dünya futbolunun önemli yıldızlarına karşı mücadele etti. Paulo bu deneyim hakkında şunları söylüyor: “Kesinlikle unutulmaz bir deneyimdi. Ön elemede Benfica’ya, grup aşamasında ise Inter’e ve CSKA’ya karşı oynadım. Julio Cesar, Sneijder, Aimar, Saviola ve daha birçok yıldıza karşı sahaya çıkmak gerçekten çok hoştu.” Paulo sözünü ettiği Benfica eşleşmesindeki 1-1 biten rövanş maçında takımının tek golünü atmıştı.

‘En az 5 sene daha Avrupa’dayım’

Paulo’nun en azından önümüzdeki beş sene için yaptığı planlar arasında Brezilya’ya dönme fikri yer almıyor. Brezilya’daki takımların dışarıdaki liglerden gelen oyunculara gerektiği kadar şans verdiğine inanmıyor: “Brezilya’ya dönmeyi planlamıyorum. Kendime Avrupa’da en az 10 yıl oynama hedefini koymuştum. 5 yıl oynadım ve en az 5 yıl daha oynayacağım. Şu anda Avrupa’da oynuyor olmaktan çok memnunum ve ülkeme dönmek için doğru zamanın yakın gelecek olduğuna inanmıyorum.”

Brezilyalı her oyuncu gibi Paulo Henrique de günün birinde milli takım formasını terletmek istiyor fakat bunun için önünde gidilmesi gereken çok uzun bir yol olduğunu çok iyi biliyor: “Tabii ki de milli takım forması rüyalarımı süslüyor fakat bu, şu an için uzak bir ihtimal. Bu hedef uğruna gitmem gereken uzun bir yol var ve bu uzun yolda adım adım yürüyerek günün birinde hayalimi gerçekleştirmeyi ümit ediyorum.”