Trabzonspor teknik direktörlüğünden ayrılan Mustafa Akçay, "Eğer şapkadan tavşan çıkaramazsınız bu ülkede bedel ödersiniz. Ben bu ülkenin futbol sisteminin karşılığında bir bedel ödüyorum" dedi.

Bordo mavili takımın ligin 20'nci haftasında aldığı 4-2'lik Akhisar Belediyespor mağlubiyeti sonrası Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ile görüştükten sonra görevinden ayrılan Mustafa Akçay, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Trabzon Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Bugüne kadar yaptıklarını sorgulayacağını, aldığı karardan üzgün olduğunu ama umutsuz olmadığını da belirten Mustafa Akçay, şöyle konuştu:

"1985 yılında başlayan antrenörlük hayatımda ideallerimin zirvesi gibi düşündüğüm Trabzonspor teknik direktörlüğü bugün avuçlarımın arasından kayıp gitti. İnsan umudunu yitirdikçe her şeyini kaybedecektir. Savaşçı birisi de böyle yapmaz. İşimi yaparken profesyonelce davranmaktan daha çok sevgi kökenli çalıştım."

"HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Kendisinin Trabzonspor'daki misyonun bir uzantısı olduğunu da ifade eden Mustafa Akçay, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bizden önce de birileri kendi değerlerine saygı duyarak çalışmalar yaptı. Biz bir ilk değiliz, sadece devamıyız. Bugünden sonra işlerin nasıl gideceğini bilemeyiz ama bizden bir takım yardımlar istenirse, yardıma hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz. Bundan sonra umarım Trabzonspor camiası başarılı olur. Bu aşamadan sonra takımımız için dua edeceğiz. Elimizden başka bir şey gelmez. Başkanımıza, futbolculara ve teknik kadromuza teşekkür ediyorum"

"AKSİHAR BELEDİYESPOR MAĞLUBİYETİ BARDAĞI TAŞIRDI"

Mustafa Akçay, Akhisar Belediyespor maçında alınan mağlubiyetin dolmakta olan bardağı taşırdığını vurgularken de şunları söyledi:

"Müsabakanın sonucu belki de benim bardağımdaki suyun taşmasına neden olmuş olabilir. Sonuçta bir iş yapıyorsunuz ve 9 aydır bir alanda bulunuyorsunuz. Yöneticinizle ve başkanınızla karşı karşıya geldiğiniz oluyor. Bazen oyuncularla da oluyor ve bunlar bir birikim oluyor. Birikenler iş yaparken sizin futbola bakış açınızla çevrenizdeki insanların futbola bakış açısındaki farklar doğuyor. Kararım sadece son maça bakılarak alınmış bir karar değil ama birikmiş olanların son hareketi olarak değerlendirilebilir."

"ÇİFT FORVET BASKISI YEDİM"

Mustafa Akçay, "Yönetim size verdiği vaatleri yerine getirdi mi?" soruya ise şöyle cevap verdi:

"Vaatlerin ne kadarının yerine getirildiği ile ilgili kulübün şartlarından dolayı tartışma yaratacak şekilde bir yüzde vermek istemiyorum. Ancak orada bulunan insanların elinden gelenin en iyisini yaptıklarını düşünüyorum. Yerel basın, ulusal basının bir kısmı, taraftarımız, yönetim herkes takımın çift santraforla oynanması gerektiğini düşünüyordu. Ben de takımın bir gücü olduğunu ve savunmasında beklenen seviyenin üzerine henüz ulaşamadığımızı söyleyerek kendi anlayışımı uygulamaya çalıştım. Ancak basından gelen baskılar o kadar şiddetli olmaya başladı ki artık kendimi yalnız ve yanlış yapan birisi olarak hissetmeye başladım. Buna devam edersem kendimi Trabzonspor'a zarar veren birisi gibi görmeye başladım. Bir eylem yapılması gerekiyordu. Bunun sonucunu da kendi evimizde kaybederek gördük. Çok üzgünüm."

"BİR BEDEL ÖDÜYORUM"

Yönetim kuruluna da teşekkür eden Mustafa Akçay, bu konuda şöyle konuştu:

"Trabzonspor'da yaşananlara kol kırılır yen içinde kalır noktasında bakmalıyız. Colman ve Volkan olayında bir fikir ayrılığı var. Ben antrenör geleneklerine ve inandığım pedagojik değerlere göre, (Bir oyuncu hem ödül, hem ceza alabilir) diyorum. Bu disiplin adına bir reflekstir. Colman'ın da bu doğrultuda ceza alması gerekiyordu. Ne kadar haklı olursa olsun. Bunun için hareket ve eylemine dikkat etmek zorundadır. Ben hiçbir zaman, (Oyuncular samimiyetsizdir) demedim. Sözleşmenizde sizin görmediğiniz bir yazı türüyle şapkadan tavşan çıkarmak zorunda olduğunu yazılmıştır. Siz okuyamasanız da gazeteciler, yöneticiler ve toplum bunu hatırlatır. Eğer şapkadan tavşan çıkaramazsınız bu ülkede bedel ödersiniz. Ben bu ülkenin futbol sisteminin karşılığında bir bedel ödüyorum. Ama yaptıklarımı sorgulamak zorundayım. Neden bunlarla karşılaştım ya da böyle bir karar aldım bunları sorgulamam gerekiyor."

"BEYAZ TRABZONSPORLULAR'IN Trabzonspor'A BAKIŞ AÇISININ GÖZDER GEÇİRİLMESİ GEREKİR"

Trabzonspor'a çok şey borçlu olduğunu da vurgulayan Mustafa Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Camia bütünleşmeli, şu anda oradaki mevcut teknik adamlara güvenilmeli, oyuncuları değersizleştirmeden hareket etmeliyiz. Bana göre beyaz Trabzonsporlular'ın olaya bakışı değişmeli. Futbolu bilen başkanlar ve Türk oyuncularla büyük zaferler kazanılabileceğine inanıyorum. Benim bugün evim varsa bunu Trabzonspor'a borçluyum, benim çocuğum Ankara'da okuyorsa ve ona para gönderiyorsam, bunu Trabzonspor'a borçluyum. Bugün yabancı oyuncularını piyasaya çıkartıyorsunuz ve hiç kimse talip olmuyor. Bugün bana göre beyaz Trabzonsporlular'ın Trabzonspor'a bakışı, işleyişine müdahil olma şekli ve onu yönlendirme biçimi, onu ele alma biçimi bunların hepsi değişmek zorunda. Bence beyaz Trabzonsporlular'ın Trabzonspor'a bakış açısının ve yönlendirilmesinin yeniden gözden geçirilmesi gerekir."

"Juventus MAÇINDA TAKIMIN BAŞINDA OLMAK İSTERDİM"

Kendisine haksızlık yapıldığını düşünmediğini de belirten Mustafa Akçay, "Siz başarılı olmak çalışmak ve ürütmek zorundasınız, eğer bu ülkede algı saha sonuçlarına bağlıysa onu da başarmak zorundasınız. Başaramazsanız gitmek durumundasınız. Juventus maçında takımın başında olmak isterdim. Eğer devam etmiş olsaydım, gelen serzenişlerin sayısı artabilirdi" dedi.

"TEKLİF ALDIM AMA KABUL ETMEDİM"

Mustafa Akçay, kendisine gelen tekliflerle ilgili olarak da, "Çok farklı yerlerden teklifler aldım ama kabul etmedim. Gelişimim adına Avrupa'da bazı çalışmalara katılacağım. Biraz da oradan oraya atlayan birisi gibi olmamak için kabul etmedim" diyerek açıklamalarını noktaladı.